“Bizden desteklerini esirgemeyen bağışçı dostlarımıza yönelik son sosyal organizasyonumuzu, 26 Mayıs gecesi Four Seasons Hotel Bosphorus’ta gerçekleştireceğiz. 16. yılımızı kutlayacağımız bu geceyi, yeni kaynak sağlamanın ötesinde vakıf dostlarımızla bir kaynaşma ve teşekkürlerimizi sunma vesilesi olarak da gördüğümüzden çok önemsiyoruz.”
Cemiyetin tanınmış ismi, başarılı modacı Siren Ertan Çarmıklı aynı zaman sivil toplum örgütlerinde ve sosyal sorumluluk projelerinde aktif çalışan biridir. Siren Ertan Çarmıklı bugünlerde TESYEV/ Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın, 26 Mayıs gecesi Four Seasons Hotel Bosphorus’ta düzenleyeceği yardım gecesinin hazırlıklarıyla meşgul. Çarmıklı, “Bizden desteklerini esirgemeyen bağışçı dostlarımıza yönelik son sosyal organizasyonumuzu, 26 Mayıs gecesi Four Seasons Hotel Bosphorus’ta gerçekleştireceğiz. 16. Yılımızı kutlayacağımız bu geceyi, yeni kaynak sağlamanın ötesinde vakıf dostlarımızla bir kaynaşma ve teşekkürlerimizi sunma vesilesi olarak da gördüğümüzden çok önemsiyoruz.” diyor.Siren hanım TESYEV/ Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı ve çalışmaları hakkında keyifli bir söyleşi yaptık.
Vakıf çalışmalarınız ikinci bir işiniz gibi, ama karşılıksız. Bu özverili bir durum değil mi?
Küçükken politikacı olmak isterdim. Ama fiziken ve ruhen uygun olmadığımı anladığım yaşlara geldiğimde ise; ‘bir gün başka bir şekilde de ülkeme faydalı olabilirim’ diye düşündüm. Şimdi, sivil toplum örgütlerinde görev alarak ve sosyal sorumluluk projelerinde çalışarak bunu yapabiliyorum. Her şeyi devletten beklememek, devlet adamı olmak gibi birey olmayı da bilmek gerekir bence. İşte bu yüzden 15 yılı aşkın süredir elimden geldiğince, gücüm yettiğince vakıf ve derneklerimizin yanındayım. Hepsi ülkem için çok büyük değerler. Artık yeni nesillerin sosyal sorumluluk bilinciyle büyümelerine, mümkün olduğunca küçük yaşta sivil toplum örgütleriyle tanışmalarına katkı sağlamam gerektiğini de düşünüyorum. Dünyada yalnız yaşamıyoruz. Saygılı ve sorumluluk sahibi olmalıyız. Yaşantımı bu bilinçteki arkadaşlarımla geçirmekten de büyük keyif alıyorum.
TESYEV’i tercih etmenizdeki ana felsefe nedir?
Aslında biz birbirimize inandık, güvendik, sevdik, saydık, çok çalıştık ve vakfımızı 16. yılımızı kutladığımız bugünlere taşıdık. Başkanımız Yavuz Kocaömer’in de dediği gibi ‘Biz iyi bir takımız!’Bu nedenle vakfımız çok başarılı. Bana huzur içinde çalışma ortamı sunan ve bu röportajda yanımda olmayan tüm TESYEV aileme her zaman teşekkür ediyorum. Hepsi vakfımız, dolayısı ile engelli kardeşlerimiz için özveri ile çalışıyorlar.
TESYEV’in misyonunu ve vizyonunu anlatır mısınız?
Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı, çoğu engelli yakınları olan, maddi-manevi özverili 41 kurucu üye tarafından 1999 yılında kuruldu ve yıllar içinde bu sayı artmaya devam ediyor. Misyonu, ülke genelinde sayıları 8,5 milyon olarak ifade edilen engelli bireylerimiz ile engelsiz bireylerimiz arasında ortak yaşam alanları oluşturarak, toplum içinde eşit haklara sahip olduklarının anlaşılmasını sağlamak, ihtiyaç sahibi engellilerimizin eğitimlerine katkıda bulunmak, spor yaparak özgüvenlerini kazanmalarına, bağımsız yaşayan üretken insanlar olmaları için meslek edinmelerine çalışmak, kısaca engellilerimizin yaşam kalitesini arttırmak. Zor şartlarda yaşayan engellilerimizin, eğitim ve spor ile yeteneklerinin keşfedilmesine, birçok alanda etkin ve başarılı olduklarının görülmesine, özel yaşamlarındaki zorlukların, ulaşım, çevre, konut ve sosyal mekanlarda karşılaştıkları sıkıntıların, ailelerinin çektiklerinin herkes tarafından bilinmesine ve yardımcı olunmasına, çoğunluğu evlerinden çıkamayan, bir talihsizlik ya da tedbirsizlik sonucu sayıları her geçen gün artan engellilerimizin toplumla kaynaşmasına çalışırız. Sorunlarını takip eder, çözüm yollarını araştırır, biraz da olsa hafifletmeye ve seslerini duyurmaya çabalarız.
TESYEV olarak engellilere nasıl destek veriyorsunuz?
Vakfımız, engelli kardeşlerimizin rehabilite edilerek yaşamı paylaşmalarını sağlamayı ve ihtiyaç sahibi engellilere imkanları dahilinde yardım elini uzatmayı hedefler. Tedavi, ameliyat, ortez, protez yardımı yapıyor, işitme cihazı ve tekerlekli sandalye temin ediyoruz. %40 ve üzeri engelli, çoğu üniversite öğrencisi, sosyal güvencesiz, ihtiyaç sahibi ama başarılı yüzlerce öğrenciye eğitim bursu veriyoruz. Görme, işitme, bedensel ve zihinsel engelliler spor kulüplerinin ihtiyaçlarına göre malzemelerini sağlıyoruz. Spor eğitimcilerinin, antrenörlerin kalitesini yükseltmeye yönelik seminerler, yurt dışından uzman eğitmenlerle çalışmalar yapıyoruz. Bedensel ve zihinsel engellilere yönelik eğitim seminerleri, bilgisayar kursları, gençlik yaz kampları, satranç gibi ulusal ve uluslararası turnuvalar düzenliyoruz. Geçtiğimiz yıl özellikle Londra’da düzenlenen 2012 Paralimpik Olimpiyatları’na katılan engelli sporcularımıza da destek olduk. Tabii TESYEV’in engellilere eğitim, sağlık ve spor alanında verebildiği hizmetlerde, iyi, paylaşımcı ve yardımsever Türk insanının önemli desteği bulunmaktadır.
Engellilerin özellikle hangi konularda zorluk yaşadığını düşünüyorsunuz?
En büyük sıkıntı altyapı sorunu. Rahat hareket edebilecekleri yolların ve bazı binalarda asansör bulunmamasına, kaldırımların yüksek olmasına, ulaşımlarının rahat sağlanamamasına, çalışma ortamlarının uygunsuzluğuna, işe alımlarda önyargılı davranılmasına, iş alanlarının kısıtlı olmasına, görme engelliler için ışık sistemlerinde sinyalizasyonun olmamasına dikkat çekmek isterim. Ayrıca halkımızın engelli yurttaşlarına karşı bilinçsizliği de onların toplum içine girmelerini zorlaştırıyor. Bazı ailelerin engelli çocuklarından utanmaları, acılarına gömülüp bilinçsiz ve bunun sonucunda da çaresiz kalmaları en büyük üzüntüm.
Engelliler ile bir arada olduğunuzda yaşamda nelerle yüzleşiyorsunuz?
Bizim yönetim kurulumuzda ve mütevelli heyetimizde engelli arkadaşlarım var. Onların zekaları, mesleki başarıları ve espri yetenekleri beni o kadar etkiler ki, toplantıdan sokağa çıktığımda aslında başkalarının özürlü olduğunu düşünürüm!
Ailelerde neler gözlemliyorsunuz?
Ailelerinin yaşadıklarını size anlatabilmek çok isterdim ama kelimelerle anlatamam. Engelli çocuğuna dört elle sarılmış bir anne-baba bence dünyanın en değerli insanlarıdır. Hepimizin her an bir engelli adayı olduğumuz gerçeğini aklımızdan çıkarmamalı, sahip olduğumuz sağlık ve imkanlar için şükretmemiz gerektiğini unutmamalıyız.
Engelliler ve destekçileriniz TESYEV’i nasıl tanıdı?
TESYEV 16 yılda yaptığı projelerle ulusal ve uluslararası alanda bilinirliği olan bir vakıf haline geldi. Aynı zamanda Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı da olan başkanımızın yıllardır her Pazartesi Posta Gazetesi’nde yazı yazmasının tanınmamızda etkisi oldu. Mütevelli heyeti üyemiz Acun Ilıcalı’nın engelliler ve vakfımız için gerçekleştirdiği programlar halkın TESYEV’e olan güvenini arttırdı. BP ile önemli bir işbirliği gerçekleştirdik. Bizden desteklerini esirgemeyen bağışçı dostlarımıza yönelik son sosyal organizasyonumuzu ise 26 Mayıs gecesi Four Seasons Hotel Bosphorus’ta gerçekleştireceğiz. 16. Yılımızı kutlayacağımız bu geceyi, yeni kaynak sağlamanın ötesinde vakıf dostlarımızla bir kaynaşma ve teşekkürlerimizi sunma vesilesi olarak da gördüğümüzden çok önemsiyoruz.
Evet bu çok özel geceye geçersek TESYEV’in 16. Yılı kutlamasında bizi neler bekliyor?
Bizi artık evimizde gibi hissettiren Four Seasons Hotel Bosphorus’ta gerçekleştireceğimiz 16.yıl balomuzun sanatçısı o kocaman gönlü ile Kenan Doğulu. Sevgili Kenan, gecemizin artık gelenekleşen sürprizini gerçekleştirecek ve yardımsever dostlarımızla düet yapacak. Bu günlerde şarkılar seçiliyor, provalar yapılıyor. Biz bu konuda çok heyecanlıyız. Eminim konuklarımız da bu bölümden büyük keyif alacaklar. Ana sponsorumuz 1990 yılından bu yana dünyada ve Türkiye’de, başarılı inşaat ve gayrimenkul alanlarında faaliyet gösteren; FERKO İnşaat. Ferko’nun, kaliteli yaşam alanları tasarlamaya odaklanması, projelerini güven duygusu üzerine inşa ederek herkesin mutlu ve huzurlu olacağı projelere imza atmaya özen göstermesi bizi etkiledi. Engelli her vatandaşımıza, hayatlarına rahat devam edeceği fiziki şartların sunulması için üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye çalışıyor olması ile misyonumuzun örtüştüğüne inandık. İki yan sponsorumuzdan ilki; dünyanın en prestijli markası Rolls-Royce Motor Cars ve 1982 yılından beri Türkiye’deki lüks araç ithalatının öncü firmalarından biri olan Türkiye distribütörü Royal Motors. Diğeri ise; Doğuş Grubu bünyesinde bulunan ve dünyanın önde gelen yüksek saatçilik, mücevher ve kişisel aksesuar markalarını ülkemize sunan Quadran Luxury Timepieces. Quadran, balomuz için çok özel bir ürün bağışladı. İsviçreli lüks saat üreticisi Hublot’nun Türk kahvesinden ilham alarak tasarladığı ve sınırlı sayıda üretilen Classic Fusion Turkish Coffee modelini gecemizde satışa sunarak ek bir gelir sağlamayı da hedefliyoruz. Sponsorlarımız; mükemmel bir inşaat projesi, dünyanın göz bebeği bir otomobil markası, eşsiz saat ve mücevherler olunca gecemizin ne kadar şık ve elegan olacağını anlatmama gerek yok sanırım. Salonumuzun zarif dekoru ise yine Happy Leyla firmasından Miray Ercan’a emanet. Burada sıralayamadığım ama iyi kalpleri ile imkanlarını vakfımıza açan tüm dostlarımıza vakfımız adına bir kez daha sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Son söz olarak ne söylemek istersiniz?
Herkese engelsiz bir yaşam dilerim!