19 yıldır İstanbul’da Nil Özbek Mimarlık Ofisi olarak çalışmalarını sürdüren Mimar Nil Özbek, lüks konut, otel, klinik ve ticari mekan tasarımları yapıyor. Son olarak imza attığı ünlülerin estetik uzmanı Dr. Mustafa Karataş'ın kliniği ile dikkatleri üzerine toplayan Mimar Nil Özbek ile son projesi üzerine konuştuk. Klinikte kullanılan malzemeler, detaylara gösterilen özen ve son teknoloji uygulamalar tümüyle estetik tutkusunu yansıtıyor.
Estetik kliniğinde dekorasyon ve mimari tasarım neden önemli?
Hastalar, özellikle estetik kliniklere çekinerek gelirler. Bu çekinceleri ortadan kaldırmak için kendilerini rahat hissedecekleri bir ortamın oluşturulması, kullanılan malzemeler ve bunların birbiri ile olan bütünlüğü, aydınlatmalar, mobilyalar çok önemlidir. Günümüzde bir estetik kliniğin mimarisi ve dekorasyonu en az hekimin tecrübesi, uzmanlığı ve kullanılan cihazların son teknoloji olması kadar önemli bir kriter haline gelmiştir. Kliniğin bir mimari tasarıma sahip olması, aynı zamanda hekimin ve çalışmaların beklentilerine karşılık verebilecek, işlevsel mekanlar sağlıklı ve huzurlu bir çalışma ortamı sağlayarak verimliliğe katkı sağladığı göz ardı edilemez bir gerçektir.
Mimarlık içinde estetik disiplinini barındıran bir meslek... Müşteriniz de Türkiye’nin ünlü estetik uzmanı Dr. Mustafa Karataş olunca kliniğin mimarisini nasıl oluşturdunuz?
Tasarım aşamasında birkaç hafta Mustafa Bey’in eski kliniğinde gözlem yaparak işe başladık. Hastaların, çalışanların ve Mustafa Bey’in ihtiyaçları neler bunları saptadık. Ardından yeni ofiste, hastaların mekandan ayrı değil mekanın bir parçası olması için tasarıma yön verdik. Bunun dışında çalışanların ve Mustafa Bey’in de çalışma ortamından keyif almasını sağladık. Böylece hastaların ve çalışanların içinde bulunmaktan keyif alabilecekleri bir klinik oluşturduk.
Dr. Mustafa Karataş’ın yeni kliniğinde ne tür malzemeler kullandınız?
Zeminlerde baktığınızda bütün mermer hissi uyandıran desenli epoksi kaplamalar, duvarlarda kumaş duvar kağıdı izlemini veren boya uyguladık. Bekleme alanlarındaki oturma gruplarında deri kaplamaları tercih ettik. Nil Özbek Mimarlık ofisinin tasarımları olan mobilyaların dışında mevcut mobilyalarda da revizyona giderek mobilyaları yeni kliniğin atmosferine uygun hale getirdik. Mobilyalarda genel olarak ahşabın sıcaklığını tercih ederken, kimi zaman parlak lake kimi zamanda mat lake uygulamalara yer verdik. Masa ve sehpa üzerlerinde mermer kullanmayı tercih ettik. Son yılların trendi olan bakır rengi pirinç çıtalar ile de mekanı hareketlendirdik. Ve bir estetik kliniğinin olmazsa olmazı aynaların değişik formlarını burada görebilirsiniz.
Estetik kliniğinde aydınlatma da oldukça önemli bir unsur... Klinikte nasıl bir aydınlatmayı tercih ettiniz?
Özellikle terapi odalarında ışığın gücü yüksek iken gözü almayan özel bir aydınlatma sistemi oluşturduk. Genel alanlarda ise kliniğinin akışına uygun bir aydınlatma sistemi kurguladık.
Klinik projesi oluşturulurken son yılların trendi olan spritüel çalışmalara da yer verildi mi?
Klinikte Sibel Acemyan tarafından Feng-Shui uygulandı.
Bize bu proje ile ilgili başka neler söylemek istersiniz?
Mekanın planlaması, istenilen tüm işlevlerinin birbiri ile uyum içinde olması sağlanırken, ana hedefimiz olan ilk izlenimde çarpıcılık ve ferahlık etkisi de sağlandı. Mustafa Bey ve ekibi keyifle kullandığını söylediği bir kliniğe kavuşurken, hastalar yeni kliniğin atmosferinden çok etkilendiklerini söylüyor. Benim için ise Mustafa Bey ve ekibinin ilk kez mekanın son haliyle karşılaştıklarında verdikleri tepki ve gözlerine baktığımda hayal ettikleri bir kliniğe kavuştuklarını görmek tarifi mümkün olmayan bir his.
Röportaj: Aslı TANDOĞAN
Fotoğraf: METİN ERDOĞAN