Haftalar öncesinden tüm ekip bir araya geldiğimizde hepimizin ortak kararı İstanbul dışında doğayla iç içe bir lokasyonda çekim yapmaktı. Böylece hepimiz Kırklareli'nde konumlanan Balkaya Çiftliği'nin yolunu tuttuk. İlk günü keşfe ayırdıktan sonra ikinci gün ise sabahın erken saatlerinde saç ve makyajın ardından ekibin gizli kahramanları kazlar ve köpeklerin de olduğu hem çok güldüğümüz hem de enerji depoladığımız bir çekim gerçekleştirdik. Aşktan konu açıldığında gözlerinin içi parlayarak eşi Serkan Çayoğlu'ndan bahseden Özge ile samimi bir röportaja hazır olun.
Hatırladıkça yüzünüzün aydınlandığı anılar vardır hayatta illa çok büyük mutluluklar ya da inanılmaz dönüm noktaları olması gerekmez bunların ama güvenli alanlardır. Düşündükçe, aklınıza geldikçe sarmalar sizi. İşte o günlerden beni sarıp sarmalayacak o kadar güzel anılar biriktirdim ki soruyu cevaplarken bile mutlu oluyorum. Serkan, ailem, dostlarımla yıllar sonra bile konuşup gülebileceğimiz muhteşem zamanlardı.
Keşfetmeyi. Buna büyük anlamlar yüklemeye gerek yok, her şey keşif; saçma bir film de, bir ülke de, yeni bir mekan da. Biz birlikte büyüdük büyüyoruz hala, o sırada kendimizi, birbirimizi keşfettik, alanlar açtık bazı yerleri kapadık. Ortak bir hayatı yaşamak yerine iki hayattan da bir şeyler öğrenmeyi tercih ediyoruz. Bu bizi muhteşem yollara çıkarıyor, kaldırımlarda sabahlatıyor, koltukta hayaller kurduruyor, bazen kızdırıyor, bazen 1000. kez "Geleceğe Dönüş" izletiyor ama hep güldürüyor.
Hep değişiyor aslında; çok seviyorum, şefkat duyuyorum, umutlanıyorum, kızıyorum ama hepsini ona çok aşık olduğum duygusunun üstüne koyuyorum.
Bu soruya çoğunlukla cevabım bilmiyorum oluyor. Mutluluk o kadar göreceli bir kavram ki hepimiz için. Uzun bir ilişkim var diye bu konuda bilirkişi sayılmam, yarın bu ilişki biterse yürütememiş de sayılmam. Sadece bitmiş olur, zamanı dolmuş olur. Çoğu zaman doğrularımızı bulmak yerine varolan kuralları kendimize uyarlamaya çalışıyoruz. Beni mutlu eden seni nefret ettirebilir ama sen bundan mutlu olmam gerekiyor doğrusu bu diye odaklandığın zaman kendi mutluluğunu yaratamazsın. İlişkiden bağımsız önce kendi yolumuzu bulmalıyız, kendi duvarlarımızı kırmalıyız ki gelenle sağlıklı bağ kurabilelim, birini sevmeyi, kendini sevmeyi bilmek öğrenilmesi gereken bir şey aslında ve bunu çoğumuz yolda öğreniyoruz.
Benim de hala öğrendiğim, kendimi bulmaya çalıştığım süreç aslında bu. Önceliğim Serkan'la, ailemle ya da dostlarımla ilişkilerimde yorucu bir insan olmamak üzerine. Hayat zaten kaotik, kendi kurduğumuz ilişkiler de bizi yormasın bir zahmet. Motive edici, ayağa kaldırıcı bir insanım, sarmalamaktan çekinmem. Sevdiğim insanlar bilir ki bana ihtiyaçları olduğunda ben ordayım. Ama kendimi, alanımı korumayı da öğrendim. Jest severim, fedakarlık sevmem. İnsanların sevgisini senin için vazgeçtiklerine bağlamak garip geliyor bana, baskı oluşturuyor bende. Kendimi de sevdiklerimi de bu esarete sokmadan sarılıp, güldüğümüz, ağladığımız ama birbirimizi sevdiğimizi hissettiğimiz ilişkiler kurmaya çalışıyorum.
Kızmıyorum da koşarak kaçıyorum diyelim. Sabit fikirli olup, bunun farkında olmayan insanlar ve dünya onun etrafında dönüyor sananlar ölümüne kapışır yoruculukta.
İnsan olarak bunu yapmadan nasıl ilerleriz bilmiyorum. Kendini kurcalayan bir insanım ben; dönüşürüm, değişirim, içimde kaldırmadığım taş bırakmam istemem. Yüzleşmeden duramam. Terapist desteği alırım düzenli ki bu herkesin ulaşabileceği hale gelmeli ülkemizde. Tek başına çok savaş veriyoruz sadece gün içinde bile kendi içimizde. Onun dışında çok okurum, çok dinlerim hem kendimi hem çevremi.
Çok seviyoruz elimizde büyüdüler. Hepsinin ayrı bir hikayesi var ama hep bir denk geliş oldu. Olmamız gereken anda olmamız gereken yerdeydik ve bizimleler. İkimiz de kedi insanı değildik, hiç kedi bakmamıştık sonrası malum üç kediliyiz.
Küba rüya gibiydi ama yol devam ediyor değişebilir bu.
Evde oturup plan yapıyoruz ama iki, üç günlük kaçamaklar dışında sanırım yaza kadar uzun bir seyahata çıkacak vaktimiz olmayacak. İki, üç günlük ilk rotamız İskoçya, daha uzun sürecek planımız Zanzibar-Kenya gibi görünüyor, iple çekiyorum.
Tarihe ve bilime çok meraklıyım. Tarihsel kişilikleri, olayları saatlerce okuyabilirim. Ya da bilim dünyasındaki gelişmeleri takip etmek, araştırmak çok heyecanlandırıyor beni.
Kalabalık aile içine doğduğum güvenli alanım, çok özlemini çekiyorum o günlerin elbette. Ama aile sadece kan bağı değil benim için. Çok sevdiğim dostlarım da ailem. Elimden geldiğince bağlarımı korumaya çalışıyorum. Ablalarım benim şansım, koşulsuz sevgimize hayranım. İlerleyen zamanlarda çocuk sahibi olmaya karar verirsek çocuğumun da kalabalık bir ailesi olsun isterim.
Doğru duymuşsun. Online alışveriş rahatlığını çok seviyorum. Ayrıca evde daha sağlıklı bir karar verme süreci oluyor benim için. Benzer parçaları almaya çok meyilliyim, engel oluyor bu duruma.
Kaşmir bir hırka aldım. Kışın en sevdiğim kumaş bayılıyorum dokusuna.
Kesinlikle Serkan, en sinirli anımda bile güldürebiliyor beni.
Küçük yeğenime Harry Potter asası aldım sürpriz olarak, kendime almamak zor oldu.
Çok iyi, çok severler beni hemen kaynaşırız. Onlara çocuk muamelesi yapmadığım için olabilir. Pera küçük yeğenim mesela 10 yaşına girecek. Bir derdi olduğunda çok ciddiye alırım, anlaşıldığını hissetsin isterim. Ben nasıl bir anne olurum bilmiyorum sanırım yolda öğrendiğiniz bir şey bu.
2023 farklı bir yıl gibi hissettiriyor bana, neden bilmiyorum yıl bitmeden anlamış olurum muhtemelen. Çok heyecanlıyım hayata dair, içim içime sığmıyor. Yaz için görüştüğümüz film projeleri var yakında netleşirler.