Paris'teki birkaç restoranın arkasında bulunan Şef Jean-François Piège'nin başarı öykülerinden biri de Mimosa. Şehir merkezindeki Place de la Concorde'un tam kalbinde yer alan tarihi miras ve müze Hotel de la Marine, harika bir restorasyondan geçti ve Mimosa da burada konumunu aldı. Restoran, Akdeniz mutfağının en renkli ve en iyi hissettiren tabaklarını sunuyor.
Adres: 2 Rue Royale, 75008 Paris
Şef Julien Dumas'ın Le Bellefeuille restoranı, hem sofistike hem de rahat bir destinasyon. Paris'in tek şato oteli olan ve yakın zamanda yenilenmiş olan, 'country club' tarzındaki Saint James'in içinde yer alan mekan, tam anlamıyla bir 'belle epoque' çekiciliğine sahip. Yüksek tavan, narin bitkiler, el yapımı duvar kağıdı, peyzaj mimarinin muazzam örnekleriyle yapılmış bahçelerin manzarası ile tamamlanıyor. Altı ve dokuz çeşitten oluşan tadım menüsünde de iç tasarımıyla uyumlu, doğadan ilham alan lezzetler var.
Adres: 5 Place du Chancelier Adenauer, 75116 Paris
Sosyal medyada ünlenen Şef Jean Imbert, kendisini önemli restoranların yıldızı olarak bulmaya başladı. Bunların başında da Le Relais Plaza geliyor. Paris'in en seçkin alışveriş caddesi Avenue Montaigne'de yer alan Le Relais Palaza, yapının art deco tarihine saygı gösteren bir tasarıma sahip. Detaylara aynı özen, yemeklerde de görülebiliyor. Imbert'in büyükannesinden kalan tariflerin de yer aldığı menü içten, anlamlı ve oldukça lezzetli.
Adres: 21 Avenue Montaigne, 75008 Paris
La Halle aux Grains, Bourse de Commerce Sanat Müzesi'nin tepesinde yer alarak, müzeleri de yemek haritalarına yerleştirmeyi başaran restoranlardan biri yapıyor. Michelin yıldızlı Le Suquet'ten baba-oğul şef ikilisi Michel ve Sébastien Bras'ın restoranı olan mekan, cam kubbeyle aydınlanan neredeyse ilahi diyebileceğimiz göz alıcı bir atmosfere sahip. Kendisi bir müzenin içinde olmakla kalmayıp, Beaubourg Çağdaş Sanat Müzesi'nin de manzarasına sahip. Bina tarihinde şehrin ticaret odasıyken La Halle aux Grains de adını aldığı şekilde gerçekten de tahılın toplanıp fiyatlandığı Tahıl Salonu'ymuş. Bu nedenle restoran bu tarihi referansı, menüsündeki tüm yemeklerinde bir şekilde tahıla yer vererek selamlıyor. Mekan, öğle yemekleri için de tavsiye ediliyor.
Adres: 2 Rue de Viarmes, 75001 Paris
Paris'in en havalı mekanlarından biri olan Datsha Underground, yemek yeme konusunda ayrı bir heyecan yaratıyor. Marais'nin arka sokağından adeta bir tavşan deliğinden süzülerek girilen mekan, Joao DaSilve ve Vincent Bessy'nin hazırladığı rahatlatıcı yemeklerle taçlanıyor. Görünmez hoparlörlerden gelen incelikli bir elektronik müzik eşliğinde, Svetislav Ekmesic tarafından tasarlanan mekanın gizemli atmosferinde yemek yeniyor. Menü küçük ama sunduğu tabaklar oldukça güçlü. Sınırlı seçenek de olsa et veya vejetaryen seçenekleriyle de oldukça kapsayıcı olmayı başarmışlar.
Adres: 57 Rue des Gravilliers, 75003 Paris
Alfred Nobel'ın eski gotik tarzdaki evi, artık zengin döşemeli koltukları, dev şöminesi ile Maison Russe restorana ev sahipliği yapıyor. Konutun geçmişinde pek çok restoran olsa da bir şekilde hiçbiri tam olarak tutunamadı. Maison Russe ise isminden de belli olduğu şekilde Rus mutfağını merkezine alan yeni bir adres olarak burada karşımıza çıkıyor. Somon füme, hayvar ve tabii ki votka gibi Rus gurme lezzetlerinin merkezi oluyor.
Adres: 59 Avenue Raymond Poincaré, 75116 Paris
Paris'in 16. Bölgesindeki Le Petit Victor Hugo veya kısaca söylendiği şekilde PVH, muhteşem ahşap panelleriyle sıcacık bir atmosfere sahip bir 'brasserie'. Art Deco tasarımı ile zamanı ve mekanı aşan restoran, özel soslu havyardan ton balıklı sandviçe, Gillardeau istiridyeden, deniz tarağı ve ıstakozlu risotto'ya balık ve deniz ürünleriyle bezenmiş bir menüye sahip. Cömert porsiyonları nedeniyle misafirlerin aç karınla gelmesi yaralarına olacaktır.
Adres: 143 Avenue Victor Hugo, 75016 Paris
Plaza Athénée'nin prestijli şefi Romain Meder, 'sous' şefi Marvic Medina Matos'u da yanına alarak kendi restoranı Sapid'i açtı. Çok daha mütevazı bir mekan olan Sapid, tutkusu her zaman eline geçen en iyi ürünlerin doğal lezzetlerini ortaya çıkarmak olan bu ciddi şef için büyük bir dönüm noktası oldu. Taze, sağlıklı ve sebze odaklı menü, lezzetiyle Paris'in gözde restoranlarından biri oldu bile.
Adres: 54 Rue de Paradis, 75010 Paris
1407'den kalan L'Auberge de Nicolas Flamel, Paris'in en eski yapılarından olan bir han. Paris'in 600 yıldan fazla süren değişim sürecinde hayatta kalmayı başaran mekan, Michelin yıldızlı Şef Alan Geaam tarafından alınarak tamamen elden geçirildi ancak geçmişe olan saygıyla iyi bir şekilde korundu. Mutfağı ise Şef Gregory Garimbay yönetiyor ve hem mekanın atmosferi hem de Garimbay'ın yemekleri ile ev hissi veriliyor. Menü ise hem alakart hem de dört-beş çeşitlik tadım menüleri ile evinizde bulabileceğinizden biraz daha geniş ve iddialı.
Adres: 51 Rue de Montmorency, 75003 Paris
Sağlıklı Lübnan yemekleri konseptiyle öne çıkan Liza, Beyrut'tan ilham alan bir mekan. Gevrek falafelden kaftaya ve mezelerine, Lübnan yemeklerinin en harika dönüşümlerini tadabileceğiniz restoran, ördek humus, elmalı tabbule gibi imza yemeklere sahip. Ayrıca helvası ve keçiboynuzlu dondurması da muazzam derecede övülüyor. Liza'yı bu kadar popüler kılan; beslenme tarzınız ya da ruh haliniz ne olursa olsun, menüde kendinize uygun bir şeyler bulabilmeniz.
Adres: 4 Rue de la Banque, 75002 Paris
Villa Mikuna, Peru mutfağıyla dikkat çekerek, Paris'in yemek sahnesinde önemli bir yer edinmeye başladı. Kavrulmuş ananas, marine edilmiş tavuk, Peru baharatlarıyla tatlandırılmış ve kızarmış, ızgara mısır ve salsalı çıtır domuz ve tabii ki guacamole'si mekanın imza tatlarından. Yemekler bir yana, eski bir kabare olan tarihi Villa Frochot'ta konumlanan Villa Mikuna, iç mekan tasarımı ve atmosferiyle de ziyaretçilerini büyülüyor.
Adres: 2 Rue Frochot, 75009 Paris
İki eski barmen olan Benjamin Chicke ve Cément Faure ve mutfağı yöneten Şef Kobi Villot tarafından devralan Magniv, Akdeniz ve Orta Doğu mutfağını birleştiren harika bir restoran. Yemen usulü krep, kuzu eti dolması, havuç harissa, Kudüs simiti, ızgara ahtapot, Kuzedoğu İtalya usulü ton balığı soslu dana tartar gibi oldukça özel yemeklere sahip gösterişli bir menüye sahip. Yemeğin ardından, belli bir saatten sonra başlayan DJ performanslı danslar için alt kata inebilirsiniz.
Adres: 37 Rue du Sentier, 75002 Paris
Place Vendôme bölgesindeki Park Hyatt Otel'de yer alan Café Jeanne, eskiden otelin lobi alanında konumlanan cam çatılı ve tam teşekkülü bir restoran. Başında Michelin yıldızlı Şef Jean-François Rouquette bulunuyor. Restoran ister ikindi çayı, ister bir kokteyl isterseniz de öğle veya akşam yemeği için tercih edilebilir. Ayrıca pek çok restoranın aksine yemek servisi konusunda katı kurallara sahip değil; sabah 7'den gece yarısına kadar kesintisiz yiyip içebilirsiniz.
Adres: Park Hyatt Vendôme, 5 Rue de la Paix, 75002 Paris
Sahibi Daniela Lavadenz, Şef Rob Mendoza ile Le Saint Sebastien'i açmadan önce bir yıl boyunca şarap mahzenini tasarlayıp biriktirdi. Restoranın şarap menüsü konusundaki özeninden mutlaka denenmesi gereken lezzetleri olduğunu anlayabiliyoruz. Jacques Puffeney ve Christian Binner gibi önemli oyuncuların yanı sıra Caroline Morey'in Chassagne-Montrachet'i gibi klasiklere sahip geniş bir şarap seçkisi sunuluyor. Yemek menüsü ise minimal bir görünüme ve maksimal bir lezzete sahip.
Adres: 42 Rue Saint Sebastien, 75011 Paris
Michelin yıldızlı şeflerden eğitim alan ve önemli restoranlarda çalışan Şef Sota Atsumi, bu sefer Maison ile misafirlerini ağırlıyor. Mevsimsel ürünlerin liderliğindeki tadım menüsü, yüksek sınıf bir deneyim sunuyor. Eski binanın üçgen çatılı kabuğunun içinde saklanan Maison, endüstriyel görünümünü açık mutfak ile bir araya getiriyor.
Adres: 3 Rue Saint-Hubert, 75011 Paris