vip.com.tr
Brezilya, şu anda yeryüzünde bulunan 213 bağımsız ülke içinde 175 milyonu aşan nüfusu ve Türkiye’nin on katı büyüklüğündeki yüzölçümüyle her iki alanda da dünyanın beşinci büyük ülkesi durumunda. Atlas Okyanusu’na uzun bir kıyısı bulunan Brezilya’nın bayrağındaki sarı topraklarından bol miktarda çıkartılan altını, mavi denizi, yeşil ise ormanları temsil ediyor. 1500 yılında Portekizli denizci Pedro Alvares Cabral tarafından keşfedilen bu devasa ülke kurulduğu dönemden günümüze kadar tezatlıklarla yoğrulup gelmiş. 2005 yılında yayınlanan Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu’na göre tüm dünyada “gelir dağılımının en düzensiz olduğu ülke” seçilmiş. Birçok uluslararası gözlemci tarafından; ayrıcalıklı bir hayat süren küçük mutlu bir azınlık ile pek çoğu karton ve tenekelerden yapılma “favelan” denilen yerlerde yaşayan yoksul çoğunluk arasındaki mesafenin uçurumlarla dolu olmasından dolayı Brezilya “Latin Amerika’nın Hindistan’ı” olarak kabul ediliyor. Kişi başına gelirin 3,060 Dolar olduğu ülkenin zenginlerinin İsviçre’deki gibi çoğunluğu oluşturan yoksulların ise Gandi’nin “Tanrı’nın çocukları” dediği Hindistan’ın sınıfsızları gibi bir hayat sürdüğü belirtiliyor. Brezilya nüfusunun yarısı yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi verirken Brezilya aynı zamanda dünyadaki lüks tüketim içinde en önemli pazarlardan birini oluşturuyor. Montblance marka dolmakalemlerinin dünya pazarında ikinci büyük pazarı ve Ferrari tüketicileri arasında dokuzuncu sırada yer alıyor Brezilya. Sao Paulo’daki Armani mağazası New York’dakinden fazla satıyor. Beş kez dünya şampiyonu olduğu fubolun yanı sıra, Capoeira ve Samba ülkenin Afrika kökenli kültürünün, tüm dünyaya yansıması… Güney Yarımküre’deki Rio ve tüm Brezilya bizim mevsimimizin tam tersini yaşıyor. Biz aralık ayında kara-kışı yaşarken, orada güneş ve 40 dereceyi bulan sıcaklık sarıyor dört bir yanı. Rio’da temmuz ayı kış mevsimine denk düşüyor. Baharda ve kış aylarında ise sürekli denecek kadar çok yağan yağmura hazırlıklı olmalısınız. Ayrıca, Brezilya’ya vize almak gerekmiyor. Bu müjdenin ardından ekleyelim, İstanbul’dan direkt uçuş yok ancak tüm Avrupa ülkelerini aktarma noktası olarak kullanıp Rio’ya uçabilirsiniz. En uygun uçuş programı Brezilya’nın ulusal havayolu şirketi Tam Airlines ile Paris aktarmalı uçuşu. Özellikle 180 derece yatabilir business class koltukları ile bu uzun yolculuk adeta keyife dönüşüyor.
Rio De Janeiro
Gören herkesi büyüleyen bir şehir Rio. Orada yaşayanlar bu göz alıcı kenti Rio de Janeiro’dan çok “Cidade Maravilhosa” yani “Mükemmel Şehir” olarak nitelendiriyor.
Uçsuz bucaksız sahilleri, gece hayatı ve her yıl şubat ayında yapılan karnavalla ünlü Rio, sanıldığının aksine Brezilya’nın başkenti değil ancak ülkenin en ünlü kenti. “Ocak Nehri” anlamına gelen Rio De Janeiro, yıl boyunca sıcak havasıyla muhteşem güzelliklere sahip bir şehir. Size tanıdık gelecek ilk görüntü şehri kucaklarcasına ellerini iki yana açmış duran Cristo Redento yani kenti tepeden kutsayan dünyaca ünlü 1,150 ton ağırlığında ve 38 metre uzunluğundaki Hz. İsa heykelinin bulunduğu Corcovado tepesi. Daha ilk bakışta İsa heykeli ve dağlar arasına yerleşmiş haliyle bu cennet şehir, tanrılar tarafından korunuyormuş hissi uyandırıyor insanda. Rio’nun pek çoğunuzun şarkılardan tanıdığı Copacabana ve Ipanema plajları da dillere destan... Bir diğer harika plajı ise Lebnon. Copacabana Beach genelde tüm otellerin bulunduğu yaklaşık beş kilometrelik bir sahile sahip. Ipanema ve Lebnon ise daha çok yerel halkın tercih ettiği sahiller... Bu plajlardan daha farklı bir deneyim yaşamak isteyenler tropikal bir cennet olan Brezilya adalarında tekne ile gezebilir ve bu adalarda denize girebilirler. Futbolun beşiği Brezilya’nın ünlü Maracanã Stadyumu aynı zamanda dünyanın da en büyük stadyumu. Tijuca Ormanı, Botanik Bahçeler, Metropolitan Katedrali, Modern Sanatlar Müzesi, Milli Kütüphane, Belediye Sarayı ve şehir tiyatrosunun bulunduğu Cinelândia Meydanı, Flamengo Parkı, Brezilya’nın değerli ve yarı değerli taşları alışverişinin de mümkün olduğu H.Stern Taş Müzesi, Guanabara Körfezi’nin Atlantik ile buluştuğu noktada yükselen görkemli Pao de Açucar “Şeker Kalıbı Tepesi” görülecek yerler arasında. Arjantin Tango’suyla Brezilya ise Samba’sıyla ünlü... Rio’nun coşkulu gece hayatını deneyimlerken mutlaka Samba Show’u izlemelisiniz! Copacabana plajında sabah koşusu bisiklet gezisi ya da plajda verilen Yoga ve Tai Chi gibi derslerine katılmak güne başlamak için ideal aktivitelerden biri... Rio’da, Amerikalıların Brezilya’nın Niagara Şelaleleri diye nitelediği, İguasu Nehri’nin Panama Nehri ile birleştiği yerdeki dünyanın en büyük şelalesi ve bir doğa harikası olan İguasu Şelalerini de mutlaka görmelisiniz. Şehre arabayla 1 saat mesafede bulunan jetset’in gözde yerlerinden Buzios plajları ise son dönemlerde popüler olmaya başlayan kasabalardan biri. Rio’da belki de en ilginç şeylerden biri her gece farklı bir şey yapabileceğiniz kadar çok alternatifin bulunması. Mükemmel restoranları, tiyatroları, striptiz barları, kafeleri, bekarlara özel mekanları, canlı müzik şovları ve dans kulüpleri ile eğlencenin kapılarını sonuna kadar açıyor ve müziği kalbinde taşıyor Rio. Burası Samba ve Bossa Nova’nın doğumyeri. Rio’da canlı müzik kapalı mekanlardan çok açık havada ve parklarda geniş kitlelere hitap ediyor. Karnaval zamanı dolup taşan sokaklarıyla sınırsız bir eğlence vadeden bu şehir, dünya üzerinde görülmeye değer önemli yerlerden biri. Dünyanın birçok yerinde kış hüküm sürerken yaz sıcakları altında gerçekleşen Rio Karnavalı, dünyanın dört bir tarafından bu eğlenceye katılmak için gelen yaklaşık 1 milyon kişiye eğlence ve sambayla dolu 5 gün vadediyor. Kenti sembolik olarak yöneten Kral Momo’nun, belediye binasında kentin anahtarıyla karnavalın başladığının işaretini vermesiyle, 60 bin kişilik stadyumda başlayan gösterilerde samba okullarından dansçılar seksi ve renkli kostümleriyle en iyi olabilmek için yarışıyor.
Amazonlar
Amazonlar yeryüzündeki en geniş yabanıl alan ve en geniş orman... Biyolojik çeşitliliğin en fazla görüldüğü, yeşilin binlerce tonunun, suyun, sessizliğin hakim olduğu bir yer Amazonlar...
Amazon Nehri havzası dünyanın denizlerden sonra gelen en büyük oksijen kaynağı olan bir doğa harikası olup, nehir Atlantik Okyanusu’na her gün 10 milyon nüfuslu bir şehrin dokuz yıllık su ihtiyacını karşılayacak kadar su akıtıyor. 6.700 km uzunluğundaki bu nehir 1.500 ayrı tür balığı barındırır, nehrin semalarında 1.800 ayrı tür kuş uçuyor, 250 tür memeli hayvan nehrin kıyılarında bulunuyor ve onbinlerce tür böcek ve bitki bu bölgede yaşıyor. Eski adı Barra do Rio Negro olan Manaus, Amazonas eyaletinin başkenti olup, 17. yüzyılda Negro Nehri’nin Amazon Nehri ile buluştuğu yerde kurulmuştur. Manaus’a ulaşıldığında modern binalarla 19. yüzyılın sonunda zamanın en önemli tarım ürünü olan kauçuk üretiminin getirdiği zenginleşme sırasında inşa edilen konakların yaptığı tezat ziyaretçileri şaşırtacak cinsten... Amazonlar’da gündüz saatlerinde yakıcı güneş tepede asılı dururken fazla ses çıkmıyor. Havada akışkan bir ağırlık asılı; asırların, mevsimsiz geçen yılların, baharda yeniden can bulmadan süregelen yaşamın ağırlığı hissediliyor. İnsan saatlerce yürüyüp tek bir kilometre bile ilerlemediği hissine kapılabiliyor. Ancak günbatımına doğru her şey değişiyor. Hava serinliyor. Işık kehribar rengini alıyor, ırmak ve bataklıkların üstünde kırlangıç ve ebabiller gökyüzünde uçuşmaya başlıyor. Tukanlar ve kızıl aralar göz alıcı görüntüler sergiliyor. Sanki insan gözlerini kapasa bile bu biyolojik faaliyetin ritmini rahatlıkla hissedebilecekmiş gibi... Tropikal yağmur ormanının akıl almaz ihtişamı da burada yatıyor. Soyu tükenmekle yüz yüze olan pembe yunuslarsa Amazon’un simgesi... Amazon’daki yerli halk tarafından yüzyıllarca kutsal sayılıp, etleri kıtlık zamanında bile yenmemiş. Şimdi sadece 180 yunusun yaşadığı sanılıyor. İnsan tenini andıran renkleri nedeniyle, günlerce açık denizde kalan denizcilerce insan sanıldığı için denizkızı efsanelerine kaynaklık etmişler. Söylentiye göre dünyanın şimdiki karalar/denizler düzenini almasının sebebiymiş bu pembe yunuslar... Amazonlar’da sular kasım ve aralık aylarında yükselmeye başlıyor ve mart haziran arası en yüksek seviyeye ulaşıyor. Temmuzdan eylüle kadar, sular azalmaya başlıyor ve ekimde en düşük seviyesine ulaşıyor. Tüm bu güzellikleri görmek için Manaus’a Sao Paulo’dan yaklaşık 3.5 saatlik uçak yolculuğu ile ulaşmak mümkün.