İTALYA’NIN HUZURLU ADASI PONZA.

Roma ile Napoli’nin karşısına düşen Pontine Adaları’nın en büyüğü ve en güzeli olan Ponza Adası, ufacık bir volkanik ada aslında. Turistlerden ziyade İtalyanların tekelinde olan ada, hafta sonlarını huzurlu bir kıyıda geçirmek isteyen keşif severlerin vazgeçilmez tatil destinasyonlarından biri... Gavi, Zannone, Palmarola, Ventotene ve Santo Stefano adalarından oluşan Pontine Takım Adaları’nın en büyüğü olan 7,5 kilometrelik kertenkele şeklindeki Ponza Adası, girintili çıkıntılı sert kayalıklar arasında yer alan kuytu ve ıssız koyları, doğal mağaraları, üzüm bağları ve incir ağaçlarıyla kaplı taraçalı yamaçları ve rengarenk boyalı Napoliten villalarıyla aradığınız huzuru fazlasıyla bulacağınız sempatik bir İtalyan adası. Masmavi bir deniz ve mütevazı restoranları da cabası…

Anna Fendi’nin de tercihi...

Adanın en yüksek noktası olan 280 metrelik Monte Guardia başta olmak üzere, coğrafi olarak 4 noktada; Core, Tre Venti ve Pagliaro’da yaklaşık 200’er metrelik yükseltileriyle dikkat çeken ve yukarıdan bakıldığında dev bir kertenkeleyi andıran ada, Tiren Deniz’inde Gaeta Körfezi’nde yer alıyor. Her ne kadar ismi bilinse de yabancılar tarafından henüz tam olarak keşfedilmemiş olan adada, komşusu Capri’ye göre oldukça mütevazı bir yaşam hüküm sürüyor. Ancak adanın pek fazla değişimi sevmeyen bu mütevazı hayat tarzı, Anna Fendi gibi ünlü isimleri ağırlamasına asla engel değil. Aksine ünlü modacı ile birlikte pek çok ünlü ismin uzun senelerden bu yana adayı tercih etme sebebinin ardında, adanın duruşundan ödün vermeyen sade ve huzurlu ortamı yatıyor. Kendilerine gösterişten uzak ancak mavilik ve dinginlikle iç içe bir hayat yaratan ada sakinleri, adanın değişmemesi için ellerinden geleni yapmışlar ve adalarındaki yüksek volümlerle ve neon ışıklarıyla bezeli barları bir hayli sınırlandırmışlar. O yüzden gösterişten uzak, dinginlikle iç içe bir hayat arayanlar içi biçilmiş kaftan Ponza Adası... Keşiflerle dolu adanın sıkılmayacağınız canlı tarafları da oldukça fazla... Üstelik anakaradan ulaşımı da oldukça kolay...

Adaya ulaşım
Adaya Anzio ya da Napoli’den deniz otobüsü ile ve yine Anzio, Formia ve Terracina’dan kalkan feribotlarla rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Adaya vardıktan sonra ise bir Vespa ya da Zodyak edinerek Ponza’yı baştan sona karadan ya da denizden keşfedebilirsiniz.

Ponza’yı denizden keşif Falezlerle ve gizli denizaltı mağaralarıyla bezeli adayı denizden keşfetmek oldukça keyifli... Adanın pek çoğu kaolin ve tüflü kayalıklardan oluşan fantastik şekilli sahilleri adanın volkanik yapısının en büyük göstergesi... Kimisi ‘rahip’ kimisi ‘dev pantolon’ olarak anılan bu kayalıklar öylesine şekilli ki isimleri bile var. Denizin içinden yükselen ‘faraglioni’ kayalıkları ise tıpkı Capri’deki gibi Ponza’nın da vazgeçilmez bir parçası... Adada karadan ulaşabileceğiniz iki plaj bulunuyor: Faratone ve Chiaia di Luna... Denizden ise; Faro della Guardia, Faraglioni di Lucia Rosa, Cala Feola, Cala Fèlice, Gavi, Grotta del Bue Marino başta olmak üzere keyifle kulaç atabileceğiniz pek çok yer var.

Bir tekne kiralayıp, Le Forna yakınlarında Romalıların müren balıklarını besledikleri “Grotte di Pilato” olarak anılan üç mağaranın ardından ‘Piscine Naturali’ - natürel havuzu ziyaret edebilir, buralarda bir yüzme molası vererek denizle iç içe son derece keyifli vakit geçirebilirsiniz. Hatta biraz daha açılıp Pontine Takımadaları’nın bir parçası olan Zannone Adası’ndaki doğal yaşamı ve 1213 tarihli manastır harabelerini bile ziyaret edebilirsiniz. Ponza’da ise Santa Maria liman şehri kalıntıları görülmeye değer... Karadan yapacağınız turlarda ise adanın bozulmamış, yeşillikler içindeki küçük yerel çiftliklerini ziyaret edebilir, M.Ö. 500’de inşa edilen Chiaia di Luna’yı Ponza kasabasına bağlayan tünelden geçebilir, gün batımında Capo Bianco’da ışık oyunlarıyla renk cümbüşüne bürünen kayalıkların doyumsuz güzelliğini seyredebilir ve adanın en yüksek noktası Monte Guardia’da yetişen üzümlerden yapılan yerel şarapların tadına bakabilirsiniz.

Geçmişten günümüze Ponza Günümüzden uzun yıllar önce falezlere mağaralar açan Etrüsklerin ardından, adanın hakimi olan Romalıların adanın en güzel sahillerine doğru açtıkları tüneller, Ponza’nın bugünkü cazibesini oluşturan detaylardan birkaçı... Bir zamanlar Hıristiyanların gönderildiği bir ceza sömürgesi olan bu güzel ada tarihte Roma İmparatoru Neron ile Mussoli’nin de sürgün yeri olmuş.

Ponza’dan notlar... • Ponza ile ilgili bilmeniz gereken bir diğer şey ise dünyanın pek çok yerinde kadın haklarının mücadelecisi ve insan haklarının sembolü olarak kabul edilen Lucia Rossa. İstemediği biriyle evlendirilmek istendiği için kendini falezlerden aşağıya bırakan Lucia Rossa’nın hikayesi bir hayli hazin olsa da Luccia Rossa, Ponza’dan tüm dünyaya yayılan gerçek bir kadın kahraman... • Mistik mağaralarıyla olduğu kadar büyüleyici efsaneleriyle ünlü bir ada Ponza... Efsaneye göre Odissea Destanı’nda Homeros’a Tanrıça Kirke’nin adası olarak ilham kaynağı olan ada, yer altı mağaralarından Roma tünellerine, botanik bahçelerinden yeraltı labirentlerine uzanan mistik bir coğrafyaya sahip. • Ponza’da keyifli vakit geçirmek istiyorsanız, 20 Haziran’da Ponza’nın koruyucu azizi San Silverio adına düzenlenen festivali kaçırmayın!