Normalleşme süreci ile birlikte koleksiyoner alışkanlıklarında ne gibi değişiklikler gözlemleyeceğiz? Online alımların artacağını düşünüyor musunuz?
Pandemi sürecinde herkes gibi sanatseverler olarak koleksiyonerler de sürece hızla adapte olan çevrimiçi platformları takip ettiler. Bu anlamda dijital sürecin hızlı yönetimi önemliydi. Pandemi öncesi Artsy, Artprice, Sotheby’s, Christie’s gibi online olarak eserleri takip edebildiğimiz kanallar ve tabii ki Google Arts&Culture gibi sergileri gezebildiğimiz platformlar nedeniyle dijital mecralara bir aşinalığımız olduğunu söyleyebiliriz. Ancak alım konusuna gelince kişisel olarak ben, eserleri yakından görmeyi ve mümkünse hikayesini dinlemeyi tercih ederim. Özellikle eskiye oranla daha rahat vakit ayırabilmenin keyfinden dolayı, önceliğim her zaman eseri birebir yerinde izleyebilmek olur ancak bu durum online kanalları hiçbir zaman değerlendirmeyeceğim anlamını taşımıyor elbette. Dijital alternatif olsa bile -ki bu da gerekli- yine de birçok kişinin benim gibi fiziki alana öncelik vereceği kanaatindeyim.
Pandemi sürecinden sanat piyasası nasıl etkilendi? Koleksiyoner izleğinden anlatabilir misiniz?
Pandemi tabii ki tüm sektörleri olduğu gibi sanatı da büyük oranda etkiledi. Galeriler, müzeler, tiyatrolar gibi yaptıkları çalışmalarla hepimize çok önemli değerler kazandıran, ufkumuzu genişleten kurumların fiziki etkinlikleri bir anda durdu. Tüm sanat kurumları, sanat destekçileri ve hepsinden önemlisi sanat üreticileri toplumlara katkıları açısından tartışmasız en önemli değerler arasında. Bu süreçte, tüm dünya ile eş zamanlı bir şekilde ülkemizde de insanlarımızın sanata tutunmasını, sanatla moral bulmasını görmek, bunu bize bir kez daha gösterdi. Dileğim, hepimizin bu süreci mümkün olduğunca yara almadan atlatabilmesi. Sanatçılarımızın bu süreçten yeni üretimlerle çıkacaklarını düşünüyorum. Mevcut sergi planlarının, etkinliklerin fiziki olarak durması engelinin yanı sıra devam edecek olan süreçte biraz daha zorlu bir dönem geçireceğimizi söyleyebilirim. Galerilerimiz ve müzelerimizin, geniş anlamda kültürsanat kurumlarımızın normalleşme sürecinin ilk adımlarında ziyaretçi açısından biraz zorlanacakları bir süreç olacaktır. Ancak birlik ve beraberlik ile bugünlerin aşılacağına inanıyorum. Bunun yanında sanat piyasasının bu süreci çok iyi yönettiğini, izleyiciyle olabildiğince temasta kalarak, yeni iletişim yöntemleri üzerine giderek bu süreçte başarılı olduğunu düşünüyorum. Bu vesileyle bu konuya emek veren herkese, hem gündem üzerine bildirdikleri görüşleri hem de sanat üzerine yaptıkları kıymetli paylaşımlarından ötürü teşekkür etmek isterim.
Pek çok sergi dijitale taşındı. Sizce dijitalleşme pandemi karşısında üretilen bir çözüm mü? Yoksa sürdürülebilirliği var mı? Pandemi sonrasında da dijital sergilerle karşılaşmayı beklemeli miyiz?
Dijital sergiler pandemi süreciyle ön plana çıktı ama aslında bir süredir hayatımızda mevcutlardı. Ben bu süreçten sonra yeni önermelerle gelişebileceğini düşünüyorum. Ancak yine de fiziki olarak sergiyi deneyimlemek her zaman ön planda olacaktır diye düşünüyorum. Eseri, malzemesini görmek, duygusunu almak, hikayesini hissetmek çok başka bir haz. Mümkünse çalışmayı sanatçısından dinlemek, anlamak ufkunuzu yenileyebilmek demek.
Pandemiden en çok etkilenen gruplardan birinin bağımsız sanatçılar olduğunu göz önünde bulundurursak, gelecek alımlarınızda bağımsız sanatçıları desteklemeyi düşünür müsünüz?
Pandemi öncesi olduğu gibi pandemi sonrasında da tüm sanatçılarımızla diyaloglarımız devam edecek. Koleksiyonumda bağımsız sanatçıların eserleri var ve tabii ki temsiliyeti olan, olmayan tüm sanatçılarımızla iletişimimize elimizden geldiğince devam edeceğiz. Hepimizin bu süreci birbirimizi dinleyerek, anlayarak, destekleyerek atlatacağını düşünüyorum.
Pandemi döneminde fuarlarla ilgili farklı gelişmeler oldu. Örneğin, bazı fuarların çevrimiçi alanda eser sergilediklerini ve aktif duruma geldiklerini gördük. Fuarların gelişimiyle ilgili düşünceleriniz neler? Koleksiyoner olarak fuarların çevrimiçi alanda aktif duruma gelmesi nasıl bir etki yaratır?
Yurt dışında Frieze, ARCOlisboa son dönemde takip ettiğim fuarlar. Yine Art Basel izleyicileriyle iletişim halinde. Takip edebildiğim kadarıyla, katılımcı galeriler, özellikle “booth”larında yer alan sanatçılar üzerine paylaştıkları videolarla, konuşmalarla fuarı destekleyen bir iletişim yarattılar. Elbette fuarların çevrimiçi platformlarda da aktif olması günümüzde bir gereklilik. Online alternatif programlar ve yeni yaklaşımlar fuarlar için de söz konusu olacaktır mutlaka. Fakat fiziki fuarların devam edeceğini ve etmesi gerektiğini düşünüyorum.