Ne kadar iyi niyetli olursanız olun, hayatta mutlaka bir gün siz de hata yapacaksınız. Hataları sindirmesi çok zordur, bu yüzen hatalarımızla yüzleşmek yerine onları küçültür ve önemsemeyiz. Çoğu zaman da haklı olduğumuza dair kanıt ararız. Psikolojide “bilişsel uyumsuzluk” olarak bilinen bu durum, zıtlaşan iki düşünce, inanış veya fikre sahip olduğumuz zaman ortaya çıkar. Örneğin siz, kendinizin çok kibar ve adaletli bir insan olduğunuzu düşünebilirsiniz; bu yüzden trafikte birinin yolunu kesince “uyumsuzluk” hissedersiniz. Bu yüzden hatanızı inkar edersiniz, öteki şoförün sizi görmesi gerektiğini savunursunuz veya yol hakkının sizde olduğunu savunursunuz. Bazen de hatalarınızı haklı çıkarmaya çalışırsınız. Hatalı olduğunuzda özür dilediğiniz zaman, bu uyumsuzluğu kabul etmiş olursunuz ve bu da tatlı bir his değildir. Günlük hayatta karşımıza çıkan diğer bir örnek ise zararlı olduğunu bildiği halde sigara içip, “Ama stresimi alıyor” diyerek kendini haklı çıkarmaktır.
Avrupa Sosyal Psikoloji Dergisi'nde çıkan bir araştırmada, hatalarından sonra özür dilemeyi reddeden insanların özgüvenlerinin daha yüksek olduğunu savunuyor. Mesela eşinizden özür diliyorsanız, ona sizi affedip affetmemek konusunda seçim hakkı verdiğinizi düşünüyorsunuz; bu da sizin güç ve kontrol hissinizi tetikliyor. Güç ve kontrol hissine daha sıkı sarılan insanların özür dilemeleri bu gibi durumlarda daha zorlaşıyor. Her ne kadar bir insanın kendini güçlü hissetmesi kısa vadede güzel bir durum olsa da, uzun vadede ilişkilerinin güven temelini sarsarak çatışmalara ve sonunda ayrılığa sebep oluyor. Hatalarınızı kabul etmediğiniz zaman, eleştiriye kapalı bir insan oluyorsunuz.
Standford araştırmacılarının yaptığı bir diğer çalışmada ise, insanların değiştirebilecekleri davranışlar için daha fazla sorumluluk aldıkları bulunmuştur. Peki hatalarınızı kabul ederek davranışınızı nasıl değiştirirsiniz?
İlk adım, bu uyuşmazlığı fark etmektir. Uyuşmazlık hissettiğiniz zaman genelde kafa karışıklığı, stres, utanç ve suçluluk hissedersiniz. Bunları hissetmeniz haksız olduğunuz anlamına gelmese de, böyle hissettiğiniz zaman “Acaba nerede hatalıyım?” diye düşünmeye başlayabilirsiniz. Geçmişte hatalı olduğunuz, ama yine de kendinizi savunduğunuz bir durumu düşünün. Aynı zamanda insanların aslında düşündüğünüzden daha affedici olduğunu unutmayın. Dürüstlük ve alçak gönüllülük gibi özellikler sizi daha insan canlısı yapar. Eğer haksız olduğunuzun çok bariz olduğu bir durumda iseniz, küçük düşersiniz ve insanlar sizin özgüveninizin düşük olduğunu düşünebilir.