Elgiz Müzesi, yeni yılın ilk sergisinde 15 Nisan’a kadar koleksiyondan ‘Yüzler & Maskeler’ isimli seçkiyi sunuyor. ‘Yüzler & Maskeler’ sergisi ün, cinsiyet, ölüm ve çocukluk temaları çerçevesinde insanın özel ve sosyal kimliklerinin gerçek ve figüratif keşfidir. Bu özel seçkide müzenin Süreli Sergi ve Mezzanine alanlarında hem tanıdığımız eserler, hem de koleksiyona yeni alınan resim, heykel, video ve fotoğraf eserleri bir arada gösteriliyor. Bu sergide, kadın, erkek, çocuk ve hayvanı evrensel ve/veya psikolojik alanlarda gösteriyor. Bize özel ve dışarıya yansıttığımız ‘yüz’ ve ‘maske’lerimiz aynı anda var olabiliyor. Eserler birer birer veya toplu olarak karmaşık kimlikler halinde düşünülebilir.
Müzeye girer girmez bir tarafta babasının şizofrenik olduğunu altı yaşındayken öğrenen Thomas Houseago’nun ‘Roma Maskeleri II’ isimli bronz maskesi, diğer tarafta ise hiperrealist öğelerle göze çarpan David LaChapelle’in kırmızı ruju ve renkli gözleriyle ‘Uma Thurman; Dedikodu’ adlı eseri bizi karşılıyor. Sergiyi gezerken, Gülsün Karamustafa’nın altı dakikalık videosu ‘Merdiven’ eski Avrupalı semti Karaköy’de bulunan Art Nouveau Camondo Merdivenleri’nin hem eski İstanbul’un nostaljik yüzünü, hem de 19’uncu yüzyılın Fransız Musevi Camondo ailesinin Auschwitz’teki kaderini bizlere hatırlatıyor. Bununla beraber Roman çocuklarının da çaldığı melodi ile tarihi ve çağdaş İstanbul birleşiyor. Mezzanine katındaki ofis bölümlerinde ise 1980’lerde Elgiz Ailesi’nin ilk aldıkları eserlerin bazıları gösterilmekte. ‘Yüzler & Maskeler’, 26 Ocak-15 Nisan 2016 tarihleri arasında izlenebilir.