SAHNE TOZU TİYATROSU GÜCÜNÜ USTALARDAN ALIYOR

Sahne Tozu 11 yıldır İzmirlileri tiyatroya doyuruyor. Haldun Dormen’in süpervizörlüğünü Göksel Kortay’ın yönetmenliğini üstlendiği sahne tozu genç tiyatrocu Çağlar İşgören’in yönetiminde tiyatro severlerle buluşuyor.

4 Şubat 2016 Perşembe 09:37 | Son Güncellenme:
22 dakika okunma süresi

Sahne Tozu Tiyatrosu Çağlar İşgören’in özverili çalışması ile İzmirlilere tiyatro sanatını doyasıya yaşatıyor. Bu sezon Göksel Kortay’ın yönettiği oyunu sergileyen Sahne Tozu’nun süpervizörü Haldun Dormen. İş birliği tapan üç isimle özel bir söyleşi gerçekleştirdik.


Sahne Tozu Tiyatrosu’nda süpervizörlük yapıyorsunuz, çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Açıldığından beri Sahne Tozu Tiyatrosu’nda süpervizörlük yapıyorum ama son iki yıldır profesyonel olarak süpervizörleri oldum ve her detay için beraber karar veriyoruz. Hangi oyunları oynayacağımızı, kimlerin ne oynayacağını yani bütün önemli kararları Çağlar’ la ve onun 12 değerli oyuncusuyla beraber karar veriyoruz. Bir nevi ben onlara tecrübelerimden yararlanarak yol gösterici oluyorum.


İzmir seyircisi için neler söylersiniz?
Benim için İzmir seyircisi çok iyidir çünkü ben 1960 yılından beri İzmir’ e geliyorum. Dormen Tiyatrosu’nun aşağı yukarı bütün oyunlarını İzmir'e getirdim ve hep ilgiyle karşılandım. Şimdi de Dormen Tiyatrosu kapandı ama Tiyatro Kedi altında oynadığım Kibarlık Budalası oyunu yaklaşık 15 defa İzmir’ de oynandı. 23 ve 24 Ocak’ ta da İzmir’ de hem Karşıyaka’ da hem Narlıdere’de oynadık. Ben İzmir seyircisinden çok memnunum. İzmir seyircisiyle İstanbul seyircisi arasında pek fark görmüyorum çünkü İzmir’ de de en az İstanbul’daki kadar oynadım.

 


Sahne Tozu ile yollarınız nasıl kesişti?
Sahne Tozu’ nun kurucusu Çağlar İşgören  bana geldi ve operacı olduğunu, operayı bırakıp tiyatro kurmak istediğini ve kurmak istediği tiyatronun Dormen Tiyatrosu tarzında olmasını istediğini, benim tecrübelerimden de yararlanmak istediğini söyledi. O günden beri sıkı fıkı olduk ve ben Sahne Tozu’ nun parçası haline geldim.


Sahne Tozu’nun gelecekteki projelerinden bahseder misiniz?
Sahne Tozu’nun gelecekteki en büyük projesi bir müzikal yapmak. O da benim yazdığım Kantocu olacak büyük bir olasılıkla. Bence Sahne Tozu’ nun oyuncu kadrosu mükemmel uyuyor Kantocu’ ya. Provalarına biz başladık gibi ama şimdi sponsor bekliyoruz. Sponsorumuz belli olur olmaz Kantocu’ yu hemen çıkaracağız ve İzmir’ e ait ilk müzikal olacak. Ayrıca bir diğer önemli gelişme ise 11 yıldır İzmir’de çalışmalarını gerçekleştiren Sahne Tozu Tiyatrosu, İstanbul Nişantaşı’nda tiyatro okulunu açıyor. Ben müzikal derslerine gireceğim, Göksel Kortay ise oyunculuk derslerine girecek.


Oyuncu yetiştirmeye devam ediyor musunuz?
Evet, oyuncu yetiştirmeye devam ediyorum, hep edeceğim ölünceye kadarda devam edeceğim bu benim vazgeçilmez ihtirasım. Yani yönetmenlikten hoşlandığım kadar gençleri yetiştirmeyi de seviyorum. Ben gençlere çok şey öğretiyorum eminim ama ben de gençlerden çok şey öğreniyorum. Çünkü zaman o kadar çabuk değişiyor ki gençlerden yararlanmak şart.


İzmir’ in böyle bir tiyatroya ihtiyacı vardı, şehre neler katacağını düşünüyorsunuz?
İzmir gibi uygar bir şehrin, böyle bir tiyatroya gerçekten ihtiyacı var. Aslında İzmir’ in şehir tiyatrosuna ihtiyacı var ama Sahne Tozu da İzmir’in şehir tiyatrosu olma yolunda çok sağlam adımlarla ilerliyor bence. Bu gidişle Türkiye’nin en iyi tiyatrolarından biri olacak. Onun için İzmir’ e çok layık bir tiyatro bir de müzikali yaparsak İzmir tam istediği tiyatroya kavuşmuş olacak bence.

 


GÖKSEL KORTAY
Sahne Tozu Tiyatrosu ile yollarınız nasıl kesişti?

Sahne Tozu Tiyatrosu ile Haldun Dormen tanıştırdı beni. İyi ki de tanıştırmış. Yaklaşık 1.5-2 yıl Haldun Dormen'den onların başarılarını dinlemekteydim. Ancak haklarında fazla bilgim yoktu.  5-6 yıl önce beni Bedia Tiyatro Ödülleri Töreni’ne davet ettiler. Kalktım gittim İzmir’e. 

 

Sahne Tozu Tiyatrosu’nun kurucusu ve ekibi için neler söylersiniz?
Tanıştığımız andan itibaren benim açımdan tam anlamıyla ' İlk görüşte aşk ' oldu. Anında sevdalandım bu gençlere.  Düşünün başta hocaları, Sahne Tozu Tiyatrosu'nun kurucusu, Genel Sanat Yönetmeni Çağlar İşgören olmak üzere tiyatro aşkı ile yanıp tutuşan, hepsi üniversite mezunu, akıllı, bilgili, disiplinli, yirmi dört saat  tiyatro ile yaşayan, tüm zamanlarını tiyatroda geçiren, tutkulu, heyecanlı, birbirlerine aşırı  derecede bağlı, yaşamı birlikte yaşayan, hiç ayrılmayan, içlerindeki  tiyatro ateşi gözlerinden  fışkıran  pırıl pırıl  on üç genç, Gelin de aşık olmayın. Zaten gençleri çok severim, öğrencilerimden dolayı... Üstüne üstlük hepsi fevkalade terbiyeli, saygılı, sevgi dolu, ufacık bir şey öğrenmek için her an hazır gençler. Onları ilgilendiren tek şey tiyatro, sürekli tiyatro yapmak, sahnede olmak, oynamak ve bu yolda kendilerini alabildiğine geliştirmek, ilerlemek. Elli iki yıllık oyuncuyum, bu dünyanın içindeyim,  bu denli inanmış, tutkulu bir ekibe hiç rastlamadım. Tam bir ekip ruhu ile bağlanmışlar birbirlerine. Her yaptıkları işte aşırı titizler. Umarım hep böyle sürer, nice nice başarılara koşarlar. 


'İkinim Biri' adlı oyunu yönettiniz, nasıl bir oyun bekliyor izleyicileri. Konusundan ve oyuncularından bahseder misiniz?
‘İkinin Biri’ oyunu çok eğlenceli, komik, keyifli bir oyun. Yazarı Ray Cooney İngiliz. Günümüzün yaşayan en önemli Fars yazarlarından biri, hatta birincisi diyebilirim. Farsı çok iyi biliyor, çok iyi yazıyor. Oyunlarının inanılmaz matematiksel bir yapısı var. Ray Cooney ülkemizde çok oynanan, izleyicimizin çok severek izlediği bir yazar. İkinin Biri adli bu oyun da ülkemizde en çok oynanan oyunlarından biri. Ancak İzmir’de ilk kez sergileniyor. Fars dışardan kolay gibi görünse de en zor oynanan oyun türlerinden biridir bana göre. Öncelikle müthiş bir enerji gerekli. Tempo, zamanlama, fiziksel güç, teknik donanım,  anlaşmış bir ekip ister, profesyonellik ister. En ufak bir hatayı kaldırmaz. Ne demek istediğimi seyirciler oyunu izledikleri zaman daha iyi anlayacaklardır. İşte Sahne Tozu Tiyatrosu'nun oyuncuları bu zorluğu alt edip müthiş bir başarıya imza attılar bu oyunla. İzleyiciye oyunu beğendirmek için önce oyuncuların kendilerinin zevkle, keyifle oynamaları, o lezzete varabilmeleri gerekir. Bu ekipte buna fazlası ile tanık oluyorsunuz. Sevkle, askla oynuyor tüm kadro, müthiş bir uyum içinde. Her oyuncu üzerine düşenin fazlasını veriyor. Hal böyle olunca da ortaya çok güldüren, çok eğlendiren, seyircilerin iki saat boyunca hiç bir şey düşünmeden, çekinmeden rahat rahat kahkaha atabilecekleri, onları günün olağan sıkıntılarından koparacak bir oyun çıktı.


Nasıl tepkiler alıyor oyun?
Başladığı günden bu yana yirmi iki oyun oynandı, hepsinde kıyamet koptu. Bağıra çağıra, katıla katıla gülenler, gülme krizine girenler, oyuna kendini kaptırıp yüksek sesle tepki verenler bile oldu. Umarım böyle de devam eder. İnsanları güldürmek zordur ama eğer başarabilirseniz bu oyuncu için de çok hoş bir doyumdur.


Sahne Tozu Tiyatrosu'nda başka oyunlar da yönetecek misiniz?
Bunu şimdiden bilemeyiz elbette ama bu ekiple çalışmaya her zaman hazırım ben. Bunu çok isterim, umarım yollarımız kesişir gene bir gün. Ancak bana gereksinim duydukları anda ben onların yanındayım.

 

 


ÇAĞLAR İŞGÖREN
Sahne Tozu Tiyatrosu’nun kuruluş öyküsünü anlatır mısınız? Ne kadar oldu kurulalı?
2007 yılında İstanbul’ a giderek İstanbul’ da tiyatro yaşantıma devam etmeye karar verdim. Hocam Haldun Dormen ‘in yanına tekrar gittim ve onun “Sen bu işi İzmir’ de yapmalısın, İzmir’ de yaparsan benden sana tam destek.” demesi üzerine İstanbul kapılarımı kapattım. İzmir’ de yaklaşık 50 kişilik kapasitesi olan bir alanda çalışmalarımıza devam ettik. Bir gün Haldun Dormen İzmir’ e geldi ve ben onu çalışma salonumuza davet ettim. Çalışma alanımızı görür görmez buranın kendisinin Amerika’dan geldiği zaman açtığı cep tiyatrosuna çok benzediğini söyledi. Bundan sonrası için Haldun Dormen’ in önerisiyle çalışma alanımızı cep tiyatrosuna çevirdik. Sahne Tozu Tiyatrosu kurulalı 11 yıl oldu ve rahmetli babamın da söylediği gibi biz var oluşumuzu Sayın Haldun Dormen’ e borçluyuz.


İlk oyun seçiminiz ne oldu?
İlk olarak Haldun Dormen’ in de kendi cep tiyatrosunun açılışında oynadığı Maitre Pierre Pathelin’i oynadık ve bu oyunu Haldun Dormen ile birlikte yönettik. Haldun Dormen oyun hazırlık sürecinden itibaren hep yanımızda oldu ve açılış günü benimle birlikte ev sahibi olarak davetlilerimizi karşıladı. Sonrasın da İzmir’ de çok az sayıda olan tiyatro salonlarından birinde faaliyetlerimize devam ettik. Konak merkezde olan bu büyük salon bir dershanenin kültür merkeziydi o zamanlar. Bu salonun da açılışını yine Haldun Dormen ile birlikte yönettiğimiz “Papaz Kaçtı” adlı oyunla yaptık. Bu sene bu sahnemize Sayın Göksel Kortay’ın da onayıyla “Göksel Kortay Sahnesi” ismini verdik. Daha sonra 2013 yılında İzmir’ in en büyük sinema salonlarından biri olan Konak YKM’ de bulunan eski Çınar Sinemasının salonlarını tiyatro salonuna dönüştürdük. “Haldun Dormen Sahnesi” adını verdiğimiz salonumuzun açılışını ise Haldun Dormen ve Göksel Kortay’ ın oynadığı “Kibarlık Budalası” oyunuyla yaptık.


Tiyatroda hangi etkinlikler mevcut?
Sahne Tozu Tiyatrosu her şeyden önce bir tiyatro okulu. Sezon içerisinde birçok etkinlik gerçekleştirmekteyiz. Sene içinde organizasyonlar dışında bir çok faaliyetimiz artık bir ritüel halini aldı. Eğitimlerin yanı sıra kendi sahnesinde haftalık olarak profesyonel tiyatro oyunları da sergilemekteyiz. Her yıl, ülkeye ve İzmir’e kazandırdığı, Afife Jale Tiyatro Ödülleri’ni model alan Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri’ni düzenliyoruz. Ayrıca kendi öğrencilerine her sene sonunda bir tiyatro festivali düzenliyoruz. Tiyatro festivalinden sonra ise öğrencilerin belgelerini aldığı bir belge törenimiz oluyor. Öğrencileri için her sene usta sanatçılarla söyleşi etkinlikleri gerçekleştiriyoruz. Bunların yanı sıra Sahne Tozu Tiyatrosu’nun yapım alanı da mevcut. Sahne Tozu Yapım olarak kendi oyuncu ve öğrencilerimizle çektiğimiz birçok kısa filmi var. Ayrıca senaristliğini ve yönetmenliğini benim yaptığım “Efe” adlı uzun metrajlı filmimiz de var ve 2016 yılında vizyona girmesini planlamaktayız.


Oyunculuk kurslarınıza kimler katılabiliyor?
Sahne Tozu Tiyatrosu eğitim alanında geniş bir kesime hitap etmekte.  9 yaşından başlayarak; 9 – 13 yaş grubu, 14 – 17 yaş grubu ve 18 yaş ve üstü için eğitimlerimiz var. Her yaş grubu için Sahne Tozu Tiyatrosu bünyesinde yetişmiş öğrencilerimden oluşan, alanında uzman bir eğitmen kadromuz vardır. Kurslarımıza çoğunlukla yoğun iş temposuna sahip olan doktorlar, mühendisler, bankacılar ve avukatlar bu iş tempolarından bir nebze olsun uzaklaşabilmek ya da iletişim becerilerini tiyatro sayesinde daha da kuvvetlendirebilmek için rağbet gösteriyor.


Çocuk tiyatrosu yapıyor musunuz?
11 yıldır aktif olarak oyun sergiliyoruz fakat bu seneye kadar hiç çocuk tiyatrosu yapmamıştık. Çünkü bunun çok dikkat edilmesi gereken bir alan olduğunu düşünüyorum. Bu işin ustası olan pedagoglarla, eğitimini almış insanlarla çalışmaya başladıktan sonra çocuk tiyatrosu yapmaya karar vermiştim ve bu sene bunu gerçekleştirdim. Bu yıl başladığımız günden itibaren beklediğimizden yoğun bir ilgiyle karşı karşıyayız ve bu durum bizi çok mutlu etti. Bundan sonra da kaliteli bir biçimde oyunlarımızı kendi sahnemizde sahnelemeye devam edeceğiz.


İzmirliler Sahne Tozu Tiyatrosu’ nu nasıl karşıladı?
İzmirliler Sahne Tozu Tiyatrosu’ nu bağrına bastı. Sahne Tozu Tiyatrosu’ nun en büyük dostu İzmirli seyircileridir, hayat damarıdır. Onlarla bir aile olduk. İzmirli seyirciler uzun yıllardan sonra, İzmir’ in tiyatro ve sanat tarihinde büyük bir dirayet göstererek ayakta durmaya çalışan Sahne Tozu Tiyatrosu’ yla kol kola yürüyor. Tiyatro sanatını icra etmeye çalışırken yaşadığımız zor zamanlarda bizi yalnız bırakmayan seyircilerimize büyük teşekkür borçluyuz. Sahne Tozu’ nu öyle bir karşıladılar ki, bir ihtiyacı, bir boşluğu doldurmuşçasına kol kanat gerdiler. Yeri geldi kişisel sıkıntılarımızda bile seyircilerimizin güzel mesajları olsun, gönderdikleri çiçekler olsun, hediyeler olsun destekleri sayesinde büyük bir motivasyonla yolumuza kaldığımız yerden devam ettiğimiz günler de oldu. İzmir seyircileriyle büyük başarılarımızı da paylaştık üzüntülerimizi de… Bundan sonraki yıllarda da Dormen Tiyatrosu ekolünü devam ettirerek İzmir deki seyirci kitlemize ülke çapından da insan katmak istiyoruz. İzmirli seyircileri seviyoruz sayıyoruz. Kolay kolay beğenmeyen, kaliteyi arayan bir seyircisi olduğunu biliyoruz. Çok açık sözlü, güzel yürekli insanlardan oluşan İzmirli seyircilerle bu kadar yakın olmanın bizim için büyük bir ayrıcalık olduğunu ve bunun kıymetini bilmek zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Günden güne artan seyirci kitlemizle emin adımlarla geleceğe ilerliyor ve Türk tiyatro sanatının gelişmesine yönelik yaptığımız tüm yenilikleri ilk olarak onlarla paylaşıyoruz.


Oyunlarınızdan bahseder misiniz?
Biz Dormen Tiyatrosu ekolünde ilerleyen bir tiyatroyuz. Bu sebeple fars, vodvil ve bulvar komedisi tarzlarında kendimizi geliştirmek üzere 10 yıl içerisinde büyük çaba sarf ettik. Bu tür oyunların yanı sıra klasik, romantik ve epik oyunlar da sahneye koyuyoruz. Oyun sezonumuz Kasım ayında başlıyor ve Mayıs aynın sonunda sona eriyor. Sezon içerisinde kendi sahnemiz olan Haldun Dormen Sahnesi’nde her hafta cuma, cumartesi ve pazar günleri profesyonel oyuncu kadrosunun oyunlarını sahneliyoruz. Profesyonel kadronun oyunlarını çoğunlukla ben yönetiyorum. 


Her sezon Haldun Dormen oyun sahneliyor mu?
Evet, her sene en az iki oyun sahneye koyuyor. Papaz Kaçtı, Kaç Baba Kaç, Kamp 17 ve Oyun Karıştı adlı oyunlar bu zamana kadar Haldun Dormen’ le benim birlikte sahneye koyduğumuz oyunlar. Geçtiğimiz sezon Haldun Dormen’ in yönettiği Necati Bey’ i Görmek İstiyorum adlı oyunda ise bu sefer Necati Bey karakterini canlandırmak üzere sahnedeydim. Bu yıl ise sezonumuzun açılışını Göksel Kortay’ ın sahneye koyduğu İkinin Biri adlı oyunumuzla yaptık. 

 

Röportaj: Petek Kırboğa

EN ÇOK OKUNANLAR

Notre Dame Katedrali Kapılarını Yeniden Açtı

Notre Dame Katedrali Kapılarını Yeniden Açtı

2 dakika okunma süresi
Denizden Sofraya: İstanbul'un En İyi Deniz Ürünleri Restoranları

Denizden Sofraya: İstanbul'un En İyi Deniz Ürünleri Restoranları

1 dakika okunma süresi
Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

20 dakika okunma süresi
Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones

Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones

4 dakika okunma süresi
2025 Altın Küre Adayları Açıklandı

2025 Altın Küre Adayları Açıklandı

16 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

ASLI PEHLİVANLARIN LÜKSLERİ

ASLI PEHLİVANLARIN LÜKSLERİ

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI

İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA

EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

DELFINA DELETTREZ FENDI İSTANBULDAYDI

DELFINA DELETTREZ FENDI İSTANBULDAYDI

SERRA KASLOWSKİ "TUTKU DOLU BİR HAYAT"

SERRA KASLOWSKİ "TUTKU DOLU BİR HAYAT"