Saat 17.30. Nikaha neredeyse iki saat var. Yavaş adımlarla sarayın ihtişamlı dokusunda ilerliyor, gelin ve damadın birazdan ineceği görkemli merdivenlerden çıkarak heyecanın yükseldiği gelin odasına doğru yol alıyoruz. Acaba Yasemin; kapıldığı heyecan ile gerilenlerden mi yoksa kendini akışa bırakanlardan mı? Boğaz'a nazır keyifli bir ortamda huzurlu bir odadayız. Saç, makyaj kısmı devam ediyor, Mywedding by Celebration tarafından hazırlıkların son detayları konuşuluyor; fotoğrafçı Ayşe Kaya ve ekibi en iyi açıları nasıl yakalayacaklarını çoktan belirlemiş, saat konusunda kaymalar olsa da her şey yolunda... Yasemin ise en mutlu gününde tıpkı saf beyaz rengin hakim olduğu ambiyans gibi duru ve güzel. Duvağın ucunu gösteriyor bize bir yandan; annesinden küçük bir not var!
Merhum iş insanı Ali Zafer Taciroğlu ve moda tasarımcısı Nedret Taciroğlu'nun tasarımcı kızları Yasemin Taciroğlu ile Prof. Dr. Cihan Uras ile Dr. Yeşim Uras'ın oğulları; The Galliard Restoran zincirinin sahibi, iş insanı Ahmet Uras, Çırağan Palace Kempinski'de evlendi. Saf ve duru ambiyans İtalyan esintisiyle sanatsal bir duruş taşıyordu. Milano Bocconi Üniversitesi'nde moda pazarlama bölümünden mezun olan Yasemin Taciroğlu ile İtalyan sanatına ilgi duyan Ahmet Uras, bu kültürün esintisini düğünlerine taşımak istemişlerdi. Saf beyaz renkteki güller, akasyalar, romantizmi çağrıştıran ortancalar da düğünün duru atmosferini yansıtıyordu. Gelinliği, kendisinin ve annesinin ortak markası Nedo by Nedret Taciroğlu Couture tarafından hazırlanan Yasemin Taciroğlu düğün boyunca zarafetiyle ilgi odağıydı. Göz alıcı gelinlik, 35 metre Fransız danteli üzerine, elde hazırlanan ipek organza yapraklar aplike edilerek ve kristal işlemelerle zenginleştirilmişti. Duvağı ise yine Fransız danteli üstüne puantiyelerle hazırlanırken; gelin çiçeği, yüz elli müge çiçeği ile tasarımcı Yunus Karma tarafından hazırlanmıştı. Yaz düğünü konseptine uygun olarak, beyaz ceketi tercih eden Ahmet Uras'ın damatlığı ise, Beymen imzası taşıyordu. Çift, 24 kişilik orkestra eşliğinde birbirlerine "evet" diyerek, mutluluklarını aileleri ve dostlarıyla paylaştı. Düğünün hemen ardından yeni hayatının ilk günlerinde Yasemin Taciroğlu ile düğünü konuştuk.
Masalsı bir atmosferde, çok özel bir ambiyansta, büyüleyici bir gece eşliğinde hayatınızın yeni dönemine ilk adımı attınız. Şu anda nasıl hisler içindesiniz?
Çok mutluyum, her şey gönlüme göre oldu. Çok profesyonel bir ekiple çalıştık, hepsi konusunda uzman. O yüzden de çok şükür sorunsuz geçti her şey.
Yasemin&Ahmet hikayesi ne zaman, nasıl başladı?
Biz birkaç yıl evvel ortak bir arkadaşımız sayesinde tanıştık. O dönem yalnızca arkadaştık, zamanla ilişkimiz başka bir boyuta geçti.
Hayatta verilen en önemli kararlardan biri evlilik olunca insan merak ediyor, size onun doğru insan olduğuna inandıran en çok ne oldu?
Ahmet aklı başında, çok düzgün, görgülü, güzel bir insan. Ayrıca çok da güven duyduğum biri. Bu özellikleri sevgimin her gün daha da artmasını sağladı.
Bazı anlar hiç unutulmaz; evlilik teklifi nasıl geldi?
Yılbaşından bir gün önce Lokanta 1741'e gittik beraber. Benim de çok merak ettiğim bir restorandı, çok otantik ve farklı bir yerdi. Yemeğin sonlarına doğru bana önce bir mektup verdi içinde çok güzel şeyler yazan, ardından da yüzüğü uzattı. Çok tatlı ve özeldi her şey.
Düğün gecesine dair önceden hayalleriniz var mıydı yoksa konsept akışında mı gelişti?
Aslında belliydi; hemen ne istediğimize karar verdik. Ancak ikimizin de yaz aylarındaki iş yoğunluğu nedeniyle gün sıkıntımız vardı, hem bize hem de mekana uygun günü bulmamız zaman aldı. Neyse ki her şey yolunda gitti.
Bu şık ambiyansın yaratıcıları kimlerdi? Organizasyon için kimlerle bir araya geldiniz?
Mywedding by Celebration; düğün, dekor ve organizasyonu yaptı, BFA Production harika müzikleri ile bizimleydi. Atamarin, Engin Yelkenci ve Diskolog... Hepsinin bu güzel gecede emeği var. Tabii annem ve kayınpederim sevgili Cihan Uras da her aşamada bizimle beraberdi, hepsine minnettarım.
Gecenin başrolü olan gelinliğinizin modeline nasıl karar verdiniz? Siz de pek çok kadın gibi yıllar önceden "Evlenirsem şöyle bir gelinlik giyerim" diyerek aklınızda az çok modeli belirlemiş miydiniz?
Evet, aslında son yıllarda ne istediğimi hep çok iyi biliyordum. Bir de tabii ben bu işi yapıyorum, o nedenle benim iki kat önem verdiğim bir konu. Yıllardır müşterilerimiz "Siz olsanız ne yapardınız?" diye bana soruyorlardı gelinlikleri tasarlarken. Ben de nasıl hayal ettiysem o şekilde ilerlemek, atölye ve tasarım anlamında en kaliteli, en iyi işçilikli ve benim –bizim- romantik tarzımızı ön plana çıkaracak tasarımı yapmak istedim. Duvağımdan kumaş seçimime her şey özenle hazırlandı bu nedenle.
Gelinliğinizin detayları oldukça anlamlıydı; özellikle de duvağın ucunda yazan "From mom with love" yazısı. Bu yazının sizin için anlamı nedir?
Annem benim hem en yakınım hem de iş ortağım. İlk giydiğim gelinliğimde de emeği çok ama çok fazla, tüm gelinliklerimde elinin değmeği bir nokta yok. Ben de duvağa yazı yazdırmak istiyordum, sonra annemin dilinden böyle bir şey yazmaya karar verdim, çünkü annem ve tüm ekibimiz aylarca sabahlara kadar gelinliğim için çalıştı. Bu da benden ona bir teşekkürdü, gerçekten her şeyi aşkla yaptı bizim için.
Balayı için nasıl bir rota çizdiniz?
Dediğim gibi ikimizin de şu an işleri en yoğun dönemini geçiriyor. Biz 29 Eylül'de Paris Fashion Week'te yeni koleksiyonumun lansmanına gidiyoruz. Ahmet ise Bursa Downtown AVM'de yeni açacağı The Galliard için yoğun bir çalışma içinde. O yüzden kasım-aralık gibi bir tatil planı yapmayı daha uygun gördük.
Aşkın tanımı zaman içinde ve kişiden kişiye değişebiliyor. Sizin için aşk nedir?
Aşk şu an kocam; ileride çocuğumuz olursa, bir de o aşk olur herhalde. Bence bizi hayata bağlayan her şey ailemiz, işimiz, sevdiklerimiz aşk barındırıyor içinde. Ben bu şekilde bakıyorum şu an hayata.
Bir elmanın iki yarısı mısınız, yoksa ilişkinize daha çok zıt kutuplar birbirini çeker enerjisi mi hakim?
Ben, iki tam olmuş elmanın yan yana yürümesini tercih eden bir karakterim. İkimiz için de bu dönemin olgunluk, güzellik, büyüme ve gelişme dönemi olmasını arzuluyorum. İkimizin birbirimize benzediği birçok yönü olmakla beraber farklı olduğumuz özelliklerimiz de var; aynılıkta aşırıya kaçmadan, farklılıklarla birbirimize destek olabildiğimiz güzel bir yolculuk şeklinde başladı, öyle de devam etmesini arzuluyoruz ikimiz de.
Düğün günü genellikle heyecan ve büyük bir yoğunluk içinde geçer, haliyle bazı detaylar hatırlanmaz bile. Sizin düğün gününe ve geceye dair en belirgin hatırladığınız sahneler neler?
Çok sahne var aslında. Nikah yolunda en yakın arkadaşlarım ve Ahmet ile yürüyüşümüz, Ahmet'in ayağına basma girişimim, dostlarımızla bir araya gelip güzel zaman geçirmemiz, hepsi aklımda ve çok güzel anılar.
Eşinizi birkaç kelimeyle özetlemenizi rica etsek onu nasıl anlatırsınız?
Titiz, detaycı, ailesine düşkün, evcimen ve temiz kalpli sanırım ilk öne çıkan özellikleri benim için.
Gece boyunca en heyecanlı olduğunuz anı bizimle paylaşır mısınız?
İlk yürüyüş sanırım en heyecanlı bölümdü benim için.
Yeni bu süreçten geçmiş biri olarak gelin adaylarına tavsiyeleriniz neler olur?
Her anının tadını çıkarmak gerekiyor, bunlar çok güzel vesileler. Keyfini çıkararak yapmakta fayda olduğunu düşünüyorum.
MUSTAFA AYDOĞAN, BÜLENT TURAN, CİHAN-YEŞİM URAS, SEMA DOĞAN, YASEMİN TACİROĞLU-AHMET URAS, NEDRET, YAMAN TACİROĞLU, SÜLEYMAN ÇETİNSAYA, CEM OKÇU, ERBEN ÖZTÜRK
ARZU SABANCI
HANDE ERÇEL, HAKAN SABANCI
ÖZGE ÖZACAR
YAĞMUR ÜNAL
SEVİM UYAR
SERNUR ÇİFTÇİ
MELİSA SABANCI TAPAN
EZGİ EYÜBOĞLU
EMİR UYAR, ELIZABETH VELA
EDA-FERHAT ZAMANPUR
DERİN MERMERCİ
BEGÜM KIROĞLU
ARZU-MURAT ATABARUT
İBRAHİM-MAYA BİTARGİL
MERGU SATİN SİLİNİ, YASEMİN TACİROĞLU, MERVE YAZICI, ASENA ÜSTENCİ
Fotoğraflar: Ayşe Kaya Photography & Film