Gerilim Dolu Mini Dizi
“THE THIRD DAY”
“The Third Day” son yıllarda dramatik yapısıyla en çok dikkat çeken mini dizilerden. Konusu, ayrı ayrı zamanlarda gizemli bir adaya yolu düşen iki yabancının hikayesini ele alıyor. Altı bölümlü dizinin ilk üç bölümü, ‘Yaz’ adını taşıyor. İlk olarak kahramanımız Sam’le (Jude Law) tanışıyoruz. Sam’in yolu Britanya açıklarındaki küçük bir adaya düşüyor. Geçmişindeki travmatik kayıptan kaçan Sam, adaya adım attığı andan itibaren burada bir takım tuhaflıklar döndüğünü fark ediyor. Adanın yerli halkı geleneklerine sıkı sıkıya bağlıdır. Gelgelelim, Sam ada halkının gizlediği korkunç sırrı ortaya çıkartıyor.
Dizinin üç bölümlük ikinci yarısı ise ‘Kış’ adını taşıyor. Bu bölümün başrolünde ise son dönemde “Bond” filmlerindeki Moneypenny rolüyle tanıdığımız Naomie Harris yer alıyor. Harris aklındaki bazı sorulara yanıtlar bulmak üzere adaya gelen Helen karakterine hayat veriyor. Tıpkı Sam gibi, Helen de kısa sürede ada halkının gerçek yüzüne tanıklık ediyor.
Psikolojik gerilim türüne mensup güçlü bir mini dizi olarak göze çarpan “The Third Day”in yan rollerdeki oyuncu kadrosu da parlak isimlerden oluşuyor. Katherine Waterston, Emily Watson, Paddy Considine yerli halktan karakterlerde izleyeceğimiz yıldızlar.
Britanya’da Essex açıklarındaki Osea Adası’nda çekimleri yapılan “The Third Day” kısa sürede izleyicisini avucuna alıp karakterlerinin kabusuna ortak edecek güçte bir dizi.
Çarpıcı Senaryo
“I HATE SUZIE”
“Doctor Who” dizisiyle gönüllere kazınan Billie Piper’ın başrolünde yer aldığı “I Hate Suzie” şöhret kültürü ve sosyal medya ilişkisine farklı bir pencereden bakan, çarpıcı bir dizi. “I Hate Suzie”, sekiz bölümden oluşuyor. Dizi, günümüzdeki şöhret kültürüne odaklanıyor. Suzie Pickles ile tanışın. Kariyeri ve evliliği ince bir çizgide ilerlerken, günün birinde telefonundaki fotoğraf ve videolarının internete sızdırılmasıyla Suzie’nin hayatı allak bullak oluyor. Gerek kariyeri gerekse evliliği parçalanma aşamasına geliyor. Bir yandan menajeri ve en yakın arkadaşı Naomi bu krizden onu kurtarmaya çalışırken, diğer yandan sızan fotoğraf ve videolardan saçılan gerçekler, kocası Cob’la ilişkisine ağır bir darbe indirir. Suzie her bölümde yas tutmanın tüm aşamalarını sırayla yaşamaya başlar: Şok, inkar, korku, utanç, pazarlık, suçluluk, öfke ve kabul. Suzie rolündeki Billie Piper’a menajeri rolünde Leila Farzad, kocası rolünde Daniel Ings eşlik ediyor. Billie Piper filmde kara mizahi bir tonda anlatılan aktrisin kendisiyle bir alakası olmadığı konusunda ise ısrarcı.
Tarihi Uyarlama
“THE GREAT”
Elle Fanning ve Nicholas Hoult’u bir araya getiren “The Great”, ünlü Rus hükümdarı Deli Petro ve Çariçe Katerina’nın aşklarını anlatan, en hafif tabirle ‘çılgınca’ bir dizi. 2018 yapımı, 10 dalda Oscar adayı “The Favourite” (Sarayın Gözdesi) filmini izleyip de unutabilen yoktur! Film, Kraliçe Anne dönemi İngiltere’sindeki saray entrikalarına hayli ironik bir biçimde ele alıyordu. İşte, o filmin Oscar adayı senaristi Tony McNamara benzer türde yeni bir projeyle karşımızda: “The Great.”
Tony McNamara bizi bu kez 18. yüzyılda Rusya’ya taşıyor. Osmanlı tarihinden Deli Petro olarak bildiğimiz büyük Rus çarı ile genç sevgilisi Katerina’nın aşklarını ve saray yaşantılarını anlatıyor dizi. Gerçi anlatıyor desek de, bunun tarihe çok sadık kalınarak değil; hayli serbest bir tarihi uyarlama olduğunu belirtmek gerek. Saray erkanında yaşanan inanılmaz olaylar kara mizah tonunda anlatılırken, Rusya’nın geleceğinin adım adım nasıl şekilleneceğinin ipuçları hayli eğlenceli biçimde gözler önüne seriliyor. Başrollerde Hollywood’un iki genç ve gözde ismi, Nicholas Hoult ve Elle Fanning enfes performanslar sergiliyorlar.
Gerilim Dozu Yüksek
“PARADISE LOST”
Josh Hartnett, Barbara Hershey, Nick Nolte ve Bridget Regan gibi yıldızların rol aldığı “Paradise Lost”, ABD’nin güney eyaletlerinden birinde büyük bir çiftlik sahibi bir ailenin yaşadıklarını anlatan gizemlerle dolu bir dizi. Mississippi’de yaşayan Forsythe ailesi yörenin en köklü ailelerinden biridir. Byrd ve kocası Judge yıllarca bu topraklar üzerinde yaşamışlardır. Oğulları Yates ise yıllar önce evden ayrılmış, Kaliforniya’da kendisine yeni bir hayat kurmuştur. Nihayet evlenen Yates, doğup büyüdüğü köşke yıllar sonra karısı Frances ile birlikte döner. Mississippi’ye geldiği andan itibaren Yates’te önemli değişikliklere tanık olur karısı Frances. Forsythe ailesinin mazisinde gizemli olaylar vardır ve bunlar yavaş yavaş yeniden gün yüzüne çıkmaya başlar. Bu nedenle Yates’in psikolojisi de giderek bozulacaktır.
Josh Hartnett, Barbara Hershey, Nick Nolte ve Bridget Regan gibi usta oyuncuların başrolleri paylaştıkları dizi, gizemli bir gerilim vadediyor. Mississippi’nin rutubetli havasını Forsythe ailesinin içindeki gerilimli atmosfer üzerinden hissettiren dizi, son dönemin en sürükleyici işlerinden biri.
Kahkahası Bol bir Yapım
“THE FIRST WIVES CLUB”
1996 tarihli aynı adlı filmin dizi olarak yeniden çevrimi olan “The First Wives Club”, boşanma sürecindeki üç kadının kocalarından intikam alma hikayelerini eğlenceli bir dille anlatıyor. 1996 yapımı “The First Wives Club”ı izleyenler bu eğlenceli hikayeyi hatırlayacaktır. Goldie Hawn, Bette Midler ve Diane Keaton’ın başrolleri paylaştıkları film, genç kadınlar için terk edilen üç kadının kocalarından intikam alma hikayelerini anlatıyordu. Film, izleyen herkesi hayli eğlendiren senaryosu ve şenşakrak oyunculuklarıyla dikkat çekiyordu. Şimdi bu filmi, eğlence dozunu koruyarak harika bir komedi dizisi olarak karşımızda.
Hazel, Bree ve Ari büyük şehirde yaşayan üç yakın arkadaştır. Üçü de kariyerlerinde iyi noktalara gelmiştir. Ne var ki, evlilikleri aynı ölçüde iyi gitmemiştir. Dizi, üç kadının eşleri ve birbirleriyle ilişkilerini izleyiciyi gülmekten kırıp geçirecek bir dille ele alıyor. Üç kahramanımızı canlandıran Jill Scott, Michelle Buteau ve Ryan Michelle Bathe’ın ekran karşısındaki uyumları ise diziye tutkuyla bağlanmanıza neden olacak.