Almanya’dan yurda “kesin dönüş” yapmış misafir işçilerin Türkiye’de inşa ettiği evlerdeki Alman konut mimarisi ögelerini inceleyen sergi, 17 Haziran’da SALT Galata’da açılacak. Sanatçı Stefanie Bürkle, ekibi ve TU Berlin Mimarlık Enstitüsü’ndeki öğrencileri eşliğinde, Türkiye’ye dönüş yapmış ailelerin inşa ettiği evler veya yenilediği apartman dairelerinden oluşan 132 örneği belgeleyip katalogladı. Araştırmanın sonunda, konut inşasında belirgin üç tip tanımlandı: örnek ev, çifte ev ve katmanlı ev. Araştırmaya göre, “örnek ev” yoruma kapalı, ideal bir Kuzey Avrupa evi imgesine dayanırken “çifte ev” Almanya’daki konut mimarisi ile Türkiye’deki yerel geleneği eşit şekilde bir araya getirir; “katmanlı ev” ise, bir başlangıç birimi üzerine çeşitli üslup ve malzemelerde yapılan eklerle uzun dönemde inşa edilir.
“Bence melezliğin önemi, bir üçüncü anı ortaya çıkaran iki özgün durumun izinin sürülebilmesinden kaynaklanmaz; aslen melezlik, farklı duruşların var olabilmesi için uygun koşulları tesis eden bir ‘üçüncü mekân’dır.” diyen Homi Bhabha’nin sözleri bu durumu daha iyi açıklıyor. Taşınma süreçlerinde insanlar kadar imgeler, kültür pratikleri ve yaşam biçimleriyle birlikte mekânlar da taşınır. Göçebe Mekânlar, Almanya’dan “kesin dönüş” yapmış misafir işçilerin Türkiye’de inşa ettiği evlerdeki Alman konut mimarisi ögelerini ve bu bağlamda, anılar ile kültürel deneyimlerin mekân kimliklerine etkilerini araştırıyor.