AŞKLARINI ALEM’E ANLATTILAR

Merve Hasman&Tommaso Salvatori çifti sırılsıklam birbirine aşıklar... Onlar huzurun, barışın ve maneviyatın peşindeler. Dertleri layıkıyla hayatı anlamak ve “an”da kalmak. Romantizm dozu had safhada bir dünyanın; Merve Hasman&Tommaso Salvatori’nin İtalya’daki huzur içindeki yaşamına konuk oluyoruz.

8 Temmuz 2016 Cuma 14:13 | Son Güncellenme:
13 dakika okunma süresi

Merve Hasman ve Tommaso Salvatori çiftinin birbirlerine duyduğu aşk ve tutku o kadar net hissediliyor ki, fotoğraf çekimi ve röportajın ardından kendinizi büyük bir aşk filmi izlemiş gibi hissediyorsunuz. Hikayenin arka fonuna bir de Toskana’nın kalbinde yer alan şirin, retro-İtalyan kasaba Forte Dei Marmi’nin eşsiz ayrıntıları eklenince ortaya “aşk ile söyleşmek” deyimi çıkıyor. Geçtiğimiz Mart ayında evlenen ve Forte Dei Marmi’nin basit ama sofistike yaşamı içinde kendilerine rahat, özgür ve maneviyatı yüksek bir hayat kuran ünlü fotoğraf sanatçısı, Nurettin Hasman ile Güliz Onursal’ın ikiz kızlarından Merve Hasman ve eşi Osteria Pagliai Restaurant’ın baş aşçısı Tommaso Salvatori’den  hikayelerinin başlangıcını, birbirine duydukları sonsuz aşkı ve yaşama sanatlarını dinledik.

 

MERVE HASMAN SALVATORI
Hayatınızda şu anda olduğunuz yer size kendinizi nasıl hissettiriyor?

Olmam gereken yerdeyim. Her şeyimle. Her gün şükrediyorum.

 

Kısa süre önce dünya evine adım attınız... Hayatınızda neler değişti, evlilik hayatı nasıl gidiyor?
Evlilik hayatı çok şükür iyi gidiyor. Evlenmek bizim hayatımızda hiçbir şey değiştirmedi. Evlenmeden önce nasıl isek aynı şekilde  devam ediyor hayatımız. Benim adıma, İtalya’ya taşınmak dışında aslında çok fazla bir şey değişmedi. 

 

Eşinizle tanışma hikayenizi anlatır mısınız? Evliliğe giden süreçte neler oldu?
Geçen sene doğum günüm zamanında annem ve arkadaşları ile Forte dei Marmi’de tatile gelmiştik. Üç günlük tatilin son akşamında, eşimin restoranına gittik. Orada tanıştık ve ondan sonra birbirimizin elini hiç bırakmadık.

 

Aşk için neleri göze alırsınız?
Her şeyi. 

 

İtalya öncesi yoğun bir tempoda mesleğinizi icra ediyordunuz... İtalya’da neler yapıyorsunuz? Burada da fotoğraf projeleri devam ediyor mu?
İtalya’ya taşınmış olmak iş hayatımı etkilemedi. Halen İstanbul’daki işlerim için İstanbul’a ayda bir gidip geliyorum. Bunun yanı sıra İtalya’da aktif bir şekilde fotoğrafa devam ediyorum. Heyecanlı projeler var, yeni sürprizler...

 

Peki, İstanbul’u ailenizi, arkadaşlarınızı özlüyor musunuz?
Özlüyorum tabii ki de özlemez miyim... Uzun seneler yurtdışında yaşadım, mesafelere alışmış olsak da, çok özlüyorum.

 

 

Uzun yıllardır fotoğrafçılık yapıyorsunuz... Bu anlamda objektiflerimize poz verirken neler hissettiniz, neler düşündünüz?
Objektifin önünde olmakla barışamadım. Kameranın arkasında olmak bambaşka bir duygu. Kameranın arkasında nefes alıyorum, önde oksijenim az.

 

Peki, orijinal ve yaratıcı olmak insanın yaradılışıyla mı ilgili yoksa yaptığı iş ve doğduğu aile ile mi ilgili?
Ben böyle bir ruhla doğulduğuna inanıyorum. Bu dünyaya gelme şekliniz böyle. Doğduğunuz aile, çevreniz, yasadığınız yer, arkadaşlarınız da sizin ilham kaynağınız. Ruh, her şeyi seçmiş oluyor zaten. Size de bu bedende hakkını   vererek en iyi şekilde yaşamak kalıyor.

 

Gelecekle ilgili sizi en çok heyecanlandıran şey ne? 
Yaşayacaklarım. Her biri için heyecanlıyım.

 

“Anın” tadını nasıl çıkarırsınız?
O ‘anda’ kalarak.

 

Dışarıdan gördüğümüz Merve Hasman ile  gerçek hayattaki haliniz arasında nasıl bir fark var?
Dışarıdan nasıl gözüküyor bilemiyorum fakat ben kendi adıma şunu söyleyebilirim; çok şükür, hayatımda, yaptığım seçimlerle her türlü ırktan, her türlü kesimden insanla tanışma, çalışma fırsatı buldum. Hayat adına çok erken bir yaşta böyle bir zenginlik, bana kendimi bulma ve hayatı anlama yolunda çok fayda sağladı. Öte yandan kendimi, birçok insanın yerine koymaktansa onların ayakkabılarını giymeyi seçtim. Dolayısı ile de, bir sürü insanla aidiyet ilişkisi kurabilmeyi öğrendim. Acısı ile tatlısı ile (kendi adıma) çok tecrübe edindim… Bakalım daha neler bekliyor... Bugün, beni ben yapan herkese, her şeye minnettarım. Bütün gerçek bu.

 

Eşinizle yaptığınız işler bir biriden oldukça farklı, bu anlamda ortak paydalarınız, beğenileriniz, paylaşımlarınız neler? En çok neler yapmaktan keyif alırsınız?
Aslında mesleklerimiz farklı fakat okuduğumuz şeyler birbirine çok yakın. Eşim sinema mezunu, ne kadar sinema sektöründe çalışmıyor olsa da çok aynı yerden bakıyoruz fotoğrafa, onun için işimde de gerçekten bana büyük destek oluyor. Beraber çok şey üretebiliyoruz.

 

Eşiniz profesyonel ve ünlü bir şef. Evde yemekleri kim yapıyor? 
Evde çoğunlukla ben yemek yapıyorum çünkü eşim Türk yemeklerini çok seviyor. Diğer yandan çok klişe olacak fakat gerçekten eli çok lezzetli onun için  her şeyi keyifle yiyoruz.

 

İtalya’da olmanın en keyifli yanları neler? Forte dei Marmi’de neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
Hayata çok meraklı bir insanım dolayısı ile yeni insanlar tanımak ve yeni yerler keşfetmek çok keyifli. Kafamın iç sesini dinleyebiliyorum sükûnetle, onun için her gün yeni bir şey üretiyorum.

 

İlerde otobiyografinizi yazmaya karar verseniz ilk cümleleri ne olurdu?
Hayata gözlerimi açtıktan çok kısa bir süre sonra, yaşama şansımın fazlasıyla düşük olduğu bir noktada, hayat benim adıma bir risk aldırdı.

 

TOMMASO SALVATORI 
Herkes Merve Hanım’ın gönlünü nasıl çaldığınızı merak ediyor... Neler söylemek istersiniz?

Bizim hikayemiz için, kalbini çalmak değil de birbirini tekrar bulmak diyelim. Dolayısı ile  Merve’nin gözünün içine bakmak dışında özel bir şey yapmadım.

 

Merve Hanım ile bir araya gelme hikayenizi bir de sizden dinlemek isteriz...
Merve ile karşılaşmamızdan bir gece evvel, bir müşterim Türk bir grup için restoranda yer ayırttı. Hatta ilk duyduğumda kendi kendime “Türkler Versilia da ne arıyor” dedim. Hiç karşılaşmamıştım bugüne kadar. Mervelerin restorana geldiği gece çok enteresandı. Merve’yi gördükten sonra onunla konuşmam, tanışmam gerektiğini hissettim ve bir fırsat ararken  kendimi bir şekilde onların masasında buldum. İlk konuşmamız Rumi üzerine oldu. Ondan sonrada hikayemiz başladı.

Usta bir şef olduğunuzu biliyoruz. Tarzınızı, uzmanlık alanınızı ve yaptığınız spesiyalleri anlatır mısınız?
Büyük babaannem ile başlayan bir yolculuk bizimkisi…Aile geleneğimizi devam ettirebiliyor olmak beni onurlandırıyor. On bir yaşımdan yirmi altı yaşıma kadar babam ve babaannemi mutfakta izlemekle geçti hayatım. Yemek yapmayı onlardan öğrendim. Benim esas uzmanlık alanım restoranı A’dan Z’ye bütün her şeyiyle oturtmak oldu. Dolayısı ile mutfak, bir restoranın ne kadar en önemli parçası olsa da, sadece iyi yemek ile olmuyor. En azından benim için öyle. Bir restoran sahibi iseniz sadece mutfakta değil, mutfağın dışında da her şeyi yapmayı bilmeniz gerekiyor. Çünkü, o restorana tam anlamı ile doğru şekilde hayat verebilmeniz için her şeyi doğru bir konseptle oturtmanız gerekiyor.

 

Siz de Türkiye’yi sık sık ziyaret ediyor musunuz? İstanbul hakkındaki düşünceleriniz neler?
Bugüne kadar dört kere geldim, fakat fırsat buldukça daha çok gideceğim. İstanbul, çok güzel ve büyülü bir şehir. Avrupa ve Asya’yı birleştiren bir kapı olduğu için çok ilham verici. Her kültürden bir şey, bir yaşam bulabiliyorsunuz İstanbul’da. Sanırım beni en büyüleyen tarafı bu.

 

Peki ilerleyen yıllarda İstanbul’a taşınmayı düşünüyor musunuz?
Kaderimde orada yaşamak var ise, bu beni çok mutlu eder.

 

Merve Hanım’a sorduk size de sormak isteriz; Aşk için neleri göze alırsınız?
Her şeyi. Çünkü “gerçek aşk”da, aşk da sizin için her şeyi yapıyor.

 

Rutin zamanlarınızdan, Merve Hanım’la ortak paydalarınızdan söz eder misiniz?
Bu güzel yerin tadını çıkarmak için her şeyi. Birlikte hayatımızı nasıl kuracağımız üzerine çok konuşuyoruz, bol bol proje üretiyoruz. Bol bol film izliyoruz, benim sinema aşkım çok büyük. 

 

Alternatif bir gelecek düşünseydiniz, neleri değiştirirdiniz?
Dünyada değişmesi gereken tek şey bizleriz.

 

Kayınpederiniz ile anlaşıyor musunuz? Neler yapmaktan, konuşmaktan hoşlanırsınız?
Kayınpederim tapılacak bir insan. Çok büyük bir kalbi var. Çok iyi anlaşıyoruz. Onu, on sene önce tanımış olsaydım, akşamları aile yemekleri yerine, gece gezmelerinde olurduk herhalde...

 

Nihai hayaliniz nedir?
Dünyevi bir hayalim yok. Manevi bir hayalim var; içimdeki ve etrafımdaki  huzurun daim  olması.

 

İlerde otobiyografinizi yazmaya karar verseniz sizin ilk cümleleri neler olurdu?
Hayatım boyunca risk aldım. 30 yaşımda Merve ile tanıştıktan sonra, her yaptığım seçimin benim bir parçam olduğunu anladım.

EN ÇOK OKUNANLAR

Kışa Özel Nail Art Trendi

Kışa Özel Nail Art Trendi

1 dakika okunma süresi
Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

1 dakika okunma süresi
Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

6 dakika okunma süresi
Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

1 dakika okunma süresi
Göz Altı Kapatıcıları Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Göz Altı Kapatıcıları Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

14 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Özge Özacar x Dior Beauty İş Birliği

Özge Özacar x Dior Beauty İş Birliği

Zehra Işık x Mert Aslan ile Yeni Koleksiyon Üzerine

Zehra Işık x Mert Aslan ile Yeni Koleksiyon Üzerine

Niş Lezzet Üssü: La Plage No: 14

Niş Lezzet Üssü: La Plage No: 14

Nicole Kidman'ın Oyunculuk Kariyeri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Nicole Kidman'ın Oyunculuk Kariyeri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Pamela Harper ile Halcyon Days Üzerine

Pamela Harper ile Halcyon Days Üzerine

Luigi Stinga ile İtalyan Mutfağı

Luigi Stinga ile İtalyan Mutfağı

“Frida Kahlo'nun Günlükleri” Sergisi Hakkında Merak Edilenler

“Frida Kahlo'nun Günlükleri” Sergisi Hakkında Merak Edilenler

Aslı Gümüşel Hakkında Bilinmeyenler

Aslı Gümüşel Hakkında Bilinmeyenler

Rabia Güreli ile Contemporary Istanbul Üzerine

Rabia Güreli ile Contemporary Istanbul Üzerine

Estée Lauder Şirketleri'nin "Pembe Kurdele" Hareketi

Estée Lauder Şirketleri'nin "Pembe Kurdele" Hareketi

Lisa Resling-Halpern ve Kathryn Oskay ile Türk Tasarım Sergisi Üzerine

Lisa Resling-Halpern ve Kathryn Oskay ile Türk Tasarım Sergisi Üzerine

Şeflerin En'leri: Favori Lezzet Durakları

Şeflerin En'leri: Favori Lezzet Durakları