İSTANBUL’UN ARKA BAHÇESİ: POLONEZKÖY

Eğer İstanbul gibi bir metropolde yaşıyorsanız, en büyük lüksünüz araba gürültüsü fonunda kaybolmayan kuş seslerini dinleyebilmek olur. Gözleriniz yeşille bayram ederken, kalabalıklardan arınmış toprak yollarda sakince yürüyüş yapmak da paha biçilemez anlar arasındadır. İşte Polonezköy böyle anları biriktirmek için var gibi…

ABONE OL
13 Nisan 2016 Çarşamba 11:06 | Son Güncellenme:
7 dakika okunma süresi
İSTANBUL’UN ARKA BAHÇESİ: POLONEZKÖY

İstanbul sınırları içinde olsanız da şehri unutturan, ruhunuzu “başınızı alıp çok uzaklara kaçmışsınız” hissiyle şımartan bir adres. Pazartesiden cumaya plazalarda yaşayan, ofislere sıkışan, bilgisayar başından ayrılamayan, trafikte takılıp kalmayı zorunlu rutini sayan şehir insanı için adeta kendi kendine hediye verme biçimi…

 

12 Kişilik Ütopik Dünya

Polonezköy’ün kuruluşunda birden çok kaçış öyküsü var. Tarih ne ilginç bir döngü ki köy, bugün yine bir kaçış noktası ama bu kez şehir insanı için… Gerekçeler değişse de kaçıp gitme arzusu buranın değişmeyen kaderi olmuş.

 

Yıl 1842. Rus ordusundaki mecburi askerlik hizmetinden kaçıp yeni bir hayata başlamak isteyen Polonyalı askerler için Lazarist Hıristiyanlardan bir arazi alınmış. 12 kişilik bir grup ile başlamış yerleşim. 1848’de Macaristan’daki, 1863’te Polonya’daki ayaklanmalardan kaçanlar gelmiş sonra… Onlara Sibirya sürgünü Polonyalıların eklenmesiyle nüfus giderek artmış. Yani 19. yüzyılda Polonya’nın Rusya, Prusya ve Avusturya tarafından bölüşülmesinden sonra kurulan bu köy, Osmanlı İmparatorluğu’nun eski düşmanları için tam bir cennete dönmüş.

 

 

Adam’ın Köyü

Asya yakasında, Beykoz’un doğu tarafında yer alan Polonezköy’ün adı, buranın ilk sakinleri olan Polonyalı sürgünlerin lideri Prens Adam Czartorski’den geliyor. “Adampol”,  Lehçe “Adam’ın Köyü” anlamına geliyor. Polonezköylüler, 1853’teki Kırım Savaşı’nda Osmanlılarla birlikte aynı cephede yer alınca, Sultan I. Abdülmecid tarafından ödüllendirilmiş ve oturdukları topraklar onlara bağışlanmış. 1918’de Polonya bağımsızlığını geri kazanınca, bazıları ülkelerine geri dönmüş. 1934’te Atatürk burayı ziyaret ettiğinde, geçimini hala çiftçilik, odunculuk ve deri eşya satışından sağlayan Polonyalılar varmış. 1938 yılında vatandaşlığa kabul edilmişler. Polonezköy’e gittiğinizde Ata’nın ziyareti sırasında kaldığı evi görmeden ayrılmayın.

 

Ünlüler Köyü

19. yüzyılda Franz Liszt, Gustave Flaubert ve Pierre Loti gibi ünlüleri ağırlayan Polonezköy’de, 60’lı yıllarda turist ağırlamak amacıyla özel misafir evleri inşa edilmeye başlanmış. O tarihten sonra da turistler için cazibe merkezi olma niteliğini giderek güçlendirmiş. Turizmin artık yaşam kaynağı olduğu belde, aralarında Cumhurbaşkanları Lech Walesa (1994’de) ve Aleksander Kwesniewski (1996’da ve 2000’de) gibi tanınmış kişilerin de olduğu pek çok misafiri konuk etmiş.

 

 

Bugünkü Polonezköy

Sakinlerinin Lehçe konuştuğu ve Türkçeyi ikinci dil olarak öğrendiği köyün kuruluş zamanlarından bu yana çok şey değişmiş. Bugünlerde artık herkes Türkçe konuşuyor, Lehçeyi akıcı kullanabilenlerin sayısı ise 30-40’ı geçmiyor. Eskiden sahip oldukları mülkleri kimseye satamazken bugün istediklerine satabiliyor olmaları gerçek Polonyalı nüfusun da azalmasına yol açmış. Son zamanlarda yapılan otel ve pansiyonlar maalesef köyün tarihsel ve kültürel özelliklerini yok sayan beton yapılar olarak göze çarpıyor. Polonezköy’ün simgesi olan doğal güzelliklerin, insanın doğaya gösterdiği saygıdan kaynaklandığının unutulması hüzün veriyor.

 

 

Savaş Karargahı Olan Kilise

Polonezköy’de görülecekler listesi uzun değil. 1912 yılında yapılan Meryem Ana Kilisesi ziyaret edebileceğiniz yerler arasında. 1. Dünya Savaşı sırasında askeri karargah olarak kullanılmış, 1918 yılında ise restore edilerek tekrar dini ibadete açılmış. Bahçesinde, 1869 yılında yaşamını yitiren ve buraya gömülen şair Adam Mickiewicz’e adanmış bir anıt var.

 

Zofia Rizı Anı Evi, diğer durağınız olabilir. Döneminin tipik Polonya köy evi mimarisinde yapılmış ve günümüze dek aynen korunmuş. Eski fotoğrafları ve kayıp bir yaşam tarzının izlerini bulabileceğiniz ev, pazarları ve resmi tatil günleri gezilebiliyor. Yemyeşil bahçesiyle kendinizi doğanın ortasında hissettiren yapı aynı zamanda Polonya-Türkiye ilişkilerinde dostluğun simgesi ve resmi ziyaretlerin değişmez mekanı.

 

 

Haziranda Kiraz Festivali

İstanbul’un arka bahçelerinden biri olan Polonezköy’de, ağaçlara çarpıp size dönen sesinize sadece kuşların cıvıltısı eşlik eder. Köyün bu sessizliği yerine en eğlenceli hallerinin keyfini çıkarmak isterseniz de haziran ayını seçmelisiniz. Her yıl gerçekleştirilen Kiraz Festivali, oldukça keyifli geçiyor. Polonya'dan gelen folklor ekiplerinin gösterilerinden sergilere, konserlerden kilise bahçesindeki resitallere kadar bir dizi etkinlik yapılıyor. Yerel kıyafetleriyle etrafta göreceğiniz genç kızlar, kollarına taktıkları sepetlerden kiraz ikram ediyor. Kurulan pazar yerinden, organik meyve ve sebzeler satın alabiliyorsunuz. Köyün en hareketli zamanlarını yaşadığı festival günleri, Türkiye - Polonya arasındaki bağları kuvvetlendiren kültürel bir paylaşım ortamı niteliğine de sahip. Zira açılışa her iki ülkeden bakanlar ve üst düzey bürokratlar ilgi gösteriyor.

 

KARADENİZ SULARINA VE TILSIMLI YEŞİL’E YOLCULUK

ALTERNATİF BİR GEZİ ROTASI: GEBZE’DE TARİHİN, ESKİHİSAR’DA SANATIN İZLERİ

 

EN ÇOK OKUNANLAR

Sevgililer Günü Makyajı İçin Taylor Swift'ten İlham Alın
Sevgililer Günü Makyajı İçin Taylor Swift'ten İlham Alın

Sevgililer Günü Makyajı İçin Taylor Swift'ten İlham Alın

3 dakika okunma süresi
Ferrari En İyilerin En İyisi Seçildi
Ferrari En İyilerin En İyisi Seçildi

Ferrari En İyilerin En İyisi Seçildi

3 dakika okunma süresi
Mezuniyet Elbiseleri Rehberi
Mezuniyet Elbiseleri Rehberi

Mezuniyet Elbiseleri Rehberi

12 dakika okunma süresi
“Masters Of Design” Kapılarını Açtı
“Masters Of Design” Kapılarını Açtı

“Masters Of Design” Kapılarını Açtı

1 dakika okunma süresi
Başrollerini Giray Altınok Ve Ezgi Mola'nın Paylaştığı ‘Başka Bir Sen'den İlk Tanıtım
Başrollerini Giray Altınok Ve Ezgi Mola'nın Paylaştığı ‘Başka Bir Sen'den İlk Tanıtım

Başrollerini Giray Altınok Ve Ezgi Mola'nın Paylaştığı ‘Başka Bir Sen'den İlk Tanıtım

2 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Uzak Mesafe İlişkisinde Sevgililer Günü Nasıl Kutlanır?
Uzak Mesafe İlişkisinde Sevgililer Günü Nasıl Kutlanır?

Uzak Mesafe İlişkisinde Sevgililer Günü Nasıl Kutlanır?

Haftanın Gündemi: Ocak'ın İkinci Haftasında Moda ve Sanatın Nabzı
Haftanın Gündemi: Ocak'ın İkinci Haftasında Moda ve Sanatın Nabzı

Haftanın Gündemi: Ocak'ın İkinci Haftasında Moda ve Sanatın Nabzı

Haftanın Gündemi: 3 – 9 Şubat Moda ve Sanatın Nabzı
Haftanın Gündemi: 3 – 9 Şubat Moda ve Sanatın Nabzı

Haftanın Gündemi: 3 – 9 Şubat Moda ve Sanatın Nabzı

Dünyaya İz Bırakan Kadınlar
Dünyaya İz Bırakan Kadınlar

Dünyaya İz Bırakan Kadınlar

Meghan Markle'ın Yeni Markası: “As Ever”
Meghan Markle'ın Yeni Markası: “As Ever”

Meghan Markle'ın Yeni Markası: “As Ever”

Haftanın Gündemi: 10 – 16 Şubat Moda ve Sanatın Nabzı
Haftanın Gündemi: 10 – 16 Şubat Moda ve Sanatın Nabzı

Haftanın Gündemi: 10 – 16 Şubat Moda ve Sanatın Nabzı

Loris Frequence Serisi Yenilendi
Loris Frequence Serisi Yenilendi

Loris Frequence Serisi Yenilendi

Son Zamanların Popüler Kelimesi: Cringe
Son Zamanların Popüler Kelimesi: Cringe

Son Zamanların Popüler Kelimesi: Cringe

Yoga mı, Pilates mi?
Yoga mı, Pilates mi?

Yoga mı, Pilates mi?

Haftalık Gündem: 27 Ocak – 2 Şubat Haftasında Moda ve Sanatın Nabzı
Haftalık Gündem: 27 Ocak – 2 Şubat Haftasında Moda ve Sanatın Nabzı

Haftalık Gündem: 27 Ocak – 2 Şubat Haftasında Moda ve Sanatın Nabzı

Aslıhan Sabancı Koruyan ve Esra Oflaz'dan "En İyi Versiyona Ulaşmak" Üzerine
Aslıhan Sabancı Koruyan ve Esra Oflaz'dan "En İyi Versiyona Ulaşmak" Üzerine

Aslıhan Sabancı Koruyan ve Esra Oflaz'dan "En İyi Versiyona Ulaşmak" Üzerine

Haftalık Gündem: 13- 19 Ocak Haftasında Moda ve Sanatın Nabzı
Haftalık Gündem: 13- 19 Ocak Haftasında Moda ve Sanatın Nabzı

Haftalık Gündem: 13- 19 Ocak Haftasında Moda ve Sanatın Nabzı