ARMAGGAN Art & Design Gallery yılın son solo sergi serisinin 9.sunda iki başarılı isme yer veriyor. Ressam Tan Taşpolatoğlu ve ressam Nilgün Sabar’ın eserlerini bir araya getiren iki sergi, 16 Ocak 2016 tarihine kadar izleyiciye sunulacak. Sergi, kişinin, çevresini olduğundan farklıymış ve kendisine yabancıymış gibi algılamasını sorgularken insanın gizli pencerelerinin öyküsünü anlatıyor. Tan Taşpolatoğlu, “Derealizasyon” isimli solo sergisinde; kişinin, çevresini olduğundan farklıymış ve kendisine yabancıymış gibi algılaması fikri etrafında dolaşıyor. Zamanın katmanlarının, üst üste adeta yığılırcasına nasıl bulanıklaştığını ve neredeyse görünmez hale gelerek hafızalarda silinircesine boşluğa düştüğü anların bireyleri nasıl bir iç sıkıntısına sürüklediğini sorguluyor.
Nilgün Sabar, “Gizli Pencere” isimli sergisinde de, resimlerini, psikolojik, kişisel duyarlılıklarından yola çıkarak yaşama, varoluşa ve ölüme dair hislerinin, gerek kolektif semboller gerekse kendi sembolleriyle plastik bir alanda dışavurumu olarak anlatıyor. Ressam, “Gizli pencere ismi kendi bilinçaltıma ve tüm insanların bilinçaltına açılan kapının kendi personalarından farklı, zamansız, masalsı, durağan ve romantik iz düşümünün ifadesidir. Diptik tualler kendi sembol dünyamda bazen olması gereken veya olan, iç ve dış dünyada farklılıkları ve bazen de korunaklı bir iç dünyanın içindeki ana rahmi konforuna işaret eden, insanın modern hayatın içinde personasıyla natürü arasındaki ikiye bölünmüşlüğünü, karanlık ve aydınlık yüzünü temsil eder. İnce ve kat kat sürülmüş boya alanları, duygusal olarak bilinçaltındaki derinlik arayışının plastik dışavurumudur. Abraxas aydınlığı ve karanlığı içinde barındıran bir tanrıdır, aydınlık ve karanlığı keşfetmeden, kendi gizli penceremizi aralamadan bütün olamayız, tüm ruhsal şifa o bütünlükte gizlidir. Sergi, kendi içimizde gizli olana dairdir.” şeklinde açıklıyor. Sergiye özel olarak hazırlanmış ve galeride düzenlenen iki ayrı salonda sergilenecek eserler, 16 Ocak 2015 tarihine kadar görülebilir.