ZAMANSIZ SOKAK AKIMLARI

Her sezon farklı trendler karşımıza çıksa da, sağlam tarihi ve önemli stil ikonları ile modası geçmeyen akımlar var. Stil önerilerimizle siz de bu akımları kendi gardırobunuza uyarlayabilirsiniz. Alexander KOKOSKERIYA – [email protected] / Fotoğraf: Getty Images Türkiye

Preppy Preppy moda akımı 1950’lerde Harvard, Princeton ve Yale gibi üniversitelerdeki varlıklı ailelerin çocukları tarafından keşfedilen bir stil olarak kayıtlara geçiyor. O dönemde öğrenciler modayı takip ederek sürdürdükleri yaşamlarıyla ve aynı zamanda giydikleri kıyafetleriyle bir nevi sosyal statü yaratıyorlardı. Daha sonra 1980’lerde John Hughes’ün “Sixteen Candles” ve “Breakfast Club” gibi kült olmuş filmlerindeki karakterler bu tarzın temsilcileri haline geldi. Preppy moda akımı sayesinde modern dünyanın şehirli erkekleri sosyal ve iş hayatları için hazırladıkları gardıroplarını, smart casual ve klasik stillere göre rahatça ayırabiliyor hale geldi. Polo Ralph Lauren, Tommy Hilfiger, Gucci ve Fendi gibi dev markalar bu stil sayesinde bugünlere kadar milyonlarca moda tutkununu giydirmeye devam ediyor. Bu tarzın en eski temsilcisi olarak sofistike ve şık tarzıyla, beyazperdenin efsanevi jönü Dirk Bogarde’ı sayabiliriz. Gabardin ve chino pantolonlar, deri ve süet mokasen ayakkabılar ve sandaletler, uçuk renklerde düz ve kareli gömlekler, kadife ve gabardin iki düğmeli ceketler, ince kravatlar, ince deri kemerler, büyük kolej çantalar hepsi Preppy erkekleri temsil eder. Saçlar ise ne çok yapılı ne çok dağınık…

GUCCI

EMPORIO ARMANI

Dandy  Dandy kelimesi 17. yüzyılın sonlarında ve 18. yüzyılın başında İngiltere’deki varlıklı ve entellektüel sınıftan yola çıkarak günümüze kadar uzanıyor. Geçmişte toplum içinde Dandy bir stiliniz varsa hemen üst sınıfa ait olduğunuz anlaşılırdı. Bir nevi kıyafetlerle sağlanan sosyal gösterişti adeta. Bu stili tercih eden erkekler çok bakımlı ve jilet gibilerdi. Bu akımın en önemli temsilcileri ünlü yazar Oscar Wilde, İngiltere’de o dönemin sosyetik kişiliği George Bryan Brummel, F. Scott Fitzgerald’ın “Great Gatsby” romanındaki Gatsby karakteri ve tabii ki Frank Sinatra. Bu stilin olmazsa olmazları trençkotlar ve düğmeli hırkalar, iki düğmeli ve kruvaze takım elbiseler, smokinler, renkli ve düz papyonlar, çizgili ve kareli yelekler, pastel renk gömlekler, kol düğmeleri, keten ceketler, çiçekli ve çizgili gömlekler, ince deri kemerler, mokasen ayakkabılar, keten şortlar, bol pantolonlar, renkli fularlar ve papyonlar. Özenle taranmış ve jölelenmiş saçlar, tamamen tıraş olunmuş ya da bıyık bırakılmış bir yüz ile birleşince ortaya romantik bir erkek figürü çıkıyor. Günümüzde Tom Ford, Vakko, Giorgio Armani, Boglioli ve Canali gibi önemli erkek moda markaları bu akımın sürdüren koleksiyonlar hazırlıyor.

DOLCE&GABBANA

SAINT LAURENT

Bohemian 1966 yılında Yves Saint Laurent, modayı demokratik hale getirerek ilk defa herkese hitap etmesini sağlamak istedi. Modanın bir duruşu olmasını istedi ve herkesin stil kıyafetlere sahip olabilmesi için tasarımlar yaptı. Haute Couture gibi gözüken ama birçok insana ulaşabilen kıyafetler çizdi. Bu gizemli akım oluşmaya başlarken özellikle sanatla ilgilenen kesimin fazlasıyla ilgisini çekti. Salvador Dali, Ernest Hemingway gibi dahi isimler bu akımın hem öncüleri oldular, hem de takip edilecek birer stil ikonuna dönüşmeyi başardılar.  Bohemian akımı aslında modayı takip etmiyor, moda bohem kişileri takip ediyor. Buradaki ironi asıl moda olanın kişilerin stili olmasıyla alakalı. Aslında bohem akımı hep vardı, zamansız bir stil olduğunu unutmamak lazım. Kadife ve gabardin ceketler, yelekler, taşlanmış ve eskitilmiş jeanler, kadife pantolonlar, çiçekli ve etnik desenli bol gömlekler, basic tişörtler, süet botlar ve deri ince tabanlı mokasenler, kalın deri kemerler ve optik gözlükler dağınık ve taranmamış saçlar, uzun veya kısa sakal ile birleşince ortaya bohem bir erkek silüeti çıkıyor. Günümüzde Gucci, Balenciaga, Prada, Saint Laurent ve Louis Vuitton gibi dev modaevleri zaman zaman koleksiyonlarında bu akımı devam ettiriyor.

LOUIS VUITTON

BALENCIAGA

Punk-Rock Punk-Rock moda akımı 1970’lerde punk-rock müzik furyası ile birlikte başladı. İlk öncüleri efsanevi Iggy Pop, Ramones, The Sex Pistols gibi isimler oldu. Bu isimler metal aksesuarlı ve provokatif baskılı tişörtler, ultra dar (skinny) jeanler, deri metalli ceketler ve kemerlerle eski görünümlü hatta nerdeyse yırtık ayakkabıları giyerek modaya daha özgür ve daha rahat bir sokak stili bakışı kazandırdılar. Moda dahileri Malcolm McLaren and Vivienne Westwood bu tarzda koleksiyon yaparak bu stili milyonlarca modasevere ulaştırmayı başardı. Efsanevi Converse ayakkabılarının yaratıcısı Chuck Taylor da bu akımın baş tasarımcılarındandı. Metal aksesuarlı deri ceketler, ayakkabılar ve kemerler, dar jeanler, anarşist sloganlı baskılı tişörtler ve eskimiş tabansız deri ayakkabılar, deri Alman botlar ve Converse’ler siyah ojeler, dövmeler ve bolca metal aksesuar ile birleşince son derece asi ve özgürlükçü ruh ortaya çıkıyor. Günümüzde Saint Laurent, Alexander McQueen, Philipp Plein ve Dsquared2 markaları bu akımı devam ettirenlerden...

SAINT LAURENT

ALEXANDER MCQUEEN