Esra Kizir Gökçen ““Metamorph-Trick” serisi çalışmalarını 28 Ekim – 8 Kasım 2015 tarihlerinde Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde sergileyecek. Bu seriye ait işlerinin bir kısmını 2014’de Amsterdam’da Artps&Co Window Gallery’de sergilemişti. Olmuş bitmiş derken yeni başlıyor, ezberleri altüst eden yeni bilgiler yeni algılar yaratıyor ve bir sonraki öncekini geçersiz kılıyor.
Olaylar, nesneler parçalara ayrılıyor ve tekrar biraya geldiğinde farklı bağlantılarla başka bir şekilde kaynaşıyor. Metamorfik nesneler bazen bir boşlukta bazen değişime uğramış bir zeminde, düşsel bir uzay zaman oyunu içinde resim veriyor. Bu nasıl bir oyun ki, kuralları değişerek devam ediyor durmaksızın. Yaşam katmanlarında her şey gerçekleşme anındakinden farklı. Geçmiş ve gelecek sürekli başkalaşmakta, zamanın akışı algılarımızı sürekli yanıltmakta ve bu hilebaz oyunlar, öngörüleri boşa çıkartmakta. Geçmişe dair izler ve bunlar üzerine düşünceler, gelecek tahminleri ve hayaller, hepsi farklı katmanlar oluşturuyor, dönüşüm kaçınılmaz görünüyor. Her biri iç içe geçmiş, genel geçer kayıtların ötesinde başkalaşmış renkler ve çizgilerin oyunu.
Esra Kizir Gökçen “metamorph-trick” de kullandığı çağrışımlar başkalaşımı vurgulamakla birlikte parçalanmış kişilik ve hayatların aynı şekilde tekrar oluşmasının imkânsızlığını da göstermek ister. O, kültürel ve sosyal oluşumların da aynı karakteri taşıdığını, bugünün algı ve yorumuyla çoğalarak başkalaştığını, yeni yaşam formlarına dönüştüğünü düşünüyor. Bu yaklaşımla kurguladığı kompozisyonlarında, figürler bu dünya canlılarının uzuvlarına sahip olsalar da parçalanmış ve sonra yanlış birleşmiş yaratıklar gibidirler. Mekânsal unsurlar da parçalanmış ve başka bir dünya yaratırcasına birleşmiş haldedirler. Ayrıca, çalışmalarında kullandığı bulutlar, ağaçlar, kökler gibi doğayı sembolize eden detaylarla doğaya olan sorumluluğumuza dikkat çekiyor. Bulut ve ağaç, suyun, dolayısıyla da yaşamın döngüsünü ve geçmişten geleceğe sürekliliği anlatıyor. Esra Kizir, doğduğu ve yaşadığı çok katmanlı Anadolu coğrafyasının tarihsel ve kültürel birikimlerinden de ilham alıyor. O’nun çizgilerindeki yuvarlak hatlar ve sembollerde hat sanatı ve minyatür gibi klasik Türk resim sanatının etkilerini görebiliriz.