RAYMOND WEIL’İN MÜZİK TUTKUNU CEO’SU ELIE BERNHEIM

İsviçre’nin tanınmış markalarından Raymond Weil’in CEO’su Elie Bernheim ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

27 Nisan 2015 Pazartesi 17:09 | Son Güncellenme:
6 dakika okunma süresi

İstanbul’a yeni modelinizi tanıtmak için geldiniz. Nabucco Cello Tourbillon’u sizden dinleyebilir miyiz?
Yeni modelimiz, Nabucco koleksiyonuna ait. Nabucco koleksiyonunu sekiz yıl önce oluşturduk ve bu sene eşi benzeri olmayan Tourbillon hareketine sahip bu modelimizi saat tutkunlarının beğenisine sunduk. Dünya saat piyasasında eşi bulunan bir model değil bu. Müzikle birebir bağlantısı olan, ilhamını müzikten alan bir saat. Tasarımında viyolonsele dair ilginç detaylar bir araya geldi.

Neden viyolonsel? 
Çünkü yıllarca viyolonsel çaldım ve hala da fırsat buldukça çalmaya devam ediyorum. Saate baktığınızda 3 ve 9 rakamları arasında kemanın dört yayını fark edeceksiniz. Viyolonsele dair birçok öğeyi buluşturduk. Bu modeli bu kadar özel kılan da bu özellikler.


Müzik, özellikle de viyolonselin bu saatin oluşumunda etkisi büyük. Raymond Weil ve müzik arasındaki bağdan bahsedebilir misiniz?
Markanın müzik dünyasıyla her zaman yakın bir ilişkisi vardı. Müzik markanın DNA’sında var. Tüm dünyada birçok müzik etkinliğinin sponsorluğunu üstlendik bugüne kadar. Koleksiyonlarımızın isimlerinin her zaman müzikle bir bağlantısı oldu. Bizi rekabette farklı kılan da bu özelliğimiz. Yakın zamanda Gibson gitarlarıyla bir işbirliğine imza attık. Müziğin efsane isimlerinden Frank Sinatra anısına çıkardığımız Sinatra modelimiz var. 

Müzik sizin aileniz için çok önemli. Anneniz profesyonel bir piyanist değil mi?
Evet, annem oldukça tanınan bir piyanist. Ben viyolonsel ve piyano çalıyorum. Çocuklarım da enstrüman çalmak konusunda oldukça hevesliler. Müzik, bizim aile kimliğimizin yanı sıra marka kimliğimizin de belirleyici özelliği.
Raymond Weil’in 1976 yılında kurulduğunu öğrenmek beni oldukça şaşırttı, çok daha eski bir marka olduğunu düşünüyordum. 
Birçok insan böyle düşünüyor.

Bu algıyı yaratmayı nasıl başardınız?
Tutkunun payı çok büyük. Önümüzdeki yıl 40. yaşımızı kutlayacağız ki bu diğer saat markalarıyla kıyaslanınca hiçbir şey değil. Ama bugün sektörde oldukça etkiliyiz. Bağımsız bir aile şirketi olmamıza rağmen 40 yılda eşsiz bir marka yaratmayı başardık. 

Markanın tarzını birkaç cümleyle tanımlamanızı istesem…
Ulaşılabilir fiyatlara sahip modern ürünler sunmayı seviyoruz. Ve bunu yaparken saatlerimizin tasarımından ve kalitesinden ödün vermiyoruz. 

Raymond Weil’i diğer markalardan farklı kılan diğer özellikler neler?
Markamızı farklı kılan stil ve zarafet… Rekabetin oldukça fazla olduğu bu sektörde büyümeyi başarıyoruz, çünkü farklı yaşta birçok insana hitap ediyoruz. Genci yaşlısı, kadını erkeği herkes bizde kendine hitap eden bir model bulabiliyor. Sadece belirli bir kitleye hitap eden niş bir marka değiliz. Ve ürünlerimizin kalitesi de kesinlikle yadsınamayacak bir özellik. 

Saat tercihleri ülkelere göre farklılık gösteriyor mu?
Evet, kesinlikle. Global düşünmemiz gerekiyor, ama daha sonra çıkardığımız koleksiyonları farklı bölgelere uyarlamalıyız. Türkiye’de rağbet gören saatle başka bir ülkede tercih edilen saat aynı olmuyor. 

Türkiye pazarı hakkında neler söyleyebilirsiniz? 
2007-2008 yıllarında Türkiye pazarı oldukça gelişti. Dünya ekonomisi zorlu süreçlerden geçse de, Türkiye’de çok genç bir kitle var ve gelişme potansiyeli de oldukça fazla. Geliştiğimiz ve gelişmeye devam etmek istediğimiz bir pazar burası. Buradaki temsilcimiz Günsal Saat ile uzun yıllardır devam eden başarılı bir yol arkadaşlığımız var. Ayrıca Türkiye kalpten sevdiğim bir ülke, çünkü bir Türk’le evliyim. 

Estetik mi teknik mi? Saat seçiminde hangisinin rolü daha fazla sizce?
Bu, tamamen tüketicinin profiliyle bağlantılı. Saat mekaniğine tutkun olan birçok insan var ve onlar saatin görünümünden önce hareketlerine bakıyorlar. Burada bahsettiğim çok özel bir müşteri kitlesi. Bizim müşterilerimiz ise hem yaratıcılığı çok önemsiyor, hem de saatin teknik özelliklerinin kalitesine güveniyor.

Sizin gözde bir modeliniz var mı?
Sürekli değişiyor diyebilirim. Satış ortaklarımıza tanıttığım bir modeli ben bir süredir kullanıyor oluyorum ve bir sonraki etaba geçmiş oluyorum..

Röportaj: Ayça BARUT TANMAN
Fotoğraflar: Ertan DEMİRBİLEK   

EN ÇOK OKUNANLAR

Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

6 dakika okunma süresi
Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

1 dakika okunma süresi
Doğu Ekspresi ile Yeni Keşifler

Doğu Ekspresi ile Yeni Keşifler

4 dakika okunma süresi
Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

1 dakika okunma süresi
Yeni Yıla Tiflis'te Girmeye Ne Dersiniz?

Yeni Yıla Tiflis'te Girmeye Ne Dersiniz?

7 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

ŞAMPİYON BABALAR

ŞAMPİYON BABALAR

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA

EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI

İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI

BU YAZ KİM, NE OKUYOR?

BU YAZ KİM, NE OKUYOR?

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER