Artweeks@Akaretler’in üçüncü edisyonu Sıraevler’de kapılarını açtı. Etkinliğin hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Artweeks fikri hem dostum hem de koleksiyonerim Serdar Bilgili’ye ait. Biz Bodrum’da bir haftasonu sanat etkinliği yapabilir miyiz acaba? diye konuşurken kendisinin önerisiyle Akaretler’de fuarla paralel bir etkinlik yapalım fikri ortaya çıktı. İlk edisyonu bir ay gibi çok kısa bir süre içerisinde gerçekleştirdik. Fikri önce sevgili Öner Kocabeyoğlu, Asli Sümer ve Clubfineart üyesi genç koleksiyoner dostlarımla paylaştım. Amacım da aslında uzun zamandır düşük enerjiyle devam eden sanat sektörüne kolektif bir çalışma ve yeni bir soluk getirmekti. Herkesin heyecanı ve sinerjisi projeye yansıdı, oldukça ses getiren ve izlenen bir etkinliğe dönüştü.
Etkinlik, Türkiye’de çağdaş sanatın gelişimine nasıl bir katkı sağlamayı hedefliyor?
Öncelikle sanatın farklı platformlarda paylaşılmasını hedefliyor. Galeri ve fuar dışında son dönemlerde Base ve Mamutart’ı izliyoruz. Sanatın daha yeni üretimleri içeren, daha ulaşılır yönünü izleyicilerle buluşturma fikri ilgi gördü. Dünyada da büyük fuarlar biraz yorgun, izleyiciler de eskisi kadar takipte değil. Sanatçı sergileri ve özellikle küçük, yeni, dinamik, uygun fiyatlı işlerin yer aldığı etkinlikler, fuarlar gündemde. Sanat izleyicisine farklı disiplinlerden oluşumları ve içerikleri bir arada sunabilmek ilgiyi arttırdı.
Artweeks’in sürdürülebilir bir sanat etkinliği olması için nelere dikkat ediyorsunuz? Üçüncü edisyonda ne gibi değişikliklere gittiniz?
Biz yılda iki kez yaptık, yani altı ayda bir. İlk iki edisyon daha kendi içinde bir oluşumdu. Akaretler’de müsait olan mekan sayısına göre katılımcı belirliyorduk. Bu sene UBS’in de katkısıyla bina sayımız arttı 10 binaya yayıldık. Dolayısıyla daha fazla galeri ve koleksiyoner sergisine, proje sergilere yer verebildik. Amatör ruhla başlayan bu oluşum bu sayı ile birlikte profesyonelleşebilir. İçerik ve yapısı farklılaşabilir.
Fotoğraf: Ertan DEMİRBİLEK
RÖPORTAJIN TAMAMI BU HAFTA ALEM’DE.