Türk edebiyatının en güçlü kalemlerinden olan, psikolojik derinlikle bezediği yapıtlarına adeta ‘ruh üfleyen’ Erhan Bener’in Everest’ten ilk yayımlanan romanı Yalnızlar. 1950’li yılların Türkiye’sinde bir taşra kasabasında geçen Yalnızlar, aslında hangi zamanda, nerede doğmuş, yaşıyor olurlarsa olsunlar, huzursuz ruhları ve varlıklarıyla “yalnızların”, alkol, şehvet ve ikiyüzlülük üçgeninde sıkışıp kalmış, mutlak bir başarısızlıkla sonuçlanacak yaşama tutunma mücadelesini anlatıyor...
Anlam arayışı ve var olma kaygısı içindeki insanlar:İster dönemin politik baskıları yüzünden sürülmüş öğretmen, doktor, savcı olsunlar ister tayinle gelmiş subay ya da kasabanın yerlisi... Hepsinin ortak noktası farkında oldukları ya da olmadıkları ama giderek bir varoluş sorununa dönüşecek yalnızlıklarıdır.