Bundan tam 60 yıl önce dünyanın en büyük otomobil etkinliklerinden biri olan Torino Otomobil Fuarı'nda ilk kez tanıtılmıştı Maserati Quattroporte. 63'teki bu tanıtım otomobil dünyasında büyük bir efsanenin doğduğu gün olarak tarih sayfalarına yazıldı. İtalya'nın otomobil dünyasına verdiği en önemli değerlerden biri olan Maserati'nin Quattroporte'si 1963'ten bugüne birçok kez evrim geçirdi; her yeni versiyonda ortak payda lüks ve performanstı. Bugüne kadar 75 binden fazla üretilen Quattroporte'nin zamanda yolculuğunu inceliyoruz.
Quattroporte efsanesini başlatan ilk model Torino Otomobil Fuarı'nda sergilendiğinde yarış tipi sekiz silindirli motoruyla şok etkisi yaratmıştı. Zira Bir sedanda bu kadar güçlü, zamanının teknolojik motoru ve lüks iç mekan ilk kez birlikte sunulmuştu. O zamanlar bu otomobil "yarış ruhuna sahip bir lumizin" olarak anılıyordu.
İlk versiyondan on bir yıl sonra yenilenen modelde aks aralığı artarken iç mekanda ahşap detaylar lüks kurgusunu destekliyor. İkinci nesil Quattroporte 1978'e kadar üretilmiş. İkinci neslin ilk prototipinin Ağa Han IV Prens Şah Karim Al Hussaini tarafından verilen özel sipariş olduğunu not düşelim.
Model üst sınıf sedan kullanıcıları arasında o kadar benimseniyor ki, üçüncü nesil Quattroporte'nin gelişi ikinci nesle göre daha çabuk oluyor. Bu versiyon dünyanın en önemli tenorlerinden Luciano Pavarotti'nin de koleksiyonunda yer alıyor.
Quattroporte'nin bu özel versiyonu De Tomaso tarafından 1986'da Modena'da tanıtıldı. Markanın 60. yıldönümünde Quattroporte'nin sipariş üzerine üretilen, ultra lüks versiyonu olan otomobilde 300 beygir güç üreten 4,9 litre V8 motor vardı. Lüks detayların daha da güçlendiği bu versiyonda konsolun ortasında konumlanan analog saat ayırt edici bir detaydı. Revize edilmiş gösterge paneli, elektrikli ayarlanabilir dört koltuk , arka bölümde özel masalar ve bir mini bar bulunuyordu.
Quattroporte'nin dördüncü nesli 1994'ten 2001'e kadar üretildi ve marka tarihinin en önemli anlarından birine tanıklık etti. Zira Alejandro de Tomaso 1993 yılında tüm holdingini Fiat'a sattı ve otomobil Quattroporte'nin hem en küçük hem de Fiat çatısı altında üretilen ilk versiyonu oldu.
Yeni dünya dengelerinin izlerini taşıyan modelin beşinci versiyonunda tasarım Pininfarina'nın baş tasarımcısı Ken Okoyuma'ya aitti. Bu otomobil salefinden 50 cm daha uzundu ve platformuyla arkasında gelecek başka modellerin temeli olacaktı.
Quattroporte'nin altıncı nesli 2013'te Detroit'teki Amerika Uluslararası Otomobil Fuarı'nda tanıtıldı. Üretilen en uzun versiyon olan Quattroporte çift turboşarjlı V6, V8 benzinli ve turbodizel V6 motorlara sahipti.
Ve bu özel versiyon Maserati Quattroporte Zeda ile 1963'ten bu yana altı nesle, altmış yıllık görkemli geçmişe saygı duruşu yapılıyor.