“Akıllı mekanlar” konulu yazımda, teknolojinin değişen hayat tarzıyla birleşerek, iç mimari konusuna ne şekilde entegre olduğundan bahsettim ve sözü geçen “Kişiselleştirilebilir Evler” mekanlara daha yakından bakmak istiyorum bu hafta. Değişen hayat şeklimizle artan teknolojik hız sayesinde, evlerimizde tamamen özelleştirilmiş bir hayat sağlayabilme becerisini öncelikle iç mimar, mimar ve tasarımcılar bizlere öğretecekler. Peki tamamen ‘Biz’ olan bu evler nelerden oluşur bir bakalım: Her şey tamamen evde yaşayanlara göre kişiselleştirilebilir. Yaşam standardımıza, zevkimize, psikolojimiz ve sağlığımıza olumlu katkı yapan; daha etkili bireyler olmamızda fayda sağlayan mekanlar kurmak artık daha da anlam kazandı.
Sağlığımızı İyileştiren Mekanlar: Işık ve Renk
Kişiye göre tasarlayan “Özel Dikim” evlerde artık müşterinin sadece zevki kaale alınmayacak ama onunla ilgili tüm bilgiler alınıp, ona her açıdan uygun olan alanlar tasarlanacak. Bunun için de en önemli öğeler arasında ışık ve renkler bulunuyor. Gün ışığını enerjisel anlamda ve insanla uyumlu olarak doğru kullanılması konuları çok başka yerlere evrilmiş durumda. Bu teknolojik gelişmelerle birlikye yürüyen bir durum. Evde kullanılan renkler çok önemli, her rengin psikolojimiz üzerinde etkisi bulunuyor. Kimisi bizi sakinleştirirken kimisi de yorabiliyor veya uyanık tutabiliyor. Bu konuda son senelerde beni etkileyen James Turrell’den örnek vermek istiyorum. Turrell, “Işık ve uzay hareketi” adlı çalışmalarıyla bilinen bir sanatçıdır. Mekan ve ışığı kullanma şekliyle insanların algısının sınırlarını zorlamaya devam edıyor. Işığın fiziksel varlığını duygusal bakımdan ortaya çıkaran bir sihirbaz gibi…Kendisine duyduğu hayranlıktan en çok bahseden kişi de Kanye West. West’in nörolojik hastalığına, Turrell’in yarattığı mekanların iyileştirici ve rahatlatıcı etkisi büyük olmuş ve rap şarkcısı, bundan her yerde bahsediyor. Kendi evinde özel renklerdeki odalardan (sakinleştirici etkisi olan mavi oda), özel renklerde alanlar oluşturulan ibadet yerlerine kadar, Turrell ile birçok değişik proje geliştiriyor.
Esnek- Multi İşlevsel Yüzeyler
Duvar artık başka bir yüzeye, daha doğrusu ekrana dönüşmüş durumda. Sürekli değişebilen duvarlara doğru gidiyoruz. Sadece renkleri değil, sağlık veya mood’a göre renk değiştirmesi, ısıya göre değişmesi veya kurulan algoritma neyse ona göre değişkenlik sağlaması gerekiyor. Belki bir hafta boyunca enerjimi yüksek tutma adına, kalp atışıma sağladığı etkiye göre bana sevdiğim görselleri döndürecek bir duvar tasarlayabilirim. Bir de buna müzik, ritim veya ısı eklendiğinde hislerimizi evlerimizde yönetiyor olacağız.
Ev Yönetimi – Kendi Life Coach’unuz Olmak
Bütün bu teknolojik öğeleri bize uyumlu hale getiren o programları da unutmamak lazım; özel yaratılan algoritmalarla bu iş daha da uçacak ama şu anda bile özel Ipad kontrolleri, herşeyi Iphone’dan takip edip, değiştirebilmek mümkün. Hem evlerde hem ofislerde bunu görüyoruz. Ama henüz yaşamlarımızda hepimiz o derece hissetmiyoruz halbuki özellikle mutfak ve banyolarda kullanılan aletlerle bu trend çok artmakta. Örneğin "Akıllı Vücut Analiz Cihazı" eski baş düşmanınız olan banyo tartısının, olumlu bir dost olarak görünmesini sağlayan Withings’e bakalım. Kilonuz, vücut yağınız, kalp atış hızınız gibi ölçümlerle başlayıp elinizdeki aplikasyon yardımıyla size günlük kalori ve yemek listenizi veren bir hizmet artık banyolarda yerini alıyor.
Sürdürülebilir Evler ve Sıfır Atık Konusu
Verimli alan kullanımı, düşük çevresel etki sunan yapı malzemelerinin seçilmesi, kirlilik, atık ve enerji tüketiminin azaltılması hepimizin görevi olmalı. Bu konuda da yenilikçi bir örnek vermek isterim; Danimarkalı Een til Een şirketi, çevre üzerinde sıfır etkiye sahip uygun fiyatlı, sağlıklı ve sürdürülebilir bir ev inşa etmek için Danimarka Ekolojik İnşaat Çevre Fonu Bakanlığı ile iş birliği yaptı. Geri dönüştürülmüş tarımsal yan ürünler artık değerli bina bileşenlerine dönüştürülebilir. Kontrplak ve OSB gibi ahşap malzemeleri kullanmaya gerek yoktur. Atık artık kaynağa dönüşüyor. Tarım endüstrisinden elde edilen yan ürünler; domates sapı, soya fasulyesi, yabani ot samanı, kenevir lifi veya mısır nişastası gibi atıklar yüksek değerli yapı bileşenlerine dönüştürülebilir.
Eski Dünya Zanaatkarlığı Geri Döndü
Ismarlama mekanın anahtarlarından olan el yapımı ayrıntılar, evi özel kılma konusunda müşterilerle ruh düzeyinde konuştuğu için çok etkilidir. Özel zevkleri en üst düzeye taşıyan ve ruhu olan tasarımları mekana sokar, bu parçalar zamansızlığı en iyi temsil eden öğelerdir.
Yansıyan Yaşam Tarzı
Ismarlama bir iç mekan sadece kişiliğinizi yansıtmamalı, aynı zamanda yaşam tarzınızı da yansıtmalıdır. Gerçekten de başarılı iç tasarım görselin ötesine geçer. Alan hem yaşam tarzınızı göstermeli hem de yaşam tarzınızın işlevselliğine katkıda bulunmalıdır. Sizi büyüleyen ezoterik ilgi alanlarını göstererek evinize karakter katın ve onlara erişimi kolaylaştırın. Örneğin hevesli bir ressam iseniz, şövaleyi yerleştirdiğiniz odanızın bu köşesi, mekana görsel bir entrika katar ve hobinizin tadını çıkarmanız için temiz, düzenli, özel bir alan yaratır. Meditasyon yapmayı seviyorsanız, farkındalık arayışına adanmış bir alan yaratın.
Hepimiz farklı görüşler, ilgi alanları ve kişilik özellikleriyle doluyuz ve bu farklılıkları, sahip olduğumuz alanlara taşımamak talihsizlik olur. İç ve dış dünyanın uyumuna ulaşmak için, bazen beklenmedik seçimler yapmak iyi olabilir. Minimal bir odaya biraz art-deco cazibesi ekleyin. Variety Magazine'in açıkladığı gibi, “Yılın ilk yarısında patlayan ve kısa sürede patlaması neredeyse garantili olan en önemli dekoratif temalardan biri, dış mekanı içeriye getirme sanatıdır. Doğa sıkıntısı çeken ev sahipleri, son zamanlarda yoksun kaldıkları şeyleri özlüyorlar. Bu nedenle artan sayıda bitki ve yemyeşil iç bahçe, toprak tonlu renk şemaları, dış mekan tarzı iç döşeme ve hatta ara sıra eklenmiş sera görmeyi bekleyin.
Bir Yaklaşım Olarak Minimalizm
Covid-19 nedeniyle çoğumuzun, çoğumuzun yaşam rutini kritik bir şekilde değişti. Kısıtlı hareketler, kapalı mağazalar, alışverişi daha fazla entelektüel aktivite için değiş tokuş etme yeteneği, hatta finansal geleceğin güvensiz olması gerçeği, minimalizmin bir yaşam tarzı olarak değerlendirilmesini önerdi. WSJ'nin En Çok Satan "The More of Less" ve "The Minimalist Home" adlı kitaplarının yazarı Joshua Becker, bir makalesinde "Minimalizm, gerçekten ihtiyacınız olan şeylerle yaşamak demektir. Bizi bilinçli ve özgür bir şekilde yaşamaktan alıkoyan her şeyi ortadan kaldırmak anlamına geliyor. "Tekdüze beyaz duvarlar fikrinin aksine minimalizm, aslında bundan daha fazlasıdır. Dağınıklığı ve yıkımı ortadan kaldırma zihniyeti, daha fazlasını satın alma zorunluluğunda ısrar eden birçok ses yerine, kalbin gerçek sesini takip etme fikrini kabul ettiğinde başlar. Sonuçta, saf beyaz duvarlar ve açık renkli mobilyalar için eğilim geçse bile, gerçek minimalizm sadece görünümle ilgili değildir. Her yatırımın akıllıca tartılması zihniyeti, genel olarak zihinlerde, dolaplarda ve yaşamlarda olumlu sonuçlar verdiğini kanıtlıyor. Böyle bir zihniyet, görsel bir eğilim olarak değil, aylarca süren sıkıntılar sırasında başlayan temel bir ihtiyaç ve genişlemeye devam edecek. Nihayetinde, bilinçsizce satın alma histerisinin önüne; bilinçli eylemler koyan nesillerin verimli sonuçlarını bırakacaktır. Ve bu geleceğin minimalizmi olacak. Aslında bu akımın şu yaşadığımız günlerde bize anlattığı başlıca şey; sade hayatlar… Bu illa negatif algılanmamalı, sadeleşmek bilinçli alım-tüketim-atım gibi konularda bizi terbiye eder. Bugünlere zaten kaynakları fazlasıyla zorlamaktan gelmedik mi? Bütün bu kavramlar daha detaylı şekilde açıldığında kişiye; zevkine, yaşam şekline ve devre uygun özelleştirilmiş mekanlar kurmak çok önemlidir.