UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alan Shirakawa-go, dağlarla çevrili Gassho tarzı çiftlik evleriyle her kış beyaza bürünüyor ve adeta bir masal köyü gibi görünüyor. 152 evin yer aldığı köyde, Ocak ve Şubat aylarında özel aydınlatma etkinlikleri düzenleniyor ve zaten etkileyici olan manzara daha da büyülü bir hal alıyor. Bu aydınlatma geceleri o kadar ilgi çekiyor ki, katılmak isteyenlerin önceden rezervasyon yaptırması gerekiyor.
New York’un simgelerinden Central Park, her mevsim şehrin en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olsa da kışın kar yağdığında daha da keyifli gözüktüğü bir gerçek. Üstelik park sadece manzarasıyla değil buz pateni ve kışa özel birçok özel etkinliğiyle de cazibe merkezi. İki buçuk saat süren yürüyüş-fotoğraf turu, parkı keşfetmek ve en iyi kareyi yakalamak için ideal.
Avusturya’nın Salzkammergut dağlık bölgesine yer alan Hallstatt, gölü çevreleyen 12. yüzyıldan kalma binalarıyla eşsiz bir görselliğe sahip. Öyle ki Çinliler, eski tuz madeni kasabasının bir benzerini inşa etmişler. UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alan Hallstatt, Noel Pazarı ve özel etkinlikleriyle de ilgi çekiyor. Meşaleler eşliğinde düzenlenen yürüyüş turları farklı bir deneyim yaşamak isteyenleri memnun edecek aktivitelerden.
Slovenya’nın en turistik noktalarından biri olsa da Bled Gölü her zaman huzurlu ve romantik havasını korumayı başarıyor. Gölün ortasında yer alan, birçok efsaneye konu olan adada 11. yüzyıldan kalan ada ve 99 taş basamaktan ulaşılan Assumption of Mary Kilisesi yıl boyunca çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor. Geleneksel tahta botlarla gidilen adadaki kilisedeki çanı çalmanın dilekleri gerçeğe dönüştürdüğüne inanılıyor.