İspanya turumuza klasiklerden başlamamız gerekirse ilk sıraya tabii ki Barselona'yı koymalıyız. Gaudi imzalı etkileyici yapıların belki de en ünlüsü olan La Sagrada Familia'yı ziyaret etmek öncelikli hedefiniz olabilir. Barselona aynı zamanda çok sayıda UNESCO Dünya Mirası alanına da ev sahipliği yapıyor ve kesinlikle rahat yürüyüş ayakkabılarınızı yanınıza almanız ve manzaralar arasında kaybolmanız gereken şehirlerden biri. Gothic Quarter'da dolaşmayı, Montjuic'i keşfetmeyi, Tibidabo'da gün batımını izlemeyi unutmayın. Picasso Müzesi ve La Barceloneta plajı da görülmeden geçilmemesi gereken yerlerden.
İspanya'nın başkenti Madrid, Avrupa tatili için harika bir destinasyon. Madrid, süslü mimarisi ve buna uygun mükemmel bakımlı bahçeleri ve parkları ile zarif ve şık bir kent. Madrid'i bu kadar inanılmaz yapan şey, şehrin sınırları içinde barındırdığı kültür ve tarih. Neredeyse 1000 yıl öncesine ait eserlerin bulunduğu Prado Müzesi'ne mutlaka uğramalısınız. Ayrıca, Madrid'in ikonik Kraliyet Sarayı'nı da görmemek olmaz. Bununla birlikte, sanatı seviyorsanız, dünya standartlarında olan Thyssen Müzesi'ne gidebilirsiniz. Daha sonra da Mısır tarafından İspanya'ya hediye edilmiş bir Mısır Tapınağı olan Debod Tapınağı'nı mutlaka ziyaret edin.
Güney İspanya'daki bu güzel Endülüs şehri, romantik bir cazibeye sahip. Sevilla'da gün boyunca Arnavut kaldırımlı sokaklarda açık hava kafeleri ve pastel renkli plazalarda dolanan at arabaları bulabilirsiniz. Gece olduğunda ise flamenko dansı tüm gücüyle ortaya çıkıyor. Sevilla, içinde kaybolmak için kendinize izin vermeniz gereken bir kent, ancak Plaza de Espana, Real Alcazar ve dünyada türünün en büyük örneği olarak bir gotik katedral olan Catedral de Sevilla gibi görülmesi gereken yerler için zaman ayırmayı unutmayın.
İspanya'nın güneyinde, Sevilla ile aynı bölge olan Endülüs bölgesinde yer alan Cordoba, Roma döneminde önemli bir şehir, Orta Çağ'da ise önemli bir İslam merkeziydi. UNESCO listesindeki Cordoba'nın tarihi merkezi, İspanyol rüyalarını süslemekte. Şehir, dolambaçlı ama kompakt Arnavut kaldırımlı sokaklar, ferforje balkonlar, parlak mavi saksılar ve boyalı kemerler gibi çarpıcı Endülüs vurgularına sahip beyaz badanalı hanlar, mağazalar, restoranlar ve evlerle bezeli. Ziyaretçiler, ayrıca Hristiyan Hükümdarlar Kalesi ve İspanya'nın en iyi korunmuş yapılarından biri olan ve genellikle Ulu Cami olarak anılan Cordoba Cami-Katedrali gibi şehrin ünlü tarihi mekanlarının keyfini çıkarmayı seviyor.
Endülüs'teki bir başka mücevher olan Granada, İspanya'da ziyaret edilebilecek en iyi şehirlerden biri. Granada'daki Arap etkisi, bu destinasyonu İspanya'nın geri kalanından farklı kılıyor. Mağribi İmparatorluğu'nun bir parçası olan tarihi sayesinde Granada, Fas çay kafelerinden Arap hamamlarına, tapas barlardan flamenko mekanlarına dek Arap ve Akdeniz kültürünün buluştuğu bir merkez. Burada Elhamra, Sierra Nevada Ulusal Parkı'nın dağları ve Sacromonte bölgesinin beyaz duvarlı mağaraları gibi nefes kesici yerel hazineleri görmek için zaman ayırmalısınız.
Mallorca, İspanya'nın en büyük değerlerinden biri. Bu rüya gibi ada kaçamağı, güneşin parlattığı plajlara, pitoresk küçük kasabalara ve turistleri akın akın çeken açık hava etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Playa de Muro ve Cala Llombards'ın masmavi sularının tadını çıkarın, ardından bir arabaya atlayın ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Serra de Tramuntana'yı oluşturan çarpıcı dağları keşfedin. Boş zamanlarınızı Alcudia'nın eski kentinin sevimli sokaklarında, su kenarında yürüyüş yaparak ve hayranlık uyandıran Palma Katedrali'ni inceleyerek geçirebilirsiniz.
Eğer aradığınız tatil bol eğlence barındırmalıysa İbiza, dans partileri ile gönlünüzü fethedecek bir İspanyol şehri. Dünya çapında gece hayatı sahnesi ile tanınan İbiza'yı en yoğun yaz döneminde ziyaret ederseniz, kalabalık canınızı sıkmazsa en çeşitli etkinliklerin olduğu dönemde şehri deneyimleyebilirsiniz. Ancak İbiza'nın doğal güzelliklerine de bir göz attığınızdan emin olun. İbiza'nın plajları o kadar berrak bir suya ev sahipliği yapıyor ki okyanusa adımınızı atıp yumuşacık kumlara hayran olabilirsiniz. Ayrıca İbiza'daki Eski Şehir Dalt Vila'yı ziyaret ettiğinizde göreceğiniz tarihi cazibe de gönlünüzü kazanacaktır.
Afrika'nın kuzeybatı kıyılarında yer alan bu İspanyol adalar kümesi, İspanya'nın önde gelen plaj destinasyonlarından biri. Pitoresk kıyı şeridine ek olarak Kanarya Adaları, dört milli park da dahil olmak üzere her maceraperestin gönlünü fethedecek açık hava cazibe merkezleriyle de dolu. Yürüyüş yapıp, sahilde dinlenmenin yanı sıra Kanarya Adaları'nın en büyüğünde bulunan Santa Cruz de Tenerife'nin veya takımadaların en kalabalığı olan Las Palmas de Gran Canaria'nın mahallelerinde dolaşmak için biraz zaman ayırın ve yerel yaşamın tadını çıkarın.
İspanya'nın kuzey kıyısında Bask Bölgesi'nde yer alan San Sebastian, İspanya'da gastronomi tatili yapmak istiyorsanız ziyaret edebileceğiniz en iyi şehirlerden biri. Kordonda gezindikten ve Urgull'daki zirveyi ziyaret ettikten sonra, meşhur taze deniz ürünlerini ve Bask tapası olan pinço (pintxos) denemek için şehrin sokaklarına indiğinizden emin olun. Etseverlerdenseniz, yıllanmış otla beslenen sığır etinden yapılan özel bir biftek olan txuleta'yı da mutlaka öneriyorlar. San Sebastian tatlısının, ismini buradan almasının nedeni ise bu dünya çapında tanınan lezzetin, şehirdeki La Vina isimli restoranda keşfedilmiş olması. Arkanızda tüm pastoralliğiyle yemyeşil dağlar ve önünüzde uzanan masmavi sulara kendinizi atmayı da unutmayın.
İspanya'nın Bask Bölgesi'ndeki bu kuzey şehri Bilbao, kentin ve inişli çıkışlı tepelerin inanılmaz manzaralarını sunan güzel bir vadinin ortasında yer alıyor. En otantik pinço'ları tatmak için Eski Kent Casco Viejo'yu ziyaret edebilirsiniz. Bilbao'nun en iyi manzaralarından bazılarını bulabileceğiniz Parque Etxebarria'yı keşfetmeyi unutmayın. Hatta daha da muhteşem manzaralar için Artxanda Füniküleri'ne binebilirsiniz. Ayrıca dünyaca ünlü Guggenheim Müzesi ve Museo de Bellas Artes de Bilbao gibi yerel kültür miraslarını görmeden hiçbir ziyaret tamamlanmış sayılmaz.
Barselona'nın daha rahat versiyonu diyebileceğimiz Valensiya'da, La Llotja de la Seda gibi UNESCO Dünya Mirası alanları bulunuyor. İspanya'nın üçüncü büyük şehri hem eski hem de yeniyi bir arada sunmasıyla öne çıkıyor. Gotik tarzdaki Valensiya Katedrali ve Plaza del Ayuntamiento'da klasik mimarinin yanı sıra sanat ve bilim şehri olduğunu kanıtlarcasına Valensiya Modern Sanat Enstitüsü gibi modern yerleri de burada görebilirsiniz. Şehir hayatına doyduktan sonra, Albufera Doğal Parkı'nda temiz hava almak veya yakındaki plajlarda dinlenmek için rotanızı düzenleyebilirsiniz.
Toledo, tarihle iç içe geçmiş bir başka İspanyol cevheri. Şehrin surlarla çevrili antik kısmında, bu tarihi kente ev sahipliği yapan Yahudi, Mağribi ve Hıristiyanların etkilerinin karışımını hala görebilirsiniz. Toledo, büyük bir şehirden uzaklaşmadan küçük kasaba İspanya'sını deneyimlemek isteyenlere kesinlikle önerilen bir destinasyon. UNESCO Dünya Mirası listesindeki bu şehir, Tagus Nehri'ne bakan bir tepenin üzerindeki konumu ve tarihi mimarisi sayesinde gerçekten nefes kesici. Panoramik bir manzara için Mirador del Valle'yi ziyaret edebilirsiniz. Ardından, Catedral Primada ve San Juan de los Reyes Monasterio gibi turistik yerleri gezerek Toledo'nun zengin tarihi hakkında bilgi edinebilirsiniz. Ayrılmadan önce şehrin ünlü badem ezmesini denemeyi de unutmayın.
Rioja ise şarap gurmelerinin mutlaka uğraması gereken bir İspanyol şehri. Fransa'nın Champagne'i neyse, İspanya'nın da Rioja'sı odur. 500'den fazla şarap imalathanesi bulunan Rioja'da dilediğiniz gibi bir tadım turuna katılabilirsiniz. Tabii Rioja şarabından geniş seçkiler sunan birçok restoran da bulmak oldukça kolay. Dağlık manzaralar eşliğinde yürüyüşler yapıp, ardından kendinizi Rioja'nın Michelin yıldızlı restoranlarına ve canlı tapas barlarına bırakabilirsiniz. Kış döneminde gelenler için kayak turizmi de önerilen bir seçenek.