Dünyanın farklı yerlerine uçak seferlerinin sayısı arttı, bilet fiyatları makul seviyeye geriledi. Hal böyle olunca kompartımanından binbir manzarası ile Anadolu’yu seyrettiğimiz tren yolculuklarını 70’lerin, 80’lerin buğulu hatıralarında, siyah-beyaz fotoğrafların teşhir edilmeyi bekleyen sabrında unuttuk. Belki biraz hüzünlüdür yolculuk ama Gülten Akın’ın dediği gibi biz isteğimizle çıkmaya niyetliyiz yollara. İstanbul, Halkalı’dan Tahran’a, Bakü’ye ve Tiflis’e Doğu hattı; Sofya’ya, Sofya Ekspresi’ne ilave vagonlarla Bükreş’e ya da Sofya’dan Belgrad’a yolculuk etmek mümkün. Unutmayın ki bunlardan sadece Sofya treni yıl boyu devam ediyor. Agatha Christie’nin bizi korkutmasına izin vermeden Avrupa’nın Türkiye’den trenle gidebileceğiniz üç şahane şehrini gezmeye ne dersiniz? Yataklı vagon mu istersiniz, yataksız mı?
Halkalı, Çerkezköy, Edirne, Kapıkule ve Dimitrovgrad İstasyonları’ndan geçerek, Doğu ve Batı arasında bir geçiş şehri olan Sofya’ya varabilirsiniz. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rus orduları tarafından Osmanlı egemenliğinden alınan, 3 Nisan 1879 tarihinde Bulgaristan’ın başkenti ilan edilen Sofya’da Hristiyanlığın izlerini ararken, Osmanlı kültürünün ayak izlerini takip edebilirsiniz. Rum, Roma, Bizans, Slave ve Bulgar kültürlerinden aldığı notalarla zenginleşen mimarisi, mutfağı ve sanatı ile her daim ilgimizi çeken şehirde Aleksander Nevski Katedrali, Sofya Arkeoloji Müzesi, Sofya Tarih Müzesi, UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alan Boyana Kilisesi, Vitosha Dağı’nda yer alan Zlatnite Mostove ve Sofya Sinagogu görülmesi gereken yerler listesinin başını çekiyor.
İstanbul – Bükreş treni, Bosfor Ekspresi yalnızca yaz aylarında çalışıyor. Halkalı, Çerkezköy, Edirne, Kapıkule, Dimitrovgrad, St. Zagora ve Ruse İstasyonları’ndan geçtikten sonra, Bükreş’e varabilirsiniz. Romanya’nın güneydoğusunda yer alan şehir, Bulgaristan’a sadece 80 km uzaklıkta. O nedenle Balkanlar’a açılmışken Sofya’ya uğrayıp Bükreş’e geçmenizi öneririz. Sofya Ekspresi’ne ilave edilen vagonlar bunu mümkün kılacaktır. Bükreş’in zevk ve mutluluk anlamına gelen “Bucur” kelimesinden türediğine inanılıyor, şehre “Doğu’nun Paris”i yakıştırması yapılıyor. Mimarisi ile öne çıkan şehire giderseniz Bükreş Parlamento Binası, Macca Villacross Pasajı, George Enescu Müzesi, Cişmigiu Bahçeleri, Rumen Ateneum’u ve Çavuşesku Sarayı’nı görmeden dönmeyin.
Maalesef 2017 yazında kısa bir süre hizmet veren İstanbul – Belgrad trenine aktarmalarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle son verildi. Yine de İstanbul – Sofya, Sofya – Belgrad parkurlarını ayrı ayrı satın alarak “Beyaz Şehir”e “Yedi Tepeli Şehir”den trenle seyahat etmek mümkün. Eğer Balkanlar’da uzun soluklu bir tren yolculuğu macerasına atılmak niyetindeyseniz Balkan Flexipass almanızı öneririz. Balkan Flexipass ile, üye demiryolu operatörleri ile, seçilen gün kadar sınırsız tren seyahati yapmak mümkün oluyor. Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği noktada yer alan Belgrad’da Kalemegdan Kalesi, Aziz Sava Katedrali, Nikola Tesla Müzesi, Sırbistan Ulusal Müzesi, Cumhuriyet Meydanı ve Taş Meydan, Saborna Kilisesi ve St. Mark Kilisesi’ni mutlaka görmelisiniz. Ayrıca Belgrad’ın bohem köşesi Skadarlija’da bir şeyler içmeyi unutmayın.