Doğa, yüzyıllardır Place Vendôme'un kuyumcularına ilham kaynağı oldu. Frédéric Boucheron da bu gelenekten sapmayan ama doğayı farklı bir perspektifle ele alan ustalardan biriydi. O, yalnızca zarif çiçekleri veya gösterişli hayvanları değil, sarmaşık, deve dikeni, eğrelti otu gibi doğanın en özgün formlarını da tasarımlarına taşıdı. Bu yıl Boucheron'un Kreatif Direktörü Claire Choisne, bu doğa tutkunu vizyonu ileriye taşıyarak "Untamed Nature" (Evcilleştirilmemiş Doğa) koleksiyonunu sundu. Koleksiyon, doğanın insan bedenine uyum sağlamasını ve onunla bütünleşmesini sağlayan 28 benzersiz mücevher parçasından oluşuyor. Koleksiyondaki her parça beyaz altından yapılmış ve pavé elmaslarla süslenmiş. Birçoğunda ayrıca sedef, kaya kristali, oniks ve siyah lake bulunuyor.
Frédéric Boucheron, 1858'de ilk mağazasını açtığında, ilhamını Palais-Royal'in kemerlerinden sarkan sarmaşıklardan aldı. Doğaya duyduğu hayranlık, onu yalnızca estetik bir ilham kaynağı olarak değil, bir araştırma nesnesi olarak da görmeye yönlendirdi. 600'den fazla eserden oluşan kütüphanesi, bitki ve hayvanları en ince detaylarıyla incelemesini sağladı. Maison'un arşivleri, doğanın en küçük kusurlarına bile sadakatle yaklaşıldığını gösteriyor.
Azmin ve dayanıklılığın simgesi Airelles (İsveç kirazı), Boucheron'un ustalığıyla kolye ve broş olarak yeniden hayat buluyor. 84 el işçiliğiyle hazırlanmış yaprağıyla bu tasarım, doğanın zarif akışkanlığını yakalıyor.
Bereket ve doğurganlığın sembolü Avoine (yulaf), bu koleksiyonda saç aksesuarı ve fibula broşlarına dönüşüyor. Hareketli başakçıklarıyla, her adımda doğanın dansını taklit ediyor.
Sert dikenleriyle korunan Chardon (devedikeni), 1878 tarihli arşiv broşunun modern bir yorumu olarak karşımıza çıkıyor. 3D modelleme ve bilgisayar destekli tasarım kullanılarak yaratılan bu parçalar, doğal görünümlerine rağmen rahat bir kullanım sunuyor.
Kalıcı duyguların ve samimi sevginin çiçeği Cyclamen (siklamen), bir yüzük ve asimetrik küpe seti olarak yeniden tasarlandı. 101 gül kesim pırlantayla bezenmiş yaprakları, kuyumculuğun ince işçiliğini gözler önüne seriyor.
Koleksiyondaki tek arşiv dışı parça olan Fleur de Carotte (havuç çiçeği) broşu, Claire Choisne'in doğayı Boucheron'un ansiklopedisine dahil etme arzusunun bir sonucu. Broş, saç aksesuarı olarak da kullanılabiliyor ve ışık oyunlarıyla büyüleyici bir görsellik sunuyor.
Ağırlıksız bir çiçeğin kuyumculuğa nasıl uyarlanabileceğine dair en iyi örneklerden biri olan Fuchsia (fuşya), küpe ve broş olarak yeniden hayat buluyor. Hareketli pistilleri ve 2 karatlık elmaslarıyla doğanın kusursuz asimetrisini yansıtıyor.
Ölümsüzlük ve ihtişamın simgesi Laurier (defne), Maison'un zanaatkârlığıyla 19 gram ağırlığında hafif bir küpeye dönüştü. Üç farklı şekilde kullanılabilen bu tasarım, aynı zamanda broşa dönüşebiliyor.
Boucheron'un kurucusunun en sevdiği bitki olan Liere (sarmaşık), bu koleksiyonda bileklik, kolye, broş ve saç aksesuarı olarak karşımıza çıkıyor. Özel eklem mekanizmaları sayesinde yapraklar doğal bir titreşim hareketi kazanıyor, bu da parçaya canlı bir his katıyor.
Çitler, yollar ve duvarlarda yetişen çok yıllık bir bitki. Tıbbi özellikleri ve yenilebilir yapısıyla bilinir. Boucheron, bu mütevazı çiçekten ilham alarak asimetrik küpeler ve esnek bir bileklik tasarladı. Balmumu modelleme ve açık işleme teknikleriyle zarif detaylar kazandırıldı.
Sulak alan bitkisi olan Roseau (gül kamışı), esneklik ve dayanıklılığı simgeler. Boucheron, bu narin bitkiyi kolye, bilezik, broş ve saç aksesuarı olarak yorumladı. Elmas ve altınla işlenen tasarımlar, yapraklardaki çiy damlalarını taklit eden detaylara sahip.
Kendi başına büyüyebilen bu dayanıklı bitki, Boucheron'un dikenli zarafetini vurguladığı dört tasarıma ilham verdi. "Soru İşareti" kolyesi, yüzükler ve küpelerde yalnızca yapraklar, saplar ve tomurcuklar işlendi. Doğanın asimetrik kusurları, incelikli işçilikle mücevhere dönüştü.
Dünyanın en güçlü böceklerinden biri. Boucheron, bu figürü broş ve iki parmaklı yüzüğe dönüşebilen hareketli bir mücevher olarak yeniden tasarladı. Siyah lake ve metal bölmelerle kanatlarına gerçekçilik kazandırıldı.
Tozlaşmanın ve yeniden doğuşun sembolü. Maison, bu ikonik böceği beyaz altın, elmas, oniks ve sedef ile zarif bir şekilde işledi. Şeffaf kanatlar, kaya kristali ve lake detaylarla hayat buldu. Gizli mekanizma sayesinde broş ve yüzük olarak kullanılabiliyor.
Güç ve dayanıklılığı simgeleyen bu böcek, pavé elmaslar ve siyah lake ile işlenerek broş ve yüzüğe dönüştü. Özel kilit mekanizması sayesinde iki farklı şekilde takılabiliyor.
Sezgi ve gizemin simgesi olan bu narin kelebek, broş ve saç aksesuarı olarak hayat buldu. Beyaz ve gri sedef kanatlar, doğal yansımalar ve oyma damar detaylarıyla tamamlandı.
Arı, uğur böceği ve sinekten oluşan bu tasarımında, böceklerin kanatları kaya kristali ve sedefle işlendi. Spiral formlu tasarımlar, mücevherleri saça veya kıyafete sabitlemeyi sağlıyor.
(Evcilleştirilmemiş Doğa) koleksiyonu, doğayı yalnızca bir motif olarak değil, yaşayan bir ilham kaynağı olarak ele alıyor. Claire Choisne ve Boucheron'un yaratıcı ekibi, doğanın en saf halini, geleneksel kuyumculuk sınırlarını zorlayan tekniklerle mücevhere dönüştürüyor. Bu koleksiyon, doğanın vahşi güzelliğini üzerinizde taşımanızı sağlıyor.