Öke’nin, Dervişin Seyir Defteri isimli yeni kitabı okurla buluştu. M. Kemal Öke’nin dedesi, Atatürk’ün doktoruydu, o da dedesinin izinden gitti. Sussex, Cambridge ve İstanbul üniversitelerinde siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler ihtisası yapan 24 yaşında BM’de danışman olan Öke, 35 yaşında Boğaziçi Üniversitesi’nde, Türkiye’nin en genç profesörüydü. Ama hayatında bir kırılma yaşadı; kızı Nazlı’nın down sendromlu doğması sonrasında, parlak meslek yaşamını bir kenara iterek, kızının eğitiminin ve yaşıtlarıyla kaynaştırmanın yollarını öğrenen, fedakar bir baba oldu; o günlerde tasavvuf yoluna yöneldi.
“Dertli ile dertlenir misin, onun derdine ortak olur musun?”…Öke’ye göre tasavvuf, muhabbet ilmini marifete dönüştürebilme olgunluğudur. Yolculuğun kaptanı ise bu yollardan geçmiş bilge bir kılavuz olan mürşittir. Dervişin Seyir Defteri’nde bu rolü Hz. Mevlânâ üstlenecek ve onun dili egemen olacaktır. Dervişin Seyir Defteri, 21. yüzyıl insanının dokusuna uygun bir terminolojiyle bu hayli girift âlemi, özünü muhafaza ederek anlatıyor.