Çocukluk yıllarında modanın büyüsüne kapılan, ailesinin isteği üzerine sanat eğitmeni olarak kariyerine başlayan Galia Lahav, 30 yaşında hayallerinin peşinden giderek tasarımcı olmaya karar vermiş. Lahav’ın kendi evinde kurduğu stüdyoyla başlayan moda yolculuğu, bugün gelinlikleriyle ve couture tasarımlarıyla tüm dünyadan birçok kadını buluşturan markasıyla devam ediyor. Hollywood’dan birçok yıldızın da favori tasarımcılarından biri olan Galia Lahav’ın tasarımları Türkiye’de sadece Vakko Wedding House’larda satılıyor. Geçtiğimiz hafta Vakko Zorlu’da gerçekleşen Trunk Show’la koleksiyonunu Türk gelin adaylarına tanıtan Lahav ile markasını konuştuk.
Moda tasarımcısı olmak istediğinizi ilk ne zaman fark ettiniz?
12-13 yaşlarımda hayalim moda tasarımcısı olmaktı. Annemle birlikte moda dergilerini karıştırır, aldığımız ilhamla kendimiz için tasarımlar yapardık. Bana dikiş dikmeyi ve detaylara özen göstermeyi annem öğretti. Anneme göre her şey mükemmel olmalıydı ya da ben mükemmeli yapana kadar söküp tekrar dikmeliydim. Bunlar benim için çok güzel ve keyifle andığım hatıralar. Biraz daha büyüdüğümde ise moda tasarımının, o dönem için meslek seçiminde öncelikli olmadığını düşündü, bu da beni sanat eğitmenliğine yönlendirdi. Moda tasarımı ise hep kalbimdeydi ve ancak 30’larıma geldiğimde tüm cesaretimi toplayarak evimde bir stüdyo kurdum ve tasarım yapmaya başladım.
İlk tasarladığınız parçayı hatırlıyor musunuz?
Tasarım hayatıma ilk başladığım dönemde, tamamı el işçiliği olan alt-üst takımlar ve gece elbiseleri hazırlardım.
Rusya’da doğup İsrail’de büyümüşsünüz. Farklı kültürlerde yaşamak size ilham veriyor mu?
Hem annem, hem de babam çok çalışkan insanlardı ancak bunun kökenlerinden ziyade karakterleri ile ilgili olduğunu düşünüyorum. İkisi de el işçiliği olan işler yapıyorlardı ve bana asıl ilham veren de bu oldu. Onlardan etkilenerek ben de el işçiliği yoğun bir iş yapmaya başladım ve en iyisini sunabilmek için annem ve babam gibi her zaman çok çalıştım.
Neden gelinlik tasarımında ilerlediniz?
Aslında yalnızca gelinlik tasarımına odaklandığımı söyleyemeyiz. Tasarım hayatıma başladığım ilk günden bu yana hem gece elbiseleri, hem de gelinlik tasarladık. Ancak, bir noktada couture gelinlik tasarımlarımız önce İsrail’de çok popüler oldu, sonra da tüm dünyada tanındı ve beğenildi. Aslına bakarsanız gece kıyafeti tasarlamayı asla bırakmadık ama gelinlik gün geçtikçe daha da büyüdü, daha heyecan verici oldu. Gelinlik tasarımlarımız bize inanılmaz değerli tecrübeler kattı, katmaya da devam ediyor.
Markanızın DNA’sını nasıl tanımlarsınız?
Galia Lahav’ın orijinal ve inovatif olduğunu belirtmek isterim. Bu orijinallik ve inovasyon, tasarımla başlayıp, kumaş seçimi, el işçiliği ile devam ediyor ve bitmiş tasarımın mükemmelliği ile hayata geçiyor. Detaylara ve tasarımın mükemmel bir şekilde vücuda oturmasına çok özen gösteriyoruz. Tasarımlarımız şıklığının yanı sıra gelinlerin içinde rahat edeceği şekilde hazırlanıyor. Her tasarım birkaç katmanın birleşiminden oluşuyor, aslında bu tek başına bir sanatı ifade ediyor.
Bir koleksiyon tasarlarken size ilham veren şey neydi? Tasarım sürecinde aklınızda özel bir kadın var mı?
Bu sanki verebileceğim net bir cevabı olmayan, dolayısıyla da röportajlarda en zorlandığım soru. İlham, hayatınız boyunca topladığınız birçok şeyin birleşimidir. Bu hayatta kazanılan deneyimler sayesinde var olduğumuz kişi ile başlar ilham. Tanıştığınız insanlar, sohbetler, takip ettiğiniz sanatçılar ve sanat eserleri, etkileşimde olduğunuz yeni kültürler ve tabii ki dinamik doğası ve kendinizi binlerce farklı şekilde ifade etmenize olanak sağlayan moda sektörünün kendisi bile ilham kaynağıdır.
Eğer günümüzden bir ünlü ya da tarihten istediğiniz bir isim için gelinlik tasarlama fırsatınız olsa, bu kim için ve nasıl bir tasarım olurdu?
Bu zor bir soru. Bunu istediğim kadar iyi cevaplayamam, çünkü söylediğim kulağa klişe gelecektir. Fakat Sophia Loren’i giydirmeyi çok isterdim. Kendisi muhteşem vücut özelliklerine sahip. Her türlü tasarımı, her zaman son derece elegan bir şekilde taşıdığını düşünüyorum.
Bir gelinin gelinlik seçerken dikkat etmesi gereken noktalar nelerdir?
Bu soruyu cevaplamak için, gelinle bizzat tanışmam ve yaşadığı kültürü iyi tanımam gerekir. Her gelinin beğenisi ve düğün günü nasıl görünmek istediğine dair hayalleri birbirinden farklıdır. Ancak bir gelin görünümünden genel olarak mutluysa, doğru gelinliği bulmaya giden yol nispeten daha kolaydır. Günümüzde farklı fiyat aralığında ve modelde çok fazla seçenek var, o nedenle gelinlerin, gelinlik seçimine yeterli vakti ayırmasını öneririm. Ayrıca seçilen gelinliğin, gelinin ihtiyaçlarına (parti konseptli bir düğünse daha çok dans etmeye olanak sağlaması gibi) ve düğünün mekanına (iç veya dış mekan, samimi ya da kalabalık) uyum sağlamasının yanı sıra çiftin enerjisiyle de bütünleşmesi çok önemli. Biz Galia Lahav olarak hemen hemen her geline ve her türlü düğün organizasyonuna uyabilecek çok çeşitli tasarımlara sahibiz. Bunun dışında hayalleri sıfırdan yaratan özel tasarımlar da yapıyoruz.
İdeal bir gelin size göre nasıl olmalı?
“İdeal” gelin diye bir kavram yoktur. Taşıdığı gelinliğin içinde mutlu ve rahat olan her gelin, bizce ideal gelindir.
Sonbahar-Kış 2016-17 ve İlkbahar-Yaz 2017 gelinlik koleksiyonlarınızdan bahseder misiniz?
Bu noktada çok fazla şey anlatamam. Ancak şunu söyleyebilirim ki, couture gelinlik tasarlarken couture gece kıyafeti silüetlerinden ve motiflerinden ilham alıyoruz. Gelinlerimizi daima, Victoria Dönemi’nden günümüze ulaşan güzel elçiler olarak görüyoruz.
Tasarımlarınızla farklı kültürlerden pek çok kadınla bir araya geliyorsunuz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu harika bir şey! Bence moda, kültürler arasında bir köprü görevi görüyor. Galia Lahav tasarımları, etnik kültür farklılıklarını göz ardı ederek, tamamen vücudu en güzel şekilde gösterecek şekilde tasarlanır. Biz İsrail kökenli bir markayız, burası dünyanın dört bir yanından farklı kültürlerin karışımı olan bir nokta.
Şimdiye kadar kariyerinizin dönüm noktaları neler oldu?
Kariyerim boyunca pek çok önemli dönüm noktasından geçtiğimi düşünüyorum. Bir zamanlar 30 yaşında olan ve bu yola 30 yaşında çıkmış biri olarak, üç çocuk annesi, kendi tasarımlarını yaratan genç bir tasarımcıyken bugün kendi iş yerini açan bir kadın haline geldim. Şimdi düşündüğümde genç bir tasarımcı için tüm bunlara sahip olmak büyük bir hayal, hatta bazen hayalden de fazlası anlamına geliyor. 30 yılı aşkın bir süredir bu işleri, yükselen bir başarı ile sürdürmek de göz ardı edilmemesi gereken başka bir dönüm noktası benim için.30 yıl sonra yani bugün ise, Paris Haute Couture Konseyi tarafından tanınan, Paris’te Couture Haftası’nda koleksiyonunu gösterme onuruna erişmiş bir tasarımcı olmak kariyerimde en çok gurur duyduğum dönüm noktalarından biri. Çok şanslıyım ve bu şansı korumak için çok çalışmaya devam edeceğim.
İlk kez Paris Haute Couture Haftası’nda koleksiyonunuzu sergilediniz. Hislerinizi öğrenebilir miyiz?
İnanılmaz heyecanlıyım! Paris Haute Couture Haftası’nda bir couture koleksiyonu sunmak benim için çok duygusal ve önemli.
Haute couture tasarımlarınız ünlüler arasında çok popüler. Kırmızı halıda tasarımlarınızı gördüğünüzde ne hissediyorsunuz?
Bunun beni heyecanlandırmadığını söylersem yalan söylemiş olurum. Başarılı kadınların tasarımlarımı tercih ettiğini görmek beni çok onurlandırıyor. Tabii ki kırmızı halının ayrı bir cazibesi var ama bana sorarsanız sürecin kendisi her zaman sonuçtan daha heyecan vericidir.
Vakko Wedding ile yaptığınız işbirliği hakkında neler söylemek istersiniz?
Bu işbirliği her iki taraf için de harika bir fırsat, Türkiye’deki gelin adaylarıyla Vakko Wedding çatısı altında buluşmaktan dolayı çok mutluyum. Galia Lahav olarak biz tasarımlarımızla ve yaklaşımımızla gelinlik dünyasında çok farklı bir noktada duruyoruz, Vakko Wedding de hizmet anlayışı ve kalitesiyle dünya ölçeğinde benzersiz bir konsept, bu anlamda DNA’larımızın çok uyduğunu düşünüyorum. Birlikte çok güzel işler yapacağımıza inanıyorum.