Ressam Ali Gel, ALAN İstanbul’da sergilenen “Kırmızı Başlıklı Kız ve Kurt”(Little Red Riding Hood and the Wolf)’ sergisi, çocukluğumuzun masalına gönderme yapıyor; büyük boyutlu peyzajlarında bir yolculuğa çıkarıyor. Biraz sonra bu ormandan kırmızı başlıklı bir kız çıkacak ardından da bir kurt… İşte bu yüzden her yer sessiz, adımlarımız parmak uçlarında meraklı bakışlarla bekliyoruz onları … Her masalın bir kahramanı vardır. Bir de bu kahramanı var eden düşmanı… “‘Kırmızı Başlıklı Kız ve Kurt’taysa, kırmızı başlıklı kız masumiyeti, kurtsa türlü dalavere çevirerek masumiyetin yok olmasına neden olan metaforu simgeler. “Kırmızı Başlıklı Kız ve Kurt” sergisinde Ali Gel, canlı renklerin hakim olduğu büyük boyutlu peyzajlarıyla arıyor, kişinin varoluşundaki masumiyeti. Masalsı bir anlatımda, canlı renklerde yarattığı ormanlarda tüm dokular neredeyse birbirine geçmiş gibi. Etkili dokunuşların renklendirdiği ormanlarla bütünleşen, etkileyici ağaçların kapladığı koca bir evrende gezintiye çıkarıyor. Bu canlı ve masalsı ortamın içinde bazen devrilmiş bir ağaç, bazen karanlık bir kuytuyla karşılaşıyorsunuz.
Tam da bu yüzden Ali Gel’in resimlerinde varoluş, detaylarda gizlidir. Hayat birbirini var eden zıtlıklardan oluşur; hiçbir şey tek başına masum, saf ya da temiz değildir. Eleştirmenlere göre, “Kırmızı Başlıklı Kız ve Kurt, Türkiye Çağdaş Sanatı alanında az görülür bir teknik kapasite ve biçimsel ifade ile varoluşa ve bireye ışık tutan bir sergi niteliğinde”. Sergide kişinin bilinçaltı kökleri, sıradışı bir yorumla peyzaj üzerinden sorgulanıyor; sanatçı, izleyicilerini kendi masallarına götürüyor. Ormanla temsil edilmiş varoluşumuz, içinde barındırdığı iyi-kötü tüm zıtlıklarıyla, birbirine geçmiş dokuların bütünlüğü ve yalınlığıyla, üst düzey bir teknik kapasiteyle resmediliyor. Böylece sergi, içerdiği anlamsal zenginlik ve boya kullanımındaki ustalık ile pentürün sanattaki sarsılmaz yerini de vurguluyor. “Kırmızı Başlıklı Kız ve Kurt”u 11 Aralık tarihine kadar ALAN İstanbul’da görebilirsiniz.