Daniel Craig, 2006 yılında "Casino Royale" ile başlayan 15 yıllık James Bond yolculuğuna "No Time To Die" ile veda etmişti. Bu hüzünlü ayrılık yerini çok geçmeden "Acaba yeni James Bond kim olacak?" sorusuna bıraktı. Sinema sektörünün heyecanının aksine Daniel Craig, bu konuda oldukça soğukkanlı bir tavır içinde. Kendisine bu konuyla ilgili yöneltilen her soruya, "Bakalım, göreceğiz. Benim problemim değil" diyor.
Üstelik ilerde James Bond karakterini yeniden canlandırma fikrine de hiç sıcak bakmıyor. Beyazperdenin kült serilerinden James Bond'un aktör serisi –malumunuz- oldukça klas isimlerden oluşuyor. Daniel Craig ise 15 yıllık performansı boyunca eleştiriden çok övgü aldı ve kendisini James Bond'un klas aktörler listesine yazdırdı.
Bu klas aktörler listesinde kimler var, hemen bakalım: Sean Connery (1962-1971), George Lazenby (1969), Roger Moore (1973-1985), Timothy Dalton (1987-1989), Pierce Brosnan (1995-2002) ve Daniel Craig (2006-2020). Jantiliğin defterini yazan, en karışık durumlardan bile tüm karizmasıyla sıyrılmayı başaran, analitik zeka ve atletik fiziksel beceri konusunda hiçbir açığı olmayan, stiliyle dillere destan ve çapkınlığı bir yana flörtöz tavrı ve centilmenliğiyle gönülleri fetheden James Bond karakteri için tabii ki aday listesi mevcut.
Daniel Craig'i baz alırsak son 15 yıldan bu yana değişmeyen tek şey 'değişimin ta kendisi' oldu. Hal böyle olunca modern James Bond nasıl olacak? Ezberleri bozup hikayeye yeni bir dinamizm getirecek mi yoksa önceki versiyonlara karşı vefalı tavrını mı koruyacak? Bir sürü soru sinemaseverlerin aklında dönüp duruyor. Bu sorulardan biraz sıyrılıp karşı tarafa geçiyor ve Hollywood penceresinden en gözde altı James Bond adayını mercek altına alıyoruz.
"Normal People"ın hüzün dolu bakışlı Connell'ı Paul Mescal, James Bond karakteri için gösterilen en genç adaylardan biri. Kendisini dizide çoğunlukla okul ve futbol formasının, soluk renkli tişörtlerin ve kapüşonlu sweatshirt'lerin içinde görsek de gerçek dünyada, kırmızı halıda smokinlerin içinde centilmen bir genç beyefendiye dönüşmeyi başarıyor. Kendisi ve Hollywood, James Bond rolünü taşıyıp taşıyamayacağı konusunda kararsız kalsa da Paul'un karaktere olan hayranlığı baki kalacak. Bunun garantisini ise şu sözlerle veriyor: "James Bond'u oynar mıydım? Bilmiyorum. Eğer teklif gelirse, bunun üzerine tartışırım. Evet ya da hayır demek istemiyorum ama James Bond'un büyük bir hayranıyım ve ne olursa olsun bu değişmeyecek." Ne diyelim Paul, yolun açık olsun! Unutmadan kendisinin bir İrlandalı olduğunu hatırlatalım.
İkonik Spiderman karakteri ile Marvel evrenine giriş yapan Tom Holland, sadece binaların arasında taklalar atmadı hatırı sayılır geniş bir hayran kitlesi de kazandı. Şu sıralar kız arkadaşı Zendaya ile romantik zamanlar geçiren Tom Holland James Bond rolüne oldukça sıcak ve bir hayli özgüvenli yaklaşıyor. 1996 doğumlu Holland, "Sinemayı seven genç bir İngiliz delikanlı olarak James Bond olmayı tabii ki çok isterim. Biliyorsunuz, sadece söylüyorum... Takım elbisenin içinde oldukça iyi gözüküyorum" diyor. James Bond'un oyuncu seçme kıstaslarından biri özgüven ise Tom Holland iyi bir başlangıç yaptı diyebilir miyiz? Hatta belki Zendaya'da yeni Bond kızı olur... Buyurun, hayal kurmak serbest.
Netflix'in peri masalı tadındaki yapımı "Bridgerton"ın yakışıklı dükü Regé-Jean Page –kendisi de bir İngiliz olmasından mıdır- bilinmez James Bond karakteri ile öylesine özdeşleştirildi ki hayranları rolü alması için bir kampanya başlattı. Zira kendisinin yakışıklılığı ve karizmasıyla James Bond rolü için biçilmiş kaftan olduğu düşünülüyor. Son söz yapımcıların, senaristin ve yönetmenin olsa da Regé-Jean Page, James Bond rolüne sıcak bakıyor. Şu sözlerinden de anlaşıldığı gibi, "İngiliz iseniz ve iyi bir iş yapıyorsanız herkesin ağzından James Bond sözü dökülmeye başlıyor. Bu bir liyakat nişanı gibi. Bu sözleri duyduğum için mutluyum ancak yine de bu sadece bir övgü." Anlaşılan yakışıklı dük övgüden ziyada senaryo teklifi bekliyor...
"Bodyguard" filmindeki başarılı performansının yanı sıra jilet gibi görünümü ile etrafına James Bond potansiyeli yayan 35 yaşındaki İskoçyalı Richard Madden olaya farklı bir açıdan yaklaşıyor. Madden, eğer James Bond'u bir kadın canlandırırsa yardımcı oyuncu olarak yer alabileceğini söylüyor ve ekliyor: "Eğer ilginç ve iyiyse Bond için farklı bir dinamik olurdu. Neden olmasın?" diyor. Richard'ın cevabı James Bond için yeni bir manifesto oluşturabilir mi? O zaman Richard'ın da dediği gibi: "Neden olmasın?"
Kendisi Hollywood'un gözde aktörler listesinde olmasa bile biz gönül rahatlığıyla eklerdik çünkü Henry Cavill'de James Bond için aranılan özelliklerin %99'u bulunuyor. (Yüzde birlik payı katılmayanlar için bıraktık.) Kendisinin beyazperdede parıldayan karizması bir yana oyunculuk geçmişine şöyle bir bakarsak Henry'nin neden bu listede yer aldığını görebiliriz; "Superman" ile kahramanlık becerisini, "Enola Holmes"deki Sherlock karakteri ile analitik zekasını, "The Man from U.N.C.L.E" ve "Mission: Impossible: Fallout" filmleri ile ajanlık becerisini kanıtladı. Karizması malum, gerisi yetkili merciye kalmış.
James Bond aday listesinin ağır toplarından Tom Hardy'i anlatmaya gerek var mı demiyoruz ve kelimelerin ağzımızdan dökülmesine izin veriyoruz. 1977 yılında Londra'da doğan küçük yaşlardan beri oyunculuk eğitim alan Tom Hardy'i öncelikle kariyer seçimini oyunculuktan yana kullandığı için tebrik ediyoruz. Zira kendisinin beyazperdedeki karizmasını inkar edenlerin sayısız çok azdır. Batman serisinde mi yer almadı, Nolan'ın çok katmanlı sinema evrenine mi dahil olmadı, "Capone" ile kılık mı değiştirmedi, "Mad Max" serisi ile savaşçıya mı dönüşmedi, "Venom" ile vahşi yanını mı göstermedi, Cillian Murphy ile karşılıklı "Peaky Blinders"da yer alarak gözlere şenlik mi vermedi... Kendisi Hollywood kulislerindeki en güçlü James Bond adaylarından biri. Daha da güzeli role sıcak bakıyor ve "James Bond'u Chris Nolan ya da başka bir yönetmenle çekmek isterdim" diyor. Söz, James Bond ekibinde.
"The White Lotus" ile yakışıklılık, karizma ve espritüel mizaç konusunda rüştünü bir kez daha ispat eden Theo James, James Bond listesine sırf saf İngiliz aksanı için bile dahil edilebilir. "Divergent" serisiyle tanıdığımız Theo James, gençlik yıllarının aksine daha oturaklı ve oyunculuk becerisini gösterebileceği rolleri tercih ediyor. Kendisi beyazperdedeki adaşıyla ilgili şu sözleri söylüyor: "Dürüst olmak gerekirse bu konseptin bir hayranıyım. "Casino Royale" favorim. Sean Connery'nin bazı filmlerini gerçekten seviyorum ancak farklı bir şey yapılmalı. Anlıyor musun? Gerçekten farklı bir şekilde yeniden kurgulamaları gerekiyor. Ancak ben yer alacağımı düşünmüyorum". Theo James'in mütevazi duruşu bir yana dursun, sinema sektörü ve hayranlar, adaylık kararını gönülden destekliyor.
Fotoğraflar: Getty