Son dönemlerin popüler tatil destinasyonlarından Singapur'da keşfedilmeyi bekleyen pek çok yer var. Doğa sevgisi, yemyeşil manzaraları, renkli şehir yaşamı, modern galerileri, Michelin yıldızlı restoranları, dünyaca ünlü otelleri, etkileyici müze ve galerileri ile Singapur'u tüm detaylarıyla mercek altına alıyoruz.
2030 yılına kadar dünyanın yeşil odaklı lideri olma konusunda büyük planları olan Singapur'un tüm bu konularda Singapur tarzı diyebileceğimiz bir görüşü bulunuyor. Singapur'a "Bahçe Şehir" lakabının verilmesinin bir nedeni var: Şehirde pek çok gelişen parklar ve bahçeler, çok sayıda yağmur ormanı ve doğa parkurları var ve hemen her manzarada muhteşem yeşil dokunuşlar görebilirsiniz. Singapur'a vardığınız anda, Changi Jewel'da sizi neler beklediğine dair ipuçlarıyla karşılaşıyorsunuz. Ardından da şehrin ağaçlıklı kalbine uzanan, palmiyeler altında bir sahil yolculuğu sizi bekliyor.
Doğal ve iyi bir şekilde tasarlanmış yeşil kimliğinin yanı sıra Singapur'u dünyada tanınır hale getiren özelliği, küçük ama güçlü bir şehir devleti olması. Burada huzurlu, tropik ada konsepti, hem mimari hem de şehrin kültürüyle bir araya gelince oldukça fütüristik bir görünüm yakalıyor. Singapur'da seyyar satıcı ve sokak yemekleri sunan yaşlı kadın ve erkekler ile genç yüzlü iş insanlarının aynı sahneyi paylaştığını görebiliyorsunuz.
Singapur'da tıpkı İstanbul'da olduğu gibi seyyar satıcı ve salaş mekanlarda kültürel lezzetleri uygun fiyatlara da bulabilirsiniz, görebileceğiniz en lüks restoranlarda 'fine dining' deneyimleri de yaşayabilirsiniz. Pek çok konuda olduğu gibi bu açıdan da şehrin çok kültürlü bir yapısı var.
Singapur Botanik Bahçeleri'ndeki Ginger Garden'da yer alan The Halia, denenmeye olduğu kadar görülmeye de değer bir restoran. 250'den fazla zencefil türünün arasında konumlanan bu etkileyici restoran kahvaltıdan brunch'a ve tüm gün boyunca ulaşabileceğiniz menülere sahip.
Raffles Hotel'in içinde konumlanan ünlü The Long Bar, otelin tarihi görünümüyle uyum içinde. Ancak Singapur'un en ünlü barlarından biri olan The Long Bar'ın 'dress code'u olan 'casual chic' görünüm ile mekana gitmeyi unutmayın.
Çin Mahallesi'nde yer alan Esquina, havadar bir mekanda yer alan lüks bir İspanyol ve Katalan restoranı. Akşam olduğunda canınız Akdeniz mutfağı çekerse buradaki leziz tapas'ları denemenizi öneririz.
Şef Sebastien Lepinoy'un yönetimindeki Fransız restoranı Les Amis, Singapur'un Michelin yıldızlı pek çok restoranından yalnızca biri. Ancak şehirde üç Michelin yıldızına sahip yalnızca üç adet mekan bulunuyor ve 'fine dining' restoranı Les Amis bunlardan biri.
Singapur tarzı Çin yemekleri için East Coast Lagoon Food Village'a veya Çin Mahallesi'ndeki Maxwell Food Center'a mutlaka uğramalısınız çünkü seyyar satıcılar, şehrin yemek kültürünün oldukça önemli bir parçası. Burada lezzetli satay çubuklarının yanına soğuk bir bira veya taze Hindistancevizi suyu alıp rahatınıza bakabilirsiniz.
Hollywood filmlerinde dahi karşımıza çıkan Marina Bay Sands, mimarisiyle o kadar ünlü ve dikkat çekici ki buradayken, otelde konaklayan misafirlerin yanı sıra yalnızca yapıyı görmeye gelen turistlerle de karşılaşabilirsiniz. Üç sütun üzerindeki devasa bir gemi görünümünde tasarlanan lüks otel Singapur'un fütüristik stiliyle oldukça uyumlu.
Tarihi Raffles Hotel, Singapur'un en ünlü otellerinden biri. 2019 yılındaki pandemiden önce Raffles Hotel, oldukça büyük bir restorasyondan geçti. Katar Emiri, Raffles'ı 2011'de 226 milyon sterline satın aldı. Alexandra Champalimaud, bir iç mimari dönüşüme öncülük etti ve efsanevi lüks oteli sağlam bir şekilde geleceğe taşırken, otelin tarihi mirasını yeniden canlandırdı.
The Fullerton Hotel, eski Kolonyal cazibesiyle ikonik bir statüye sahip. General Post Office'e ev sahipliği yapan ve 1928 yılına dayanan büyük neoklasik bir bina. The Fullerton Hotel'de konaklamayı planlıyorsanız, körfez veya nehir manzaralı bir süite rezervasyon yaptırmanızı öneririz.
Orchard Road yakınındaki St. Regis de şehrin en lüks konaklama seçeneklerinden biri. Otel, beş milyon sterlinlik sanat eserlerinin yanı sıra gösterişli iç mekanlara ve dört restoranı ile pek çok yemek seçeneğine ev sahipliği yapıyor. Üstelik ION Orchard ve Takashimaya gibi Singapur'un en bilindik alışveriş merkezlerinden birkaçına da oldukça yakın mesafede.
Daha butik bir konaklama seçeneği için The Warehouse Hotel'i tercih edebilirsiniz. Tarih, modern ve lüks kavramlarını bir araya getiren The Warehouse Hotel, pek çok restoran ve gece kulübüne oldukça yakın bir mesafede konumlanıyor. Ayrıca Çin Mahallesi'nin merkezinde Fransız tasarımıyla dikkat çeken Sofitel So'yu da butik otel seçenekleri arasında değerlendirebilirsiniz.
Singapur'da ziyaret edebileceğiniz pek çok turistik nokta arasında; etkileyici gökdelenler, dünyaca ünlü otel Marina Bay Sands, MBS ve Jewel Changi'nin ünlü mimarı Moshe Safdie imzalı ve nilüferden ilham alan "Welcoming Hand of Singapore", UNESCO Dünya Mirasları listesindeki Singapore Botanik Bahçeleri, göz alıcı bir yapay göl olan Swan Lake, binlerce orkide türüyle dolu National Orchid Garden ve yerel halkın piknik yapmak için bir numaralı tercihi Symphony Stage yer alıyor.
Sanata yapılan daha fazla yatırımla, Singapur'un kültürel sahnesi gün geçtikçe genişliyor. Şehirde çok sayıda açık hava müzik ve tiyatro mekanı var. Fort Canning Park veya Singapur Botanik Bahçeleri'ni ziyaret edebilir, Esplanade'de bir tiyatro veya konser için bilet ayırtabilirsiniz. Şehrin, uluslararası kültürel etkinlikler ve konserler, gösteriler ve performanslardan oluşan hareketli bir takvimi var.
ArtScience Müzesi, etkileyici bir fütüristik yapı, ayrıca uluslararası koleksiyonlara ve sergilere ev sahipliği yapıyor. Asya Medeniyetleri Müzesi, şehrin ve bağlı olduğu coğrafyanın tarihi ve kültürleri hakkında zengin bir arşive sahip. Singapur Ulusal Galerisi'ni ziyaret etmek ise şehirde yapılacak en iyi şeylerden biri. Ayrıca MBS Theatre'da bir müzikal veya şov için bilet rezervasyonu yapabilirsiniz. Bir lezzet ve kültür durağı olarak Çin Mahallesi'ne gitmenizi de kesinlikle öneririz.