Çise GÜNGÖR - [email protected]
Dünyaca ünlü fizikçi ve yazar Stephen Hawking 76 yaşında hayata veda etti. Ailesi tarafından yapılan açıklamada, Hawking'in Cambridge'deki evinde bu sabaha karşı yaşamını yitirdiği açıklandı. Günümüzde Albert Einstein'dan sonraki en büyük dahi olarak kabul edilen bilim insanının ölümü, Einstein'ın doğum gününe olan bugüne denk geldi.
1960’ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) hastalığına yakalanmıştı. Sinir sistemini felç eden ancak beynin zihinsel faaliyetlerine dokunmayan bu hastalık, Hawking’i ölümüne kadar tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkum etti. 1985 yılından bu zamana kadar sesini de kaybettiği için koltuğuna yerleştirilen ve yazıları sese dönüştürebilen bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyordu.
Stephan Hawking, bilimsel uğraşlarında kuantum fiziği ve kara deliklerle ilgili açıklamaları ve iddiaları ile bugün bilim insanları arasında dünyada en çok tanınan isimlerden biri oldu. Yazdığı kitaplar o kadar çok ilgiyle karşılandı ki 40'tan fazla dile çevrilerek dünyanın dört yanından okuyuculara sunuldu.
Hayatı pek çok makaleye konu olurken, hakkında kitaplar yazıldı ve filmi çekildi. 2014 yılında "The Theory of Everything" adıyla beyaz perdeye yansıyan yaşamında Stephan Hawking'i İngiliz oyuncu Eddie Redmayne canlandırmış ve o yıl En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını alarak çocukluğundan beri dünyayı merak eden ve araştıran bu büyük bilim insanın yaşamına tanık olmamızı sağlamıştı.
Yaşadığı zorlu hastalığı ve tekerlekli sandalyeye bağlı olmasına rağmen yaptığı açıklamalarla bilime ilgisi olmayan insanları bile kendine çekmeyi başardı. En çok aklımızda kalan sözlerinden biri “Bir kurbanın, eğer ki istiyorsa, kendi yaşamına son verme hakkı olmalıdır. Ancak bence bu büyük bir hatadır. Yaşam ne kadar kötü gözükürse gözüksün, her zaman yapabileceğiniz bir şeyler vardır. Mutlaka başarabileceğiniz bir şeyler vardır. Yaşamın olduğu yerde, umut da vardır.”
Yaşaması mucize olan bu dahi insanın, depresyona dair de hepimizi derinden etkileyen birkaç sözü vardı. Londra’daki Kraliyet Enstitüsü’nde verdiği bir derste Hawking depresyonu kara deliklere benzeterek, kara deliklerden de depresyondan da çıkmanın imkansız olmadığını açıklamıştı: “Kara delikler resmedildikleri kadar siyah değildir. Onlar bir zamanlar düşünüldüğü gibi ebedi hapishaneler değildir. Kara deliklerin içinden birşeyler, hem dışarı hem de başka bir evrene geçiş yapabilir. Yani kendinizi bir kara deliğin içindeymiş gibi hissediyorsanız, asla pes etmeyin, çıkış yolu vardır.”