"Belm'art.space, 2023'teki kuruluşundan itibaren izlediği düsturla, özellikle filizlendiği Ankara'nın ve uzandığı diğer coğrafyaların genç sanatçılarını konvansiyonel sergi üslubunun ötesine geçirerek, yeni pratikler ve yeni literatürler yaratmak amacında. Sanata karşı duyduğumuz heves ve ileri atılma isteğini en çok genç sanatçılarla paylaşıyoruz ve mükafatını aldığımızı düşünüyoruz. Onları desteklemek ve görünürlük kazanmalarını sağlamak, misyonumuzun en önemli maddelerinden biri. Galeri mekanına ettiğimiz müdahaleler ve tasarım kararları, bizi hayal gücümüzü zorlamaya itiyor ve her seferinde yeni bir mücadeleyle biricik sergiler yaratmaya çabalıyoruz. Herhangi iki sergimizi bile seçerseniz, çok ayrıştırıcı benlik özelliklerine sahip olduklarını görebilirsiniz. Sık aralıklarla açtığımız sergilerde hem güncelin nabzını tutmayı hem de güncele dair bir şeyler söylemeyi hedefliyoruz. Öncelikle işlerinin doğuşuna öncülük eden fikirleri çağdaş üslupla değerlendirmeyi başaran, çoğunluğu Ankara'da yaşayan ve üreten genç sanatçıları İstanbul ve yurt dışı izleyicileriyle buluşturmak istiyoruz. Daha önce Ankara'da çalıştığımız ve galerimiz bünyesinde eserlerini sergilediğimiz Sibel Boyacı, Beyza Boynudelik, Okan Ercan, Zeynep Karabacak, Otto Türker ve Mustafa Yılmaz'ın eserlerine ev sahipliği yapacağız. Onları sanat üretimine iten ve kendilerine has üsluplarıyla öne çıkmalarını sağlayan özellikleri, galerimizin tavrına paralel olduğu için galerimiz adına da fikir sahibi olacaksınız. Türkiye sanat piyasası büyüyüp, gelişiyor ve en önemlisi de çeşitleniyor. Bu durumun baş aktörlerinden biri de CI Bloom. Büyüyen piyasanın yurt dışında ilgi çekmesi kaçınılmaz. CI Bloom burada köprü görevi görerek sanatseverleri prestijli bir çatı altında topluyor. Sanatçılar, koleksiyonerler ve galeriler arasında iletişim kurulmasını sağladığı için herkes adına çok önemli."
"10-12 Gallery; odağına çağdaş sanatı, uluslararası yükselen genç sanatçıları alıyor. Genç ve yükselen sanatçıları Türkiye ve yurt dışında destekleyen 10-12, yeni yeteneklerin yükselmesi ve kendini ifade etmesi için güvenli bir platform sağlamaya ve sanatsal gelişimi teşvik eden bir ortam oluşturmaya öncelik veriyor. Fuar seçkimizde altını çizdiğimiz genç sanatçılar arasında ikili diyalogla oluşturulmuş sergiler 10-12 Gallery'nin sonbahar sezonundaki sergilerde de ön planda olacak. Bunun yanı sıra Yale Üniversitesi'nin Güzel Sanatlar Bölümü ile iletişim içinde başlattığımız sanatçı misafir programımızın ilk edisyonu, ağustos ayında gerçekleşecek ve Yale MFA mezunu yabancı bir sanatçıyı İstanbul'da ağırlayacağız. İstanbul'u uluslararası bir sanat merkezi olarak odak noktasına alan bu proje, hem ülkemizin sanatçılarını dünya çapında tanıtmak hem de uluslararası sanatçıları ülkemizde sergileyerek uluslararası iletişim ağımızı güçlendirmek hedefimizde önemli bir rol oynuyor. CI Bloom seçkimiz ile farklı medyumlar arasında yenilikçi sanatsal diyalogları öne çıkarmayı amaçladık. Bu kapsamda seçkimiz farklı medyumlarda çalışan ve birbirinden bağımsız olarak sanat pratiğinde Freud'un 'okyanus hissi' kavramından ilham alan iki genç kadın sanatçı, Hazal Özgür ve Sinem Ören'in eserlerini bir araya getiriyor. Hazal Özgür resim alanında, Sinem Ören ise seramik alanında fuar için özel olarak eserler üretiyor. Hazal Özgür'ün çalışmaları dille, sınıflandırmalarla ve ikiliklerle tanışmamızdan önceki bir zamanın kalıntılarını keşfetmeye odaklanıyor. Özgür; resimlerinde içerisi ve dışarısı, gece ve gündüz, ışık ve karanlık gibi karşıt ikilikleri bir arada kullanıyor. Ören; insanlık tarihi tarafından oluşturulan ilk dil olan sembollerden ve varoluşun çözülemeyen örgüsünün yarattığı kaygıyı hafifletmek için geliştirilen ritüellerden esinlenerek, kendi varoluşsal kaygısı ile baş etme mekanizması olarak seramik üretimlerinden bir dünya oluşturmaya çalışıyor. Özgür ve Ören, CI Bloom fuarında sergilenecek eserlerini yakın iletişim içinde üretiyor. Sanatseverler, Özgür ve Ören'in bireysel eserlerinin yanı sıra iki sanatçının ortak olarak ürettiği, sanatsal vizyonun ve yaratıcılığın birleştiği eserler görmeyi bekleyebilir. Sanat fuarları, sanatçıların ve eserlerinin uluslararası alanda tanınmasında önemli bir rol oynuyor. Bu etkinlikler, sanatçıların eserlerini dünyanın dört bir yanından koleksiyonerler, küratörler, galericiler ve sanat meraklılarından oluşan geniş bir kitleye sergileyebilecekleri dinamik platformlar olarak hizmet ediyor. Bu fuarlar sanatçı ve galeriler için iletişim ağı oluşturma fırsatlarını kolaylaştırıyor, sanat dünyasındaki önemli oyuncularla bağlantıları güçlendiriyor ve yurt dışındaki potansiyel iş birliklerine ve sergilere kapı açıyor. CI Bloom, Türkiye'deki çağdaş sanat galerileri ve sanatçıların yurt dışındaki koleksiyoner gruplarına ve basın mensuplarına, Türkiye çağdaş sanatını küresel ölçekte tanıtmayı hedefleyerek İstanbul sanat dünyasının canlılığını arttırırken uluslararası platformlarla iletişimi kuvvetlendirmeyi de destekliyor."
"Brieflyart Galeri, Beyoğlu Gümüşsuyu'ndaki fiziki adresinde, çağdaş sanatın farklı disiplinlerini bir araya getirmeyi amaçlayan, evrensel ve yerli sanatçıların yakın ve son dönem eserlerinin izleyiciyle buluşabileceği, daima yenilikçi ve dinamik bir sanat alanı olarak ortaya çıktı. Bu misyon ve vizyonumuzu izleyiciye aktarabilmek, çağımızın getirdiği değişiklikleri takip edebilmek, sanatın ekonomik alandaki sürdürülebilirliğine katkı sağlamak bizim için çok önemli. Buna ek olarak sanata ve sanat üretimine ekonomik katkı sağlarken, sanatçı sertifikalı ürünler sunuyor. Dört yıllık bir sanat girişimi olarak pek çok önemli projeye imza attık. Bu kısa sayılabilecek sürede, önemli sergiler gerçekleştirdik. Tüm bu adımların görünürlüğünü arttırmak için CI Bloom'u bir fırsat olarak değerlendirdik. Galerimiz bu yılki CI Bloom'a Server Demirtaş'ın solo sergisiyle katılacak. Bu sergide Server Demirtaş'ın yeni hareketli heykelleri olacak. Bu heykeller sanatçının yeni arayışlarını, ruhsal serüvenlerini, belleğini, anılarını, ilhamlarını ve iç dünyasını izleyiciyle buluşturuyor. Sanatçı, çamura hareket kazandırdığı bu eserlerinde Rönesans ve Barok dönemin büyük ustalarına bir göndermede bulunurken, aynı zamanda çağdaş sanatı klasik heykelle buluşturuyor. Modern dünyanın insanını, yalın ve dinamik bir biçimde somutlaştırıyor ve sorgulamaya itiyor. Contemporary Istanbul, yıllardır hem uluslararası hem de yerel alanda Türk çağdaş sanatının ve evrensel sanatın izleyiciyle buluşmasında çok önemli bir etkinlik oldu ve olmaya devam ediyor. Farklı birçok bölgeden sanatçının çeşitli disiplinlerden eserlerinin bir arada görülebilmesine olanak sağlıyor. Bu bağlamda sanatın bir pazar olarak ilerlemesine de büyük katkısı var. CI Bloom ülkemizdeki ve dünyadaki sosyal ve ekonomik değişimlerin yoğun olduğu bu dönemde sanat piyasasının sürdürülebilirliğinin sağlanmasında büyük rol oynuyor. Canlılığını gittikçe arttıran genç ve yeni sanatçıların, ifade biçimlerinin hızla geliştiği, deneyimli sanatçıların farklı tekniklerle söylemlerini zenginleştirdiği bu dönemde, CI Bloom gibi önemli etkinliklerin hem cesaret verici hem de gelişimi ivmelendirici olduğunu düşünüyoruz. CI Bloom gibi tecrübenin, birikimin gücüyle profesyonel kurgulanan ve yönetilen daha birçok oluşun olması arzusundayım."
"Living Things sergisi, Ahmet Said Kaplan'ın yaşayan yerleştirmeleri, DECOL prodüksiyonu ile sanat ve teknolojinin birleştiği bir deneyim olarak yeniden tasarlandı. Bu serginin temelinde, doğal dünyanın karmaşıklığı ve canlılık kavramına teknolojik bir yorum getirme arzusu yatıyor. Modern teknolojinin yardımıyla, ziyaretçilere doğa ve yaşam üzerine yeniden düşünmeleri için yeni perspektifler sunmayı amaçlıyor. 'Living Things' sergisinde ziyaretçileri, interaktif ve katılımcı bir sanat deneyimi bekliyor. Eserler, izleyicilerin hareketleri ve etkileşimleriyle değişip evrilecek, bu da her ziyaretin benzersiz bir deneyim olmasını sağlayacak. Sergilenen eserler 'CI Bloom' için özel olarak yeniden yorumlandı. 'Living Things'; sanatçıların, mühendislerin, ses tasarımcılarının, programcıların ve birçok farklı alandan profesyonelin emeğini ve yeteneklerini bir araya getirdi. Dijital sanat sahnesinde 'Living Things', sanat ve teknolojinin birleşiminden doğan yeni ifade biçimlerinin gücünü vurguluyor. Sergi, canlılık kavramını teknolojik ve sanatsal bir olgu olarak yeniden tanımlıyor. 'Living Things', izleyicilere, çevreleriyle olan etkileşimlerini ve teknolojinin bu etkileşimleri nasıl dönüştürebileceğini keşfetme imkanı sunarak, sanatın ve teknolojinin insan deneyimi üzerindeki etkisini gösteriyor."
"Çanakkale'nin ilk bağımsız ve alternatif sanat mekanı MAHAL; Çanakkale Bienali İnisiyatifi (CABININ) tarafından 2013'te açıldı. Sarıçay kenarında, kentsel sit alanındaki bu eski palamut deposu, kentin kültürel mirasını temsil eden özgün mimarisiyle günümüz sanatı için eşsiz bir alan sunuyor. MAHAL; Çanakkale, Türkiye ve dünyadan sanatın farklı disiplinlerinde üretim, sergileme ve gösterimler, sivil toplum faaliyetleri ve kar amacı gütmeyen özgün projeler için çok amaçlı, açık bir mekan, altyapı, arşiv ve iletişim ağı işlevi görüyor. CI Bloom ziyaretçilerini, son yıllarda genç kuşak sanatçılarla birlikte kurguladığımız sergilerden bir seçki bekliyor. Bizi çevreleyen doğal ve sanal dünyayı, organik ve dijital evrenleri bir arada deneyimleyen, birbirine karşıt gibi görünen bu gerçekliklerin bir arada var olduğu bu çevrede yaşayan sanatçıları CI Bloom'da sanatseverlerle buluşturacağız. Ayça Ay'ın yanmış ormanlardan topladığı odun kömürleriyle ürettiği peyzaj desenleri, Büşra Aydagün'ün 'kök' kavramını hem doğal çağrışımları hem aile kökenlerine dair çıktığı yolculuğun izdüşümleri olarak yorumladığı üretimleri, Gökçe Kınay'ın ise doğayla kültür arasındaki geçiş alanları olan bahçelere odaklandığı yağlıboya serisi, serginin doğal çevreye odaklanan evrenini oluşturacak. Berkin Gülten'in 'Miss World' VR enstalasyonu ile Can Ünlü'nün 'Makinalaşmak İstiyorum' fotoğraf serisi ise, sanal dünyanın görsel kültür kodlarını araştıran dijital bir ekosistem önererek, sergiye ikinci bir katman ekleyecek. CI; Türkiye çağdaş sanatının aktörlerini uluslararası sanat ortamıyla buluşturan ve sürekli kendini yenileyen, geliştiren bir platform. Hayatın yeniden canlandığı bahar döneminde düzenlenen CI Bloom, yıl içerisinde sonbahara yoğunlaşan hareketliliği farklı bir takvimle çeşitlendirmesi açısından kendine özgü bir çekim alanı oluşturuyor. Bizim gibi İstanbul dışında faaliyet gösteren ve kâr amacı gütmeyen yapılara bu çerçevede alan açmasını ise anlamlı buluyoruz. CI Bloom'a ilk kez katılıyoruz; dolayısıyla yepyeni bir izleyici ve koleksiyoner kitlesiyle karşılaşacak olmanın bizi de geliştireceğini ve sanatçılar için özgün bir deneyim olacağını tahmin ediyoruz."