Her koleksiyonunda yaratıcılığının sınırlarını zorlayan Boucheron, yüksek mücevher koleksiyonu Carte Blanche diğer adıyla Bleu'da rotasını İzlanda'ya çeviriyor ve ilhamını doğadan, suyun kudretli gücünden alıyor. Suyun hayati bir kaynak olmasından yola çıkan mücevher evi, her tasarımında atıfta bulunarak bir elmasta şelalenin akışını vurguluyor, dalgaların heybetli görüntüsünü kolyeye aktarıyor, kaya kristali imgesini bir bileziğe dönüştürüyor. Natüralist izlenimlerden yola çıkarak elde edilen yansımalar adeta her tasarımda donmuş bir doğa imgesini simgeliyor.
Carte Blanche koleksiyonunda yer alan kolye, yüzük ve bilezikler zamansız bir mücevher gardırobunu yansıtıyor. Claire Choisne'ın şelalenin akışından ilham alarak tasarladığı vücuttan aşağı doğru uzanan bir kolye olan Cascade, 148 cm boyuyla şimdiye kadar yapılmış en uzun kolye olma unvanını taşıyor. Üzerinde farklı boyutlarda 1816 adet elmas bulunuyor.
Düşen bir damla suyu yansıtan Ondes ise Boucheron Studio tarafından üç boyutlu bir yazılım yardımıyla tasarlanmış. Oyulmuş ve cilalanmış kaya kristalleriyle hacim kazanan Ondes, 4542 yuvarlak pırlanta içeriyor.
Eau forte isimli bilezik ilhamını bir dalganın kırılmadan önceki son anından alıyor. Yapımında Boucheron ustalarının rölyef tekniğini kullandığı bileziğin yarı kısmı pırlantalardan, yarı kısmı ise dijital lazer baskı dalga görünümünden oluşuyor.
Mücevher evinin en sevilen parçalarından yüzükler, Carte Blanche koleksiyonunda ilhamını İzlanda plajlarından alıyor. Elmas köpükler, kristal sörf kayalıkları derken doğa ve mücevher evinin ustalığı iç içe geçerek zamansız bir koleksiyona dönüşüyor.