İnflamasyon, immun sisteminin yaralanmalara karşı vücudumuzu korumak amacıyla oluşturduğu doğal bir tepkidir. Akut (ani/kısa süreli) veya kronik (devamlı) olabilir. Akut inflamasyon, yaralanma durumunda ortaya çıkan bir tepkidir, bizi hayatta tutmak için önemli ve gereklidir. Ancak bilimsel çalışmalar, düşük dereceli kronik inflamasyonun kalp- damar hastalıkları, kanser, Tip 2 diyabet ve diğer hastalıklara katkıda bulunduğunu bildiriyor. Kronik inflamasyonun göstergeleri açık değildir. Keskin bir acı hissedilmez; akut inflamasyonda olduğu gibi sizi bir soruna karşı uyaran şişlik, kızarıklık gözlemleyemezsiniz. Kronik inflamasyon tüm vücutta yayılmış bir şekilde veya lokal olarak bulunuyor olabilir. Bu nedenle semptomlar değişir.
Doymuş yağ asitlerinden, işlenmiş besinler, şekerden zengin bir beslenme olan Batı tarzı bir diyet, inflamasyona katkıda bulunur. Kan şekerinin yüksek seyir etmesi, insülin direnci, omega 3 yağ asitlerine oranla, omega 6 yağ asitlerinden çok daha yüksek beslenme, yetersiz sebze ve meyve tüketimi kronik inflamasyon oluşumunu destekler. Ayrıca obez bireylerde vücut yağ dokusunun fazla olması nedeniyle, inflamasyon oluşumunda görevli kimyasal maddelerin (TNF alfa gibi) salınması artar. Bu maddeler aynı zamanda insülin direncine de neden olur veya hali hazırda insülin direncinin var olması durumunda da şiddetlendirir. Stres yönetiminin sağlanamaması kortizol hormonunun salınımını artırır. Bu hormon inflamasyona katkıda bulunur.
İnflamasyonu azaltmaya yönelik önerileri 6 başlık altında toplayabiliriz. Bunlar:
1. "Yeterli" derecede fiziksel egzersiz yapılmalı
İnflamasyonla savaşmak için "yeterli" derecede aerobik egzersiz yapılmalıdır. Çünkü fazla egzersiz inflamasyonu tetikleyebilir.
2. Kilo kontrolü sağlanmalı
Karında bulunan (abdominal) yağlar inflamasyona neden olur. Bu nedenle abdominal yağları azaltmalısınız. Ancak unutmayın, kilo kontrolünü sağlarken size özel sağlıklı bir diyetin takibi önemlidir. Şok diyetlerden kaçının. Bu diyetler 'o-yo sendromu'na neden olur.
3. Yeterli uyku uyunmalı
Yetersiz uyku enerji düşüklüğü ve düşük verimliliğe neden olmanın yanında, inflamasyonu da artırır. Bu özellikle kalp sağlığı için tehlikelidir.
4. Sigara bırakılmalı
Sigara kullanmayı bırakmanın; yalnızca birkaç hafta içinde, inflamasyon seviyelerinde çarpıcı bir düşüşe neden olabileceği bildiriliyor.
5. Alkol alımı sınırlanmalı
Alkol, beslenme veya takviye ile alınan vitamin ve minerallerin emilimini olumsuz olarak etkiler. Ayrıca abdominal yağlanmayı artırabilir. Bu nedenle sınırlandırılmalıdır.
6. Kronik stresin yönetimi sağlanmalı
Kronik stres, inflamasyonun gelişimini tetikleyebilir ve romatoid artrit (eklem romatizması) kardiyovasküler (kalp-damar) hastalıklar, depresyon ve inflamatuar bağırsak hastalığının şiddetlenmesine neden olabilir.