Bu hafta size son zamanlarda hem Türklerin hem de tüm dünyanın tercih ettiği bir lokasyon haline gelen Dubai'deki favori duraklarımdan bahsedeceğim. Buranın herkesin favori destinasyonu haline gelmesinin en büyük sebebi, Covid-19 vakalarının yok denecek kadar az olması; hayatın neredeyse eskisi kadar normale dönmesi ve bir de havanın sıcak olması. Tüm bunlar bir araya gelince dünyanın oraya neden akın ettiğini anlamak güç olmuyor.
Ben en son dört yıl önce gitmiştim Dubai'ye fakat en sevdiğim şehirlerden biriydi. Son gittiğimde gerçekten daha da çok sevdim çünkü aradığınız her şeyi bir arada bulmanız mümkün. Hem güneş, kum, deniz, sakinlik, adrenalin, alışverişi; hem de dünyanın değişik yerlerinde deneyimleyip sevdiğiniz en popüler restoran ve cafe'lerin hepsini bir yerde bulabileceğiniz bir şehir.
Şimdiye kadar seyahat ettiğim şehirlerdeki en favori restoranlarımın hepsinin bir şubesi de Dubai'de var. Durum, böyle olunca dört günlük bir tatile hepsini sığdırmanız imkansız. Biz de bu yüzden hem favorilerimize hem de yeni deneyimlemek istediklerimize öncelik verdik.
Kahvaltı mekanı için kesinlikle Brunch&Cake'i öneririm. Daha önce Barcelona'da gitmiştik ve unutamamıştım. Hem sunumlar hem de lezzetler açısından mutlaka gidilmesi gereken bir yer.
Eğer bir cuma günü oradaysanız otellerde yapılan cuma brunch'ları da inanılmaz oluyor. Benim gittiğim ve en beğendiğim Four Seasons Hotel'in cuma brunch'ını mutlaka tavsiye ederim.
Öğle yemeklerinde biz biraz daha fast food ağırlıklı tercih ettik çünkü eşimin de benim de hayatta en sevdiğimiz hamburger olan Five Guys, Dubai Mall'da var ve aslında uçaktan iner inmez ilk gittiğimiz yer de, Five Guys idi. Denemeyenler için tatmalarını tavsiye ederim.
Bir başka gün de Cheesecake Factory'yi tercih ettik. Bizim gibi büyük porsiyonlarda yemek yiyip üzerine de tatlısını yemeden kalkmayı sevmeyenlere şiddetle tavsiye ederim.
Fast food dışında, öğlen bizim tercih ettiğimiz yerlerden biri de, özellikle Londra'yı sevenlerin mutlaka gitmiş olduğu L'eto idi. Yine Dubai Mall' da bulunan bu cafe inanılmaz tatlıları olan ve dışarıda oturursanız, yarım saatte bir gerçekleşen su gösterilerini izleyebileceğiniz çok güzel bir ortam.
Son olarak öğle yemeği için tercih ettiğimiz ama dilerseniz plajına da gidebileceğiniz, Mykonos'un meşhur Nammos beach'ini size şiddetle tavsiye ederim. Four Seasons Hotel'in beach'inde yer alan Nammos, bana pandemiden sonra en iyi gelen yer oldu diyebilirim. Çünkü deniz kenarında güzel Akdeniz yemeklerini yiyip, Yunan müzikleri eşliğinde güneşin de tadını çıkardığınız bir ortam ve bana her şeyin normal olduğu eski yaz günlerimi hatırlattı.
Akşam yemeklerinden önce bence mutlaka gidilmesi gereken yerlerden biri de, Burj el Arab Otel'in içinde yer alan SAL Restoran. Deniz kenarında inanılmaz bir gün batımı manzarası ve güzel içecekler için mutlaka gidilmesi gereken keyifli yerlerden biri.
Akşam yemeği için iki defa deneyimlediğim ama yemeklerine de ortamına da bayıldığım Gaia Restoran'ı mutlaka gidilmesi gereken yerlerden biri olarak listeme aldım.
Bir diğer tavsiyem ise Amazonica. Daha önce Londra'da bir defa gittiğim ve çok beğendiğim bu restoranı Dubai' ye de açmışlar. Dört katlı bir binaya yerleşmiş olan bu restoran, dekorasyonu ve yemekleriyle mutlaka gitmeniz gereken yerlerden biri.
Bir başka önerim ise her zaman klasik olan ve artık Türkiye'de maalesef deneyimleyemediğimiz Cipriani. Biz yemeklerini çok sevdiğimiz ve özlediğimiz için gittik; Dubai'deyken gitmenizi tavsiye edeceğim restoranlardan biri.
Son olarak, Dubai'de yaşayan çok fazla arkadaşı olan dostlarımız bizi, sadece orada yaşayanların bildiği bir İtalyan restoranına götürdü. Rezervasyonunuz yoksa asla yer bulamadığınız, küçük ama inanılmaz lezzetli pizzalar servis eden, şu aralar Dubaililer arasında çok popüler olan Moon Slice'i de tavsiye ederim.