YAPI KREDİ MBFWIDA

Türkiye’nin dijital bankası Yapı Kredi, üç yıldır resmi sponsoru olduğu Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul 2018 için sıra dışı bir etkinliğe imza attı. Moda ve teknolojiyi bir araya getiren etkinlik kapsamında, sosyal medyanın fenomen moda illüstratörü Mustafa Soydan, Yapı Kredi için moda haftasında yaşananları kendi çizgileriyle dijital ortama taşıdı. MBFWI’da merak edilen defileleri podyumdan dijital ortama aktaran Soydan’ın çizimleri, Yapı Kredi Lounge’daki ekrandan davetlilerle paylaşıldı. Böylelikle moda camiası ve ziyaretçiler, Fashion Week’teki kreasyonları daha farklı bir perspektiften görme şansı yakaladı. Soydan kulislerde, stüdyo alanlarında ve etkinliğin diğer mekanlarında yaşananları da dijital ortamda illüstre etti. Yapı Kredi, geçtiğimiz senelerde de MBFWI boyunca, tüm konukları ve ünlü tasarımcıları teknoloji ile tasarımı birleştiren tilt brush aktivitesinde bir araya getirmişti.

MUSTAFA SOYDAN : “Günümüz teknolojisinde her şey çok hızlı ilerliyor. Çizim dünyası ise yeni cihazlarla bu hıza ayak uyduruyor. Ben de bu cihazların hepsine hakim olmaya çalışıyorum” diyen Mustafa Soydan, dört gün boyunca MBFWI’yı çizimlerine aktardı. Soydan ile teknoloji ve moda üzerine sohbet ettik. MBFWI’yı çizimlerinize nasıl yansıttınız? MBFWI dışında da normalde moda ağırlıklı çizimler yapıyorum. Dolayısıyla moda haftasını çizimlerime yansıtmam zor olmadı; doğrusu çok eğlenceliydi. Defilelerden, kulisten, etkinlik alanından ve sokak stilinden hoşuma giden anları fotoğraflayıp daha sonra kendi stilimle dijital ortamda çizdim. Bu süreçte en çok ilginizi çeken olay ne oldu? Takvimde yer alan önemli moda tasarımcılarının tasarımları ve defileye çıkana kadar olan süreçte kulis süreci hazırlıklarını gözlemlemek benim için çok keyifliydi. Teknolojinin moda üzerindeki etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Dünyada olan bütün moda haftalarında bunları gözlemleyebiliriz aslında; birçok tasarımcı ve marka teknolojiden mümkün olduğunca faydalanmaya çalışıyor. Hem her şey daha hızlanıyor ve kolaylaşıyor, hem farklı zenginlikler artıyor. Teknolojinin görsel sanatlar üzerindeki etkileri neler sizce? Benim gözlemlediğim kadarıyla teknolojinin görsel sanatlar üzerindeki etkisi, aslında sanat çevresindeki insanları ikiye ayıran bir şey. Bunu bir tren olarak düşünebiliriz; binmek istemeyenler ve kaçırmak istemeyenler. Teknoloji için görsel sanatlara pek çok kolaylık, yenilik ve zenginlik katıyor diyebiliriz. Yapı Kredi’nin dijital uygulamaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Yapı Kredi Mobil uygulaması favorim. Günlük hayatımı kolaylaştıran birçok özelliği var.

MEHTAP ELAİDİ: Bu koleksiyon için nereden yola çıktınız? Hayalperest bir kadın olan Sevim’in hayatından ilham aldım. Genç yaşında kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmek zorunda kalan Sevim; 40’lı yıllarda bankada çalışmış, Koço’da rakı sofralarında sohbetler eskitmiştir. 30’larında kendini Arap Yarımadası’nda bulan ve ardından yine Türkiye’ye dönen bir annedir Sevim. Dolu dolu yaşadığı hayatın ardından 80’lerinde demansla tanışıp sadece kendisinin bildiği yeni geçmişler, yeni Sevim’ler yaratmıştır. Kafasındaki hayatlar ve zamanlar arasında gel-git’ler yaşayıp, hatırlamadıklarından anılar yaratma çabasında olan Sevim’in hayatını koleksiyonda üç kesitte (renkler, dokular ve formlar) yansıttım. Koleksiyonda bahsi geçen Sevim kim? Annem. Koleksiyonun mihenk taşları neler? Koleksiyonda ilham veren kadının hayatındaki dönemler, kumaş desenleri ve dokularla vurgulandı. Hayatını çok aktif yaşadığı yaşamının ilk döneminde 60’ların etekleri canlı renkler ve desenlerle buluşurken, ikinci bölümündeyse koleksiyon olgunlaşarak 70’lerin bol baça pantolonlarına dönüşüyor. Olgunluğa ulaştığı döneminde ise formlarıyla daha sakin parçalar, son kısmındaysa demansın getirdiği gel-git’lerden ince detaylarla hayalleri yansıtan şık pijamalarla kapanıyor. Yapı Kredi Lounge’da buluştuk. Teknoloji ile aranız nasıl? Bildiklerimi kullanma açısından iyi. Yenilerine alışmak açısından bakarsak orta seviye. Teknolojiyi tasarımlarınıza nasıl yansıtıyorsunuz? Özellikle teknolojinin liderlik ettiği tasarımlarım var diyemem. Olaya daha hibrid bakıyorum. Benim için hiçbir şey daha baskın değil. Onun dışında örneğin, eskiden elde çizim yapıyordum şimdi iPad’de yapıyorum. Teknoloji ihtiyacıma yönelikse hayatıma dahil oluyor.

ECE KAVRAN: Koleksiyonun çıkış noktası nedir? Geldiğim yer, köklerim, çocukluğum… Yani en çok ve en az bildiğimiz, hep başka bir tarafını gördüğümüz, her geçen gün başka bir gözle baktığımız geçmişten, kendimizden ilham aldım. Aile işimiz sebebiyle sanat ve sanatçılarla büyüdüm. Hem beyaz perde, hem de müzik dünyasının ikonik isimleri ile geçti çocukluğum. Yapılanı, yapanı ve yapılışını görmek başka bir yeti sağlıyor galiba insana. Nasıl bir koleksiyon hazırladınız? Koleksiyonun adı ‘Uruntheshow.’ Çocukluğum boyunca şov dünyasına maruz kaldım. Ama sanatı icra edenden çok; gözlemleyen, izleyen, dinleyen sahibi oluyor onun, bunu gördüm. Yani bu, benden çok Urun kadınlarının şovu. Yapı Kredi Lounge’da buluştuk. Teknoloji ile aranız nasıl? Bu devirde teknoloji ile aranızın kötü olması mümkün mü? Sosyal medya ile aranız nasıl? Maalesef o konuda hiç başarılı değilim. Sosyal medyada pek aktif olduğumu söyleyemeyeceğim.

AHU ORAKÇIOĞLU: MBFWI boyunca hangi defileleri izlediniz? Lug Von Siga, Atelier Kikala ve Tuba Ergin defilelerini takip ettim.Lug Von Siga markasının yaratıcısı Gül Ağış’ın tasarımlarını çok beğeniyorum ve gardırobumda da sıkça yer veriyorum. Atelier Kikala ise bu sezon moda haftası tasarımcı değişim programı kapsamında ‘Mercedes-Benz presents Atelier Kikala’ ismiyle görücüye çıktı. Çok başarılıydı tasarımlar. Sevgili dostum Tuba Ergin’in defilesi ise bu sezon benim için çok anlamlıydı çünkü kızım Sare ilk kez podyuma çıktı. Tenis kortunda gerçekleşen defile, gerçekten büyüleyiciydi. Yapı Kredi Lounge’da buluştuk. Teknoloji ile aranız nasıl? Bence günümüzde kimsenin teknoloji ile arasının kötü olma şansı kalmadı. Teknolojiye en uzak duranımız bile, nasıl bir dünyaya evrildiğimizi anlayıp teknolojiye karşı sıcak bakmaya başladı. Ben de ne kadar ‘manuel’ çağdan gelsem bile teknolojiye alışmaya başladım. Sosyal medya ile aranız nasıl? Yeni jenerasyon kadar sağlam bağlı olmasam bile gereklilikleri yerine getirecek kadar var olmaya çalışıyorum diyelim.

NİYAZİ ERDOĞAN: İlk kez kadın koleksiyonu da sundunuz. Nasıl gerçekleşti bu? Değişen çağa ayak uydurdum. Bir de insan 40 yaşına gelince, “Asla” dediği her şeyi yapmaya başlıyor. Daha önce Niyazi Erdoğan asla bir kadın koleksiyonu tasarlamaz diyordum ama fikrim değişti. Bu kararımda globalde artık cinsiyetlerin kalkması ve gelen talepler de etkili oldu. Çok renkli bir koleksiyondu. Nereden ilham aldınız? Tarsus’tan, doğduğum topraklardan ilham aldım. Annemin ve babamın giydiği kıyafetlerden esinlendim. Özellikle renkli bir koleksiyon olmasını arzu ettim. Modaya çok koyu renklerin hakim olması beni pek mutlu etmiyor. Teknolojiyi modaya nasıl adapte ediyorsunuz? Üretim sürecinde bana teknolojinin inanılmaz bir desteği var. Modanın teknolojiyle çok bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Kendi markamın sosyal medyasını kullanırken de teknolojiden çok faydalanıyorum. İlerleyen çağın teknolojiyle daha da içli dışlı olacağına eminim. Favori uygulamalarınız hangileri? Instagram. Bankacılık işlerimi de uygulamalar ile çözüyorum. Yapı Kredi müşterisiyim ve Yapı Kredi Mobil kullanıyorum. Bir de fotoğrafları düzenleyen Snapseed uygulaması favorim.