Yılda iki kez yüksek mücevherat koleksiyonu hazırlıyoruz. İlki, ilhamı için arşivlerde gezindiğim Histoire de Style adlı koleksiyondu. Markanın mirasını yansıtan tasarımlar ile doluydu. Dün ve bugün arasında bir köprü niteliğindeydi. Tarihe saygı duyan ilk koleksiyonun ardından bu koleksiyonun temasının Art Déco olması çok doğal gelişti. Zaten kişisel olarak da estetik ve stil açısından en beğendiğim dönem.
İlham her yerdedir klişesini savunuyorum. Benim dünyam çok görsel bir dünya. Bu iki koleksiyon için tarih ve arşivler en büyük ilham kaynağımdı. Ancak Haziran 2021'deki koleksiyonun teması çok farklı; seyahatler...
Soru işareti figürünü andıran "The Question Mark" kolyenin "Lierre de Paris" motifli olanı, oldum olası favorimdir. Frédéric Boucheron vizyoner bir adamdı. İlk andan beri tasarımda özgürlüğü savunuyordu ve bunu kadınlara da yansıtıyordu. Bu kolye de tasarım olarak onun felsefesini çok iyi özetliyor.
Pandemi döneminin yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen insanlara şunu da algılattığını düşünüyorum: Güzellik, estetik kavramları insanlara kendilerini daima iyi hissettirir. Mücevherin de bunda katkısı büyük. İnsanlar, güzel mücevherlerle elbette kendilerini iyi hissederler. Bu benim için yeterli bir motivasyon.
2018 yılında Nature Triomphante adlı bir koleksiyon hazırlamıştık. Bu koleksiyonda yer alan Eternal Flowers adlı yüzükler benim için çok değerli çünkü anlatmak istediğim her şeyi anlatıyorlar: Doğanın güzelliği ve sonsuzluğu...
Jack de Boucheron. Bu modeli genellikle gevşek bir bilezik olarak kullanıyorum. Bazen de kolye olarak. Markanın felsefesini yansıtıyor. Özgürlük ve yaratıcılık.