MÖ. 6.yüzyılda kurulan Assos antik kenti, filozof Aristoteles'in bir süre yaşayarak bir felsefe okulu kurmuş olmasıyla önemli. Kentin en yüksek noktasında bulunan Athena Tapınağı adını, Zeus'un kızı ve 12 Olympos tanrısından biri olan Athena'dan alır. Athena şehrin koruyucu tanrıçasıdır. Anadolu'da inşa edilen ilk ve tek Dor düzenindeki tapınak olan yapı, olağanüstü manzarasıyla da ilgi çeker. Assos'ta ayrıca Roma dönemi antik tiyatrosu, agora, nekropol (mezarlık) ve surlar da görülebilir.
Likya Birliği’nin başkentliğini üstlenen Patara, M.Ö.13. yüzyıla ait Hitit metinlerinde “Patar” olarak geçiyor. Tarihi ve arkeolojik önemi büyük olan Patara Antik Kenti, Ksanthos Vadisi’nde denize açılabilecek tek yer olması nedeniyle yüzyıllarca ayakta kaldı. Ayrıca Aziz Paul’un da Roma'ya gitmek için buradan gemiye bindiği biliniyor. Patara aynı zamanda Anadolu'dan Roma'ya nakledilen tahılların depolanıp saklandığı bir liman olarak da ünlendi.
Efes, tarih öncesinden başlayarak Hellenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı Dönemleri boyunca kesintisiz yerleşim gördü ve her zaman politik ve ticari bir merkez oldu. M.Ö. 7000 yıla kadar uzanan tarihi boyunca bilim, kültür ve sanatta önemli rol oynayan Efes, antik dünyanın en önemli metropollerinden. Doğu ile Batı arasında başlıca kapı ve önemli bir liman kentiydi. Yılda ortalama 1,5 milyon ziyaretçi ağırlayan antik kentteki kazıların geçmişi 125 yıla yaklaşıyor. Henüz tamamı ortaya çıkarılamayan Efes, Anadolu arkeolojisine yeni boyutlar kazandırmaya devam ediyor.
Olympos, Likya Birliği'nin önemli yerleşim merkezlerinden biri olarak kabul edilir. Komutan Servilius İsauricus, Helenistik Dönem'de kurulan bu şehri korsanlardan kurtararak M.Ö. 78'de Roma topraklarına kattı. Yakınındaki doğal gazlar sürekli kendi kendine yandığı için, bu antik kent Çıralı'daki “Hephaistos” kültüyle ün kazanarak önemli bir dini merkez oldu.
Denizli İlinin 18 km kuzeyinde yer alan Hierapolis Antik Kenti Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından İ.Ö. 2 yüzyılda kurulmuş olup, Bergama’nın kurucusu Telephos’un karısı Hiera’dan dolayı Hierapolis adını aldığı söyleniyor. Hierapolis, Roma Döneminden sonra Bizans Döneminde de çok önemli bir merkez olmuş. Kalıntıların büyük bölümü Roma döneminden olan Hierapolis antik kenti, tüm görkemiyle yanında durduğu Pamukkale Travertenleri’yle beraber 1988 yılında hem kültürel, hem doğal miras olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmıştır.