“Don't Look Up” Film İncelemesi

Leonardo DiCaprio ve Jennifer Lawrence'ın başrollerinde yer aldığı, bazı izleyicilerin ve eleştirmenlerin çok sevdiği bazılarınınsa neredeyse nefret ettiği “Don't Look Up” filmini ve neden bu kadar gündemde olduğunu inceliyoruz.

YAZAR: Çisem Danacı
ABONE OL
3 Ocak 2022 Pazartesi 11:41 | Son Güncellenme:
15 dakika okunma süresi
“Don't Look Up” Film İncelemesi

"Don't Look Up" Filminin Konusu Ne?

Adam McKay'in yönettiği ve David Sirota ile yazdığı "Don't Look Up" filmi, iki gökbilimcinin dünyayı yok etmek üzere gelen bir kuyruklu yıldızı keşfetmeleri ve bu konuda önlem almak için başta hükümet olmak üzere insanları uyarmaya çalışmasını konu alıyor. Bir kara komedi olan "Don't Look Up", insanların dünyanın sonuna karşı ne kadar kayıtsız olduğunu anlatıyor.


"Don't Look Up Filminin Oyuncuları Kim?

Yıldızlar geçidi gibi bir oyuncu kadrosuna sahip olan "Don't Look Up" filminin başrollerindeki Leonardo DiCaprio ve Jennifer Lawrence'a Meryl Streep, Cate Blanchett, Rob Morgan, Jonah Hill, Mark Rylance, Tyler Perry, Timothée Chalamet, Ron Perlman, Ariana Grande, Kid Cudi, Himesh Patel, ve Tomer Sisley gibi isimler eşlik ediyor.

"Don't Look Up" Filmi Ne Anlatıyor?

"Don't Look Up", insanların kapitalist sistem, politika ve medya üçgeninde kaybolarak gerek küresel ısınma ve iklim krizi gerekse covid-19 gibi tüm küresel felaketlerin karşısındaki duruşunu eleştiren bir kara komedi. Filmdeki kuyruklu yıldızın, pandeminin ve küresel iklim değişikliğinin bir metaforu olduğunu söylemek mümkün. Pandeminin ilk döneminde maskelere yapılan inanılmaz zamlar, filmde insanların kuyruklu yıldızdan kendilerini korumak için sığınak kazmak amacıyla kullandıkları kürek fiyatlarının absürt derecedeki artışıyla sembolize ediliyor. Küresel iklim değişikliği ise yaklaşmakta olan ve hatta günümüzde net bir şekilde etkilerini gördüğümüz, dünya üzerindeki tüm canlı türleri için korkunç bir yok oluşa neden olacağı halde insanların çoğunun ve hükümetlerin yıllardır göz ardı ettiği bir felaket olarak kuyruklu yıldızla sembolize ediliyor.

"Don't Look Up", Covid-19'la bir nevi dünyanın sonu geldiğinde "Biz ne yaptık, bu durumu nasıl karşıladık, politika ve medya bu konuyu nasıl ele aldı?" gibi soruları tartışırken bir yandan da yaşanmakta olan bir diğer felaketi ele alarak "Peki küresel iklim değişikliği dünyanın sonunu getirirken biz ne yapıyoruz, politika ve medya bu konuyu nasıl ele alıyor?" gibi soruları seyircisine yöneltiyor. Kısacası "Yaşanmış bir felaketten ders çıkarıp yaşanmakta olan bir felakete karşı farklı bir yol izleyecek miyiz, yoksa aynı tas aynı hamam devam mı edeceğiz?" sorusunu soruyor ve şunu söyleyebiliriz ki filmin bu konudaki cevabı pek de iyimser değil. Ancak filmin sonunda savunduğu bir değer olduğunu görüyoruz ve bunu arkadaş ve aile grubundan oluşan masadaki tek bağımsız ve azınlık temsilcisi karaktere söyletmesi tesadüf değil: "Elimizden geleni yaptık." Yani film "Elimizden geleni yapmak" cümlesini merkezine alıyor. Bütün film boyunca da gerek deli denerek gerek dalga geçilerek dışlanan küçük bir grup insanın dünyayı kurtarmak için herkese karşı uğraşıp savaşarak, ellerinden geleni yapmasını anlatıyor. Medya ve politika insanlara "Don't look up (Yukarı bakma)" sloganını aşılamaya çalışırken, bizim ekibimiz ve bir süre sonra onlara inanmaya başlayan insanlar "Just look up (Sadece yukarı bak)" diyerek toplumu gerçekleri görüp önlem almaya itmeye çalışıyor.

"Don't Look Up" Filmi Neden Bu Kadar Sevildi ve Neden Bu Kadar Nefret Edildi?

Bazı izleyiciler ve eleştirmenler "Don't Look Up" filmine bayılarak göklere çıkarırken bazıları tam tersi tepki vererek filmden nefret ettiklerini açıklıyor. Peki film neden bu kadar büyük bir kutuplaşamaya neden oldu? "Don't Look Up"ın eksileri ve artıları neler?

Seyircilerin bazıları, dünyayı algılayış biçimleriyle örtüşmediği için konunun ele alınış biçimini ve karakterleri aşırı abartılı bulurken bazılarıysa gözlemleriyle tam olarak örtüştüğü için karakterlerin tavırlarından filmdeki yaşanan gelişmelere bire bir katıldıklarını söylüyorlar.

Öncelikle "Don't Look Up"ın çok başarılı oyunculuklara sahip, günümüzle yüzde yüz bağ kuran bir film olduğunu söyleyebiliriz. Ancak filmin en dikkat çeken yanı aslında konusu değil çünkü dünyanın sonu konusunu daha önce "Dr. Strangelove", "Seeking A Friend For The End Of The World" ve "Melancholia" gibi pek çok filmde gördük. Filmin bu kadar parlamasını sağlayan öncelikli özelliği pandemi nedeniyle gelen zamanlaması ve tabii ki her kesimden insanın kendine muhakkak benzer bulacağı farklı gruplardan karakterlere yer vermiş olması. Dünyanın hızına yetişemeyen orta yaş üstü bir karakter, deli diye yaftalanıp resmen aforoz edilen bir karakter, kafası karışık ve toplumda kendine ait bir yer bulamamış genç nesilden bir karakter, bildikleri doğrular için savaşan ancak baskılanan karakterler, durumu kendi çıkarları için kullanmaya çalışan politikacılar ve zengin yöneticiler... Yani filmde kendinizle özdeşleştirebileceğiniz veya çevrenizde gözlemlediğiniz kişilere benzetebileceğiniz en azından bir karakter mutlaka bulabilirsiniz.

Filmin konuyu ele alırken kullandığı en büyük araç ise kurgu tekniği. Bazı sahnelerde kullanılan paralel kurgu ile tezatlıkların altı çizilerek hem komedi unsuru güçlendiriliyor hem de karakterlerin durumlara karşı verdikleri tepkiler arasındaki farkın altı çiziliyor. Bazı sahnelerde ise film, stock doğa görüntüleriyle seyirciyi yarattığı kurgu evrenden hızlı ve anlık olarak çıkararak, izleyicinin yabancılaşması ve kendine bakması sağlanıyor. Bunu neredeyse "Bu izlediğimiz yapım bir kurgu mu, yoksa belgesel mi" diye bir an için durup düşünmeye iterek yapıyor. Aynı itme etkisi filmin bazı sahnelerinde neredeyse ekranda ya da internette bir problem mi var dememize neden olacak şekilde kadrajı dondurarak yapılıyor. Seyirci sürekli ve sürekli olarak hikayenin içinde kaybolmayıp kendine dönmeye zorlanarak rahatsız ediliyor ve filmin dışına itiliyor. Film, burada gördüğünüz hikayenin gerçek hayatta bir karşılığı var ve bu karakterlerin yaptıklarını yapan insanlar var demeye çalışıyor. Bunu çok yumuşak bir şekilde yapmıyor ama böyle bir gayesi olmadığını da gösteriyor. Yine de yapmaya çalıştığı şeyi başarsa da bu kadar göze batması seyircide bir tür "amatörlük" hissi yaratıyor.

"Don't Look Up"ın kara komedi türünün arkasına sığınarak bazı günahlarını saklamaya çalıştığını da söyleyebiliriz. Filmin hikayesindeki bazı boşluklar mantıklı bir çerçeveye oturtulmaya çalışılmadan geçiştiriliyor. Örneğin; dünyanın dört bir yanında gezegenimizi tehdit etme olasılığı olan gökcisimlerini inceleyen astronomlar varken, dünyayı yok etmek üzere gelen kuyruklu yıldızı keşfeden kişi, evrenin büyümesini hesaplayan Amerikalı bir doktora öğrencisi. Bu da bir tesadüfle açıklanıyor. Ancak ne yazık ki Hollywood'un büyük bütçeli filmlerindeki ana çatışmaların çoğu, Amerika dışındaki toplumların hiçbir konuda becerikli olmaması sayesinde var olabiliyor.

Film boyunca devam eden "Don't Look Up / Just Look Up" arasındaki tartışma bizi filmin dikkat çeken bir diğer özelliğine getiriyor; filmin ismini "Just Look Up" yerine "Don't Look Up" olarak seçmiş olması. Filmin adı "Just Look Up" olsaydı, filmin duruşu bambaşka bir yerde olurdu. Filmin senaristi ve yönetmeni Adam McKay'in seyirciye "Gözlerini aç ve gerçekleri gör" fikrini aşılamaya çalışırken didaktik bir yol seçtiğini söyleyebilirdik. Onun yerine film kendisine "Don't Look Up" ismini seçerek aslında bütün bu eleştirdiği kapitalist ve politik sistemin bir parçası olduğunu kabul ediyor, yani seyircisini küçümseyerek "Bakın diğer herkes kötü ama biz size iyi ve doğru olanı göstereceğiz" gibi üstten bir bakışla yaklaşmadığını görüyoruz. "Evet, dünyanın sonu bile gelse bazı konulara para için gözlerimizi açıp, para için gözlerimizi kapıyoruz ve biz bunun yanlış olduğunu anlatırken de sizin izlemeniz sayesinde para kazanıyoruz" diyor. Bunun için de filmde aslında pek de önemi olmayan, yalnızca izlenmeyi arttıracağı bilindiği için bazı sahnelerin gereksiz uzun tutulduğunu, yer yer absürtlük seviyesinin kara komediden çıkarak filmi doğrudan komedi filmi noktasına taşıdığını görüyoruz. Bunların tamamı, daha çok seyirci ve dolayısıyla da daha çok para getireceği için alınmış kararlar. Film eleştirdiği güç ve para sisteminin bir parçası da olsa en azından seyircisini aksine inandırmaya çalışmıyor; tersine, isim seçimiyle bunu net bir şekilde beyan ediyor.

Sonuç olarak "Don't Look Up", bir başyapıt değil belki ama ne anlatmak istediğini bilen ve bunu büyük oranda derli toplu bir şekilde anlatabilmiş, başarılı bir film. Tabii ki filmin konusuyla zamanın ruhunu yakalaması da elde ettiği başarının nedenlerinden biri. Peki biz dünyanın sonuna gözümüzü kapatarak ve yukarı bakmayarak, gerçeklerle yüzleşmemeyi mi seçeceğiz; yoksa kafamızı kaldırıp gerçekleri görüp elimizden geleni yapmayı mı?

2022 Yılının En Çok Beklenen Filmleri

En İyi Polisiye Filmler

Ocak 2022'de İzlenebilecek Dizi Önerileri

EN ÇOK OKUNANLAR

Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones
Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones

Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones

4 dakika okunma süresi
Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı
Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

20 dakika okunma süresi
"Mufasa: Aslan Kral" Galası'nda Beyonce ve Blue Ivy'den Metalik Uyum
"Mufasa: Aslan Kral" Galası'nda Beyonce ve Blue Ivy'den Metalik Uyum

"Mufasa: Aslan Kral" Galası'nda Beyonce ve Blue Ivy'den Metalik Uyum

1 dakika okunma süresi
2025 Altın Küre Adayları Açıklandı
2025 Altın Küre Adayları Açıklandı

2025 Altın Küre Adayları Açıklandı

16 dakika okunma süresi
Denizden Sofraya: İstanbul'un En İyi Deniz Ürünleri Restoranları
Denizden Sofraya: İstanbul'un En İyi Deniz Ürünleri Restoranları

Denizden Sofraya: İstanbul'un En İyi Deniz Ürünleri Restoranları

1 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

"Emily in Paris" İnteraktif Moda Turuna Çıkıyor
"Emily in Paris" İnteraktif Moda Turuna Çıkıyor

"Emily in Paris" İnteraktif Moda Turuna Çıkıyor

Kış Gecelerine Sıcaklık Katacak Yılbaşı Temalı 13 Film
Kış Gecelerine Sıcaklık Katacak Yılbaşı Temalı 13 Film

Kış Gecelerine Sıcaklık Katacak Yılbaşı Temalı 13 Film

Eylül Ayı Dizi Önerileri
Eylül Ayı Dizi Önerileri

Eylül Ayı Dizi Önerileri

2024 Venedik Film Festivali'ne Ön Bakış
2024 Venedik Film Festivali'ne Ön Bakış

2024 Venedik Film Festivali'ne Ön Bakış

Hande Erçel ve Barış Arduç “Aşkı Hatırla” İçin Bir Araya Geldi
Hande Erçel ve Barış Arduç “Aşkı Hatırla” İçin Bir Araya Geldi

Hande Erçel ve Barış Arduç “Aşkı Hatırla” İçin Bir Araya Geldi

81. Venedik Film Festivali'nde Öne Çıkan Yapımlar
81. Venedik Film Festivali'nde Öne Çıkan Yapımlar

81. Venedik Film Festivali'nde Öne Çıkan Yapımlar

Ağustos Ayı Dizi Önerileri
Ağustos Ayı Dizi Önerileri

Ağustos Ayı Dizi Önerileri

Joey King'in En İyi Dizi ve Filmleri
Joey King'in En İyi Dizi ve Filmleri

Joey King'in En İyi Dizi ve Filmleri

En Yakın Arkadaşınızla İzlemeniz Gereken Filmler
En Yakın Arkadaşınızla İzlemeniz Gereken Filmler

En Yakın Arkadaşınızla İzlemeniz Gereken Filmler

İstanbul'un Açık Hava Sinemaları
İstanbul'un Açık Hava Sinemaları

İstanbul'un Açık Hava Sinemaları

Ağustos Ayı Film Önerileri
Ağustos Ayı Film Önerileri

Ağustos Ayı Film Önerileri

Bir Solukta İzleyebileceğiniz 13 Mini Dizi
Bir Solukta İzleyebileceğiniz 13 Mini Dizi

Bir Solukta İzleyebileceğiniz 13 Mini Dizi