SANAT İYİLEŞTİRİR Mİ?

Sanat terapisi nedir? Daha önce duydunuz mu? Sanat Psikoterapileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Asuman Aktüy Özdemir ile sanatın iyileştirici yanını keşfediyoruz.

20 Kasım 2019 Çarşamba 11:19 | Son Güncellenme:
5 dakika okunma süresi

Eray ERKOCA – eray.erkoca@alem.com.tr / Fotoğraf: Ertan DEMİRBİLEK

Beşiktaş Ihlamurdere’de tamamlanmamış görüntüsü ile dikkat çeken bir atölyedeyiz. Seramik sanatçısı ve sanat terapileri uygulayıcısı Asuman Aktüy Özdemir bizi karşılıyor. Container Atölye & Galeri sıcak, samimi bir ortam. Özdemir burada sanatın iyileştirici ve destekleyici gücünden ilham alarak çeşitli atölyeler düzenliyor, insanların sanat üretim sürecinde estetik kaygı taşımadan yaratıcı taraflarının keşfine odaklanıyor. 2002-2005 yıllarında Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezinde gönüllü olarak çalışıp sanat malzemesi ile çalışmanın iyileşme sürecine katkısını bizzat gözlemleyen seramik sanatçısı, İstanbul’a taşındıktan sonra İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde “Ruhsal Bozukluklarda Sanat Psikoterapileri” eğitimine başlamış. O gün bugündür “Sanat iyileştirir mi?” sorusuna cevap arayan Özdemir ile buluşup sanatın iyileştirici gücünün peşine düştük.

Sanatın tedavi edici yanından bahseder misiniz biraz?
Sanatın sağaltıcı yanını; doğaçlama sanat üretme, sanat ürününü anlama ve kişinin kendisi ile bağ kurması sürecine destek olma olarak tanımlamak mümkün. Sağlıklı bireylerin yaratıcılığını geliştirme, üretimini arttırma ve yeteneklerinin farkına varmasını sağlama gibi pek çok amaca hizmet ediyor. Terapi olarak ise bir ruh sağlığı uzmanı ile birlikte kişinin gereksinimlerine en uygun yöntemi seçip uygulamak gerek.

Pek çok sanatçının üretim sürecinde yaratıcılık sıkıntısı çektiğini ve umutsuzluğa kapıldığını biliyorum. Bir seramik sanatçısı olarak, üretim süreciniz sırasında sanatın iyileştirici yanını siz nasıl deneyimliyorsunuz? Sizin umutsuzluğa kapıldığınız olmaz mı?
Tabii, bu durumu ben de deneyimliyorum. Özellikle malzemenin yarattığı engelleri düşünürsek, bu kaçınılmaz oluyor. Zira çamur sizin yaratım hayalinizi malzeme olarak desteklemeyebilir veya herhangi bir dışsal ve içsel çatışmaya takılı kalmak sorun olabilir. Bu durumda doğaçlama ile yeniden denemeler yapıyorum. Bu denemeleri yaparken bazen başka sanat dallarından cesaret almaya çalışıyorum. Mesela dans beni cesaretlendiren disiplinlerden biri.

Sanatın iyileştirici yanı demişken, aklıma güncel bir mesele geliyor. Son günlerin en çok konuşulan filmi “Joker”, sinematik açıdan Avrupa sanat filmleri ile karşılaştırılsa da şiddeti teşvik ettiği gerekçesiyle son derece eleştiriliyor da. Bazı sanat eserleri şiddeti estetize edip birtakım imajları biliçaltına yerleştirirken, bazıları psikolojik rahatsızlıkları tetikleyebiliyorlar. Sanat terapisi üzerine çalışan bir sanatçı olarak bu gibi eserlere nasıl yaklaşıyorsunuz?
Şiddet aslında yaşamın birçok alanında var. En temelde anne ile çocuk ilişkisinde başlıyor, çocuğu kendi arzularına göre şekillendirmeye çalışan ebeveyn tutumu ile. Ancak düşmancıl ve travmatik etkiler yaratan şiddet görüntüleri ve şiddeti kullanan sanat alanları, gerçeği değerlendirmekte zorlanan kişilerin özdeşleşmeler yoluyla bu davranışları taklit etmesine yol açabiliyor. Bu gibi durumlar dikkatli olmayı gerektiriyor. Ancak sinemada senaryosu iyi yazılmış filmlerde –ki bence “Joker” öyle bir film- anti-kahraman olarak tanımlanabilecek “kötü” karakterler ile bilinçsizce oluşan özdeşleşme, yine bilinçsizce yaşanan bir doyum düzeyinde estetize olabiliyor ve kişide hoşnutluk yaratabiliyor. Bu iyi yazılmış filmlerde şiddet davranışlarının sembolik düzeyde kalması ve davranışa dönüşmemesi sağlanıyor.

RÖPORTAJIN TAMAMI BU HAFTA ALEM'DE.

EN ÇOK OKUNANLAR

Machka'nın Yeni Yüzü: Sinem Kobal

Machka'nın Yeni Yüzü: Sinem Kobal

1 dakika okunma süresi
BAFTA Film Ödülleri 2025 Kazananlar

BAFTA Film Ödülleri 2025 Kazananlar

9 dakika okunma süresi
BAFTA 2025 Kırmızı Halı Görünümleri

BAFTA 2025 Kırmızı Halı Görünümleri

1 dakika okunma süresi
"The White Lotus" Artık BluTV'de!

"The White Lotus" Artık BluTV'de!

1 dakika okunma süresi
Podyumdan Küresel Farkındalığa: Tülin Şahin Avrupa Parlamentosu'nda

Podyumdan Küresel Farkındalığa: Tülin Şahin Avrupa Parlamentosu'nda

38 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Benan Terzioğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Benan Terzioğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Lüks Otelciliğe İlham Veren Bir Yolculuk

Lüks Otelciliğe İlham Veren Bir Yolculuk

Buse Terim'in Yeni Yıl Dilekleri

Buse Terim'in Yeni Yıl Dilekleri

Tutkulu Bir Koleksiyoner: Mustafa Taviloğlu

Tutkulu Bir Koleksiyoner: Mustafa Taviloğlu

Serpil Şenyüz Kut ile Sıcak ve Samimi Bir Yılbaşı Sofrası

Serpil Şenyüz Kut ile Sıcak ve Samimi Bir Yılbaşı Sofrası

2024 Yılının En Özel Röportajları

2024 Yılının En Özel Röportajları

Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları

Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları

Podyumdan Küresel Farkındalığa: Tülin Şahin Avrupa Parlamentosu'nda

Podyumdan Küresel Farkındalığa: Tülin Şahin Avrupa Parlamentosu'nda

Ege Özyeğin'in Yeni Yıl Dilekleri

Ege Özyeğin'in Yeni Yıl Dilekleri

Pozitif Enerjisiyle Parlayan Sinem Kobal ile 2025'e İlham Dolu Bir Başlangıç

Pozitif Enerjisiyle Parlayan Sinem Kobal ile 2025'e İlham Dolu Bir Başlangıç

Begüm Kıroğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Begüm Kıroğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Güven, Sevgi ve Saygı Çerçevesinde Yılları Deviren Hande Soral ve İsmail Demirci

Güven, Sevgi ve Saygı Çerçevesinde Yılları Deviren Hande Soral ve İsmail Demirci