Eğitimde, ekonomide, istihdamda, siyasette ve hayatın tüm alanlarındaki karar süreçlerinde nüfusunun yarısına diğer yarısından farklı haklar ve uygulamalar sunan bir toplumun gelişme ve ilerlemesinden bahsetmenin mümkün olmadığını belirten Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner: “Toplum olarak kadınların yaşamın her alanına eşit katılımı olmadan, tek kanatlı kuş misali, uçamayız. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşırken toplumsal cinsiyet eşitliği meselesi ülkemizin demokrasi, adalet ve haklar alanındaki ana sorun maddelerinden biri olmayı sürdürüyor. Toplumda refahın tabana yayılmasının, kapsayıcı bir ekonomik büyüme ve toplumsal gelişimin gerçekleşebilmesi için hayatın her alanında kadın-erkek eşitliğini tesis etmenin bir zorunluluk olduğuna inanıyorum.” dedi.
Türkiye’de 18 yaşından küçük çocuklara taciz ve tecavüz vakalarında verilecek cezalardaki yaş düzenlemesi, 18 yaşından küçük çocukların evlendirilebilmesi ve bunun açık bir suç teşkil etmesi gibi konuların hala tartışıldığına dikkat çeken Ümit Boyner, “Tüm çocuklar hayallerini, masumiyetlerini ve çocukluklarını koruyarak büyüyebilmeli. Bu konuların bilhassa kız çocukları özelinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin başlangıcı, kimi durumlarda ise kaybedildiği nokta olduğunu düşünüyorum” dedi.
Boyner, sözlerini “Kadına kadın diyoruz, çocuğa çocuk” filmini kız çocukları ve tüm çocukların çocukluk ve büyüme hakkının dokunulmaz ve tartışılmaz olması gerektiğinden hareketle “#18denönceherkesçocuk #Nokta” diyerek bitirdi.