Elif ÖKSÜZ – [email protected]/ Fotoğraflar: Fevzi ONDU
Ritz-Carlton Istanbul’da buluştuğumuz Ayşegül Uluç’u Instagram hesabından paylaştığı buram buram moda kokan fotoğrafları ile tanısak da, o aslında sadece bir Blogger değil. Çoğu Blogger artık es geçse de, Uluç’un en sevdiği şeylerden biri kendi web sitesi Stylishtimes.net’te moda yazıları yazmak. Sosyal medyada geçirdiği zamandan daha çoğunu ise aile şirketlerinde çalışarak geçiren Ayşegül Uluç’la Ritz-Carlton’ın içinde geçtiğimiz haftalarda açılan Flamingo’da bir araya geldik.
Bir stil ikonunu nasıl tanımlarsınız?
Stil benim için sadece giyilen kıyafet veya kullanılan aksesuar değil, bir insanın tümüdür. O insan o gün spordan çıkıp kahve içmeye de gitmiş olsa, bir düğüne davetli de olsa, bir stil ikonuysa aynı hava hep üzerinde olacaktır. Stil, sizin yaşam tarzınız, yapmayı sevdikleriniz, sevdiğiniz arkadaşlarınız ve hayatınıza dair diğer tüm detaylarla uyuşan giyim kuşam tercihlerinizdir. Saçınızın rengi ve taranışından, o gün kolunuzdaki bileziğe kadar hepsi stilinizi anlatır. Ve stil ikonu benim için, bu anlattığım hayat tarzı ve detayları ile uyumlu giyim kuşam tercihi doğru yapmış insandır.
Dışına çıkmadığınız stil kurallarınız var mı?
Asla giymem dediğim birçok şeyi zamanla denediğim ve bazılarını çok severek giymeye devam ettiğim oldu, bu sebeple yeniliklere ve deneyselliğe oldukça açığım. Stil anlamında her zaman “denge”den yana olduğum için, yani örneğin maskülen bir kıyafet giydiysem ayakkabımın stiletto veya topuklu bir sandalet olması veya girly bir look yarattıysam saç makyajda sadelik gibi detaylara dikkat ederek stilimde denge yarattığım için, baştan aşağı bir tarzı bağıran look’lar hiç bana göre değil.
Blogger’lara modayı yönlendirmek konusunda ne gibi görevler düştüğünü düşünüyorsunuz?
Blogger’lığın özü; tamamen kendi gerçek deneyimlerini ve zevklerini paylaşmak. Şu an geldiğimiz nokta, global anlamda söylüyorum, maalesef bunun yakınından bile geçmiyor. Artık neredeyse herkes reklam içerikli resimler yayınlıyor, kıyafetlerin çoğu sponsorlu. Oysa bu işin amacı, sizin neyi sevip aldığınız ve onu nasıl kombinlediğiniz. Kendı Instagram’ım ve blogumda bunu korumaya çalışıyorum. Sponsorlu veya reklam çalışması yapıyorsam bile, kendi sevmediğim parçaları asla kullanmıyor veya tavsiye etmiyorum. Nelerin moda olduğunu ve bunları nasıl günlük hayatımıza adapta edebileceğimizi anlatıyorum okuyucularıma.
Lüksün tanımı nedir sizin için?
İş ve evin yürüme mesafesinde olması! Lüks herkese göre değişen gerçekten de göreceli bir kavram. Lüks benim için galiba mutluluk ve rahatlık demek. Rahat ve mutlu hissettiren her şey lükstür, bu bir seyahat olabilir, aile ile geçirilen zaman olabilir, aldığınız bir mücevher olabilir veya hep yemeğini tatmak istediğiniz bir şefin restoranında bir akşam olabilir.
RÖPORTAJIN TAMAMI ALEM'DE.