(Fondazione Palazzo Strozzi, Floransa)
Karmaşık duyguları, hafızayı, savaşı, mitleri ve varoluşu; resim, heykel, enstalasyon biçimindeki destansı çalışmalarında inceleyen Alman sanatçı Anselm Kiefer, Palazzo Strozzi'de düzenleyeceği büyük kişisel sergisiyle sanatseverlerle buluşacak. 2022'de Venedik Bienali'ne eşlik eden Palazzo Ducale'deki sergisiyle bakışları üzerine toplayan usta sanatçı, bu kez kişisel sergisi için İtalya'ya geri dönüyor. "Fallen Angels" adını taşıyan serginin küratörlüğünü ise Palazzo Strozzi Vakfı'nın yöneticisi Arturo Galansino üstleniyor. Galansino, sanatçının seçkisini "Bu sergi, Kiefer'in düşüncelerinin ve sanatsal üretiminin kalıcı, özgün gücünü sergileyecek; tarih ile günümüz, malzeme ve düşünce arasındaki uçurumu kapatacak" sözleriyle anlatıyor. Sanatçının yeni eserlerinin de yer alacağı sergide aynı zamanda, Kiefer ile aynı yıl doğan ve savaş sonrası Almanya'da büyüyen ünlü sanatçı Wim Wenders'a ithaf ettiği üç boyutlu belgesel gösterilecek.
Tarih: 22 Mart–21 Temmuz
(Tate Modern, Londra)
1911 yılında Wassily Kandinsky ve Franz Marc tarafından kurulan Alman Ekspresyonistler topluluğu, sanat tarihinde çığır açacak bir yönelim sergileyerek rengin manevi doğasını çalışmalarında kullanmaya başladılar. "Sanat ruhlar dünyasına giden bir köprüdür" diyen Marc, 20'nci yüzyıla damga vuracak ekspresyonizm akımına öncülük ederek, sanatın ifade ediliş tarzına yeni bir bakış açısı kattı. Ekspresyonistler, sanat yoluyla kurulan dostluğun da simgesi oldular. Wassily Kandinsky ve Gabriele Münter tarafından kurulan "The Blue Rider" topluluğu bu sanat dostluğunun en güzel simgesi. Londra'daki Tate Modern'de 25 Nisan'da kapılarını açacak sergi, "The Blue Rider" topluluğunun sanatını derinlemesine inceleyecek. "The Blue Rider" koleksiyonuna ev sahipliği yapan Münih'teki Lenbachhaus'un katkılarıyla 130'dan fazla eserin bir araya geleceği sergide; Marc, August Macke, Paul Klee, Alexej von Jawlensky gibi dönemin sanatçılarının eserlerini görmek de mümkün.
Tarih: 25 Nisan–20 Ekim
(National Gallery, Londra)
Londra'da yer alan National Gallery, 200'üncü yılını kutlamak için Vincent Van Gogh'un tablolarından oluşan büyük bir sergi düzenliyor. Galerinin sanatçıya adanan ilk sergisi olan "Van Gogh: Poets and Lovers", Van Gogh'un yaratıcı dönüşümlerine odaklanacak. Sergide dünya çapındaki müzelerden ve özel koleksiyonlardan 50'den fazla eser yer alacak. Van Gogh'un en iddialı tuvalleri ve kağıt üzerine çalışmalarından oluşan seçki, sanatçının yaratıcı sürecini ve ilham kaynaklarını keşfetmeye olanak sağlayacak. Van Gogh'un Güney Fransa'daki Arles ve Saint-Rémy bölgesinde geçirdiği zamanına da odaklanan sergi; ressamın, sanatında karşılaştığı yerleri idealleştirilmiş mekanlara dönüştürme ve şiirsel bir çerçeve oluşturma yönündeki büyüleyici pratiğini araştıracak. Usta sanatçının farklı müzelerde yer alan "Starry Night over the Rhône" , "Musée d'Orsay", "The Yellow House", "Sunflowers", "Van Gogh's Chair" eserlerini bu seçkide yan yana görebilirsiniz.
Tarih: 14 Eylül-19 Ocak 2025
(Centre Pompidou, Paris)
Aralık ayında 99 yaşında vefat eden, dijital sanatın öncülerinden Vera Molnár'a adanan sergi, Centre Pompidou'ya konuk oluyor. 1960'larda Fortran'ın ilk kodlama dilini ve yazıcılar için mekanik çizicilere sahip bilgisayarları kullanarak sanat eserleri üreten Molnár, o dönemde çağın ilerisinde sanata yeni bir bakış kazandırdı. Dijital sanatın ilk adımlarını atan sanatçının eserleri 100 yaşında Centre Pompidou'da bir araya gelecek. Bu retrospektif sergide sanatçının 1946 gibi erken bir tarihte üretilen çizimlerden, 2023'te yapılan yeni çalışmalarına uzanan pek çok eser yer alıyor.
Tarih: 28 Şubat–26 Ağustos
(Albertina Müzesi, Viyana)
Viyana'daki Albertina Müzesi, pop art efsanelerinden biri olan Roy Lichtenstein'ın çalışmalarını bir araya getirerek büyük bir retrospektif düzenliyor. Bu özel sergide Whitney Müzesi, MoMA, Ludwig Müzesi, Thyssen-Bornemisza gibi büyük kurumlardan ve özel uluslararası koleksiyonlardan ödünç alınan çalışmalar yer alacak. Lichtenstein'ın 1960'lardan kalma dünyaca ünlü büyük ölçekli çizgi romanlardan ilham alan tablolarının başrolde yer aldığı sergi, sanatçının 50 yıllık kariyerini derinlemesine inceleyecek. Pop Art hareketinin önde gelen kahramanlarından biri olan Roy Lichtenstein'ın 100'üncü doğum gününde, bu özel seçkiyle Albertina Müzesi sanatçıya saygı duruşunda bulunacak.
Tarih: 8 Mart–14 Temmuz
(Kunstsilo, Norveç)
2024'ün yeni sanat merkezlerinden biri olacak Kunstsilo, baharda kapılarını açacak. Baharda Avrupa'nın kültür haritasına İskandinav modernizmini yerleştirecek olan Kunstsilo, açılış sergisiyle de ilgi odağı olacak. Norveçli koleksiyoner Nicolai Tangen'in geniş koleksiyonuna ev sahipliği yapacak müze, "Passions of the North" adını taşıyan açılış sergisinde yalnızca Norveç'i değil; İsveç, Finlandiya, Danimarka ve İzlanda'yı temsil eden avangart sanatçıların eserlerini izleyiciyle buluşturacak. Thomas Hardy ve Virginia Woolf gibi edebiyat devlerinin kavramsal temalarından ilham alacak sergi; toplum, topluluk, mekanik ve organik yönler arasındaki dinamiklerin yanı sıra kırsal ve kentsel yaşam arasındaki karşıtlıkları da araştıracak. Her biri farklı ruh hallerine göre pastel renklerle süslenmiş 25 odadan oluşan sergide, 1910-1990 yılları arasında oluşturulan Tangen Koleksiyonu'ndan 700'ün üzerinde eser sergilenecek. Seçki, modern sanata ve hızla değişen 20'nci yüzyıldaki yaşamın yansımasına çok yönlü bir bakış açısı sunmayı hedefliyor.
Tarih: 11 Mayıs
(Rijksmuseum, Amsterdam)
2015 ve 2019'da Rembrandt'a, 2023 yılında ise Vermeer'e adanan sergilerin ardından, Rijksmuseum bu kez Frans Hals'a ayrılmış büyük bir sergi düzenliyor. Hollandalı sanatçıya adanan ilk büyük kişisel sergi olacak "Frans Hals" seçkisi, özel koleksiyonlardan ve müzelerden toplanan 50'den fazla eseri bir araya getirecek. Sanat tarihinin en büyük portre sanatçılarından biri olan Hals'ın ünlü tablosu "Gülen Şövalye" de Londra'daki Wallace Koleksiyonu'ndan ödünç alınarak, 150 yıldan uzun bir süre sonra ilk kez eve dönüş yolculuğuna çıkacak. Frans Hals için düzenlenen sergi, sanatçının eserlerine derinlemesine bir bakış sunarken, sanatseverlere de eşsiz bir sanat şöleni yaşatacak.
Tarih: 16 Şubat-9 Haziran
(Musée d'Orsay, Paris)
15 Nisan 1874 yılında sanatsal zevk konusunda dönemin geleneksel hakemi olan Louvre Müzesi, yıllık düzenlediği Académie des Beaux-Arts sergisinde, bir sanatçı topluluğunun o dönemin şartlarına uygun olmayan eserlerini sergilemeyi reddetti. Reddedilen sanatçılar eserlerini bağımsız bir sergide Seine Nehri'nin kuzeyindeki bir fotoğrafçı stüdyosunda bir araya getirdiler. O sanatçılar arasında Claude Monet, Pierre-Auguste Renoir, Edgar Degas, Berthe Morisot, Camille Pissarro, Alfred Sisley ve Paul Cézanne gibi isimler yer alıyordu. Sergi o yıllarda sanatseverlere pek etki etmese de, sanat tarihinde empresyonist akımının doğuşu olarak, günümüzde o sergiyi işaret ediyoruz. Şimdi, 150 yıl sonra, dünyanın en büyük empresyonist ve post-empresyonist başyapıt koleksiyonuna sahip olan Paris'teki Musée d'Orsay, empresyonizmi kutlamak ve avangardın doğuşuna işaret eden bir olaya yeni bir ışık tutmak için büyük bir sergiye ev sahipliği yapacak. 130 eserin bir araya geleceği "Paris 1874: Inventing Impressionism" adlı sergisiyle, Musée d'Orsay'da empresyonizmin 150'nci yıl dönümü kutlanacak.
Tarih: 26 Mart-14 Temmuz