Türkiye, başarılarıyla büyükten küçüğe her yaştan insanın gönlünde taht kurmayı başaran müzik gruplarından MFÖ'nün Özkan'ını kaybetti. Renkli kişiliği, enerjik tavrıyla yıllardır yüzlerde gülümseme oluşturan Özkan Uğur'un ardından bizlere ise 69 yıllık yaşamına sığdırdığı güçlü kariyeri ve çok özel eserleri kaldı.
Üç kez lenf kanserini yenen ancak hastalığı yeniden nükseden ve üç aydır yoğun bakımda tedavi gören Özkan Uğur, 69 yaşında hayata veda etti. 1953 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Özkan Uğur'un müzik hayatı 1970 yılında birçok ünlü ismin yer aldığı Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrası'nda başlasa da aslında müzik tutkusu çok daha eskiye dayanıyordu.
Müzikle daha ilkokulda iken çaldığı bir mandolin ile tanışan başarılı sanatçı, lise yıllarında "Atomikler" isimli amatör grubunda dönemin popüler şarkılarını çalmaya başladı. Takvimler 1970 yılını gösterdiğinde ise Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrası ile profesyonel anlamdaki müzik kariyerine ilk adımını attı. 1971 yılında yolu Fuat Güner ve Mazhar Alanson ile kesişen Özkan Uğur, MFÖ'nün ilk adı olan "Kaygısızlar" grubunda bas gitar çalmaya başladı. Müzik grubu üyeliği kısa süre içinde dostluğa dönüştükçe Türkiye MFÖ efsanesiyle tanışacaktı.
Bir süre sonra "Kaygısızlar" grubunun dağılmasıyla Özkan Uğur, soluğu Barış Manço'nun kurduğu rock müzik grubu Kurtalan Ekspres'in ilk kadrosunda aldı. 1976 yılına dek Kurtalan Ekspres'te bas gitarist olarak görev alan Uğur, 1978 yılındaki Anadolu turnesinde ise grubun artık yeni gitaristi oldu.
Kaygısızlar grubu dağılsa da aralarındaki dostluğa her zaman sahip çıkan Mazhar, Fuat, Özkan üçlüsü 1970'li yıllarda ara ara müzik yapmayı sürdürdü. Hatta başarılı üçlü o dönemde ünlü isimlerin orkestralarında birlikte görev aldı. Yeniden grup kurma kararı alan üç dost, 1984 yılına gelindiğinde ilk çıkışlarını "MFÖ – Mazhar, Fuat Özkan" olarak "Ele Güne Karşı Yapayalnız" şarkısıyla yaptı. Artık büyük bir şöhretin kapılarını arayan MFÖ, 1985 ve 1988 yıllarında "Diday Diday Diday" ve "Sufi" şarkılarıyla Eurovision Yarışması'nda ülkemizi temsil etti.
Özkan Uğur bir süre sonra, yaptığı kendine has vokallere imza atmaya başladı. Bugün bile hala "Sude", "Ali Desidero", "Lay Lili Lili Lay", "Mecburen", "İdare Edip Gidiyoruz", "Amanın Aman" gibi eserlerde yaptığı vokallerle başarısından söz ettirmeyi başarıyor.
Kariyerinde başarılı bir yol alan Özkan Uğur'un içinde müziğe olduğu kadar oyunculuğa karşı da bitmek bilmeyen bir tutku vardı. Öyle ki çocukluk hayallerini oyunculuğun süslediği Uğur bir röportajında, oyuncu olmanın hayaliyle tutuştuğunu, ailesine de kendisini konservatuvara yazdırmaları için çok dil döktüğünü dile getirmişti. "İyi ki de yazdırmamışlar. MFÖ olmazdı bu sefer de. MFÖ'süz bir hayat düşünemiyorum." Müzik çalışmalarının yanı sıra oyunculuk hayallerinin de peşinden koşan Özkan Uğur, 1988 yılında beyazperdeye ilk adımını attı. Mazhar Alanson ve Fuat Güner'in de yer aldığı "Arkadaşım Şeytan" filmi büyük beğeni topladı. Ardından Uğur, 1999 yılında "Eşkıya", 2001 yılında "Komser Şekspir", 2002 yılında "Yeter Anne", 2004 yılında ise "Cennet Mahallesi" gibi sevilen yapımlarda yer aldı.
Özkan Uğur'un oyunculukta devleştiği ve hafızalara kazandığı rolleri ise Cem Yılmaz'ın yönetmenliğini üstlendiği G.O.R.A (2004) ve A.R.O.G (2008) filmleri ile oldu. "Garavel" ve "Dimi" karakterleri ile izleyicide unutulmaz bir sinematik tat bırakan Uğur, Cem Yılmaz ile yakaladıkları uyumu, ilerleyen süreçlerde başka projelere de taşıdı.
Uzun süredir mücadele ettiği kanser hastalığı nedeniyle 69 yaşında hayata veda eden MFÖ grubunun değerli üyesi ve oyuncu Özkan Uğur için Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) bir anma töreni düzenlendi. Törene, sanatçının ailesinin yanı sıra yakın dostları ve sevenleri katıldı.
MFÖ grubunun sevilen üyesi Fuat Güner, Uğur ile 50 yılı aşkın dostluklarına vurgu yaparak, "Kimileri Özkan'ı MFÖ'nün özü, kimileri çok yetenekli bir sahne sanatçısı, kimileri çok başarılı bir müzisyen, kimileri ise neşeli, iyi kalpli, eğlenceli bir arkadaş, bir ağabey olarak görür. Ama benim için Özkan, tam 52 yıllık dostum, iş ortağım, manevi kardeşimiz. Hiçbir söz ve hatta hiçbir gözyaşı onun acısını içimizden attıramaz" dedi.
Sanatçının eşi ile oğluna başsağlığı ve sabır dileğinde bulunan MFÖ'nün diğer bir başarılı üyesi Mazhar Alanson ise "Meğer bütün Türkiye, Özkan'ı tanıyan, tanımayan severmiş. Biz nasıl unutacağız, ne yapacağız? Çaresiziz. Özkan'cığım, ele güne karşı yapayalnız böyle de olmaz ki. Nasıl da gittin Özkan'ım böyle bırakılmaz ki. Göz yaşlarımızı bitti mi sandın? Seni görebileceğimiz yer rüyalar artık. Deli diyorlar bize. Ah vah ayrılık, Özkan'ım" sözleriyle oldukça duygusal anlar yaşattı.
Hem müzik hem sinema hem de televizyon dünyası çok büyük bir değerini yitirdi. Huzur içinde uyu, Özkan Uğur.