Sanat Dünyasından Güncel Haberler

Rönesans Rüyası 

Los Angeles’ta yaşayan sanatçı Refik Anadol 31 Ekim’de Milano’da açılacak yeni bir sergi ile sanatseverlerle buluşuyor. Rönesans dönemi heykellerini yapay zeka teknolojisi ile buluşturan Anadol’un yeni sergisi Meet Digital Culture Center’da gerçekleşecek. Teknolojiyi sanatla bir araya getiren Anadol’un yeni projesi Rönesans Rüyası, sanatseverler tarafından ilgi ve merakla bekleniyor. Projesini hayata geçirebilmek için uzmanlarla çalışan Anadol, bu çalışma için Rönesans döneminde üretilen tüm heykelleri yapay zeka teknolojisi ile buluşturarak sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Uluslararası birbirinden farklı projelere imza atan 1985 doğumlu yönetmen ve medya sanatçısı Anadol, yapay zeka ile işlenen veriyi sanatsal bir boyuta taşıyor. Sanatı ve bilimi bir araya getiren sanatçı, sergilerinde sanatseverleri yapay zeka ve gelecek konusunda düşünmeye sevk ediyor.

Fotoğraf: Lara Sayılgan

Batman Çağdaş Sanatla Buluşuyor

Ahmet Güneştekin doğduğu şehir Batman’a Çağdaş Sanat Müzesi açıyor. Dünyaca ünlü mimar Emre Arolat’ın mimari projesi olacak olan müze Batman’da Art Refinery bölgesinde kurulacak. “Batman benim için bir bellek mekânı, müze açma hayalim de bu mekâna bir dönüş” diyen Güneştekin, şahsi çabalarıyla başlattığı ve çeşitli desteklerle büyüttüğü proje ile bölgenin dünyaya açılan büyük bir kültür ve sanat mekanına kavuşmasını hedefliyor. Proje kapsamında Batman Art Refinery’de kurulacak müzede farklı ölçek ve mekansal özelliklere sahip 16 galeri, sürekli ve geçici sergiler olacak. Güneştekin, bu galerilerde kendi eserleriyle birlikte ulusal ve uluslararası çağdaş sanatçıların eserlerinin sergileneceğini söylüyor. Öğrenciler için de eğitim programları sunacak olan müze, koleksiyonları ve araştırma olanakları olan geniş bir kütüphaneyi içinde barındıracak. Bu müze projeleri gibi başka müze projelerinin de olduğunu belirten Güneştekin, ulusal ve küresel sanat finansmanlarıyla ilerlemeye çalışacaklarını, yönetsel ve finansal çalışmalarla ilgilenmesi için bir vakıf kuracaklarını da ifade ediyor.

Fotoğraf: Zeynel Abidin AĞGÜL

Yeni İş Birliği

Sergi programlarında çağdaş sanata odaklanan Pilevneli Gallery, çağdaş sanatçı Ali Elmacı’yı temsil ettiğini duyurdu. Türk ve uluslararası sanatçılara ev sahipliği yapan Pilevneli Gallery, sanat dünyasının önemli galerileri arasında yer alıyor. Elmacı, genellikle çok figürlü şaşırtıcı karakterleri kara mizahın bir ürünü olarak resmediyor. Elmacı, resimlerinde farklı karakterler kullanıp insanları şaşırtarak, onlarda rahatsızlık duygusu uyandırmayı amaçlıyor. Elmacı, X-ist ve sonrasında Isabel Curoxatto Gallery ile ortak çalışmalara imza atmıştı. Bu galeriler ile yerel ve uluslararası platformlarda sergiler düzenleyip, fuarlara katılan Elmacı uzun bir süredir bağımsız olarak çalışmalarını sürdürüyordu. Elmacı, Pilevneli Gallery ile gerçekleştirdiği iş birliğini şu sözlerle anlattı: “Türkiye’de sanat piyasasının uluslararası alanda görünürlük kazanması için en çok mücadele veren galerilerden biri olan Pilevneli’de yer almak benim için öncelikle gurur verici. Ayrıca ilklere ve başarılara imza atan bir galeriyle yan yana yürümenin de özellikle sanatsal üretimim açısından bana bol heyecanlı, sürprizli bir yolculuk sunacağına inanıyorum. Pilevneli’nin sanatçıyla kurduğu ilişkiyi önemsiyorum. Sanatçıyla, üretimini çeşitlendirmek, geliştirmek, onu uluslararası bir standarda oturtmak adına iş birliği içinde, omuz omuza hareket ediyor olması beni heyecanlandırıyor. Galeri ve sanatçının karşılıklı bir iş birliği ve denge içerisinde hareket ediyor olması her iki tarafın da her zaman bir adım daha öteye geçmesine, daha da başarılı çalışmalar ortaya koymasına neden oluyor. Tüm bunların ışığında büyük bir şevkle bir yıl sonra açacağım kişisel sergime hazırladığımı belirtmeliyim. Umuyorum ki bu birliktelik hem bana hem Pilevneli Gallery’ye çok iyi gelecek ve önemli projeleri doğuracak.” Bu birliktelikten doğacak yeni projeleri biz de merakla bekliyoruz.

Urla’da Geçmişe Yolculuk

Arkas Holding’in bünyesinde İzmir’de üçüncü sanat merkezi olarak açılan Urla Arkas Sanat, sanatseverleri eşsiz bir koleksiyon ile buluşturuyor. Arkas Sanat, antik dönemden etkiler taşıyan yalın ve etkileyici mimarisi eşliğinde ziyaretçileri dönemsel bir yolculuğa çıkarıyor. Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas’ın koleksiyonlardan eserlerin sergilendiği Arkas Sanat Urla’nın ilk katında 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı Batı resim ve heykel sanatının önemli temsilcilerin eserleri yer alıyor. İkinci katında ise 16. yüzyıldan 17. yüzyıla uzanan, işlevselliklerin yanı sıra birer sanat eseri niteliğine sahip zırh, miğfer ve silah seçkisi yer alırken, Rönesans duvar halıları ve klasik dönem Anadolu halıları da sergileniyor. Seçkin koleksiyonu ve taş mimariden oluşan doğa ile uyumlu yapısı ile sanatseverlere kazandırılmış olan bu sanat merkezini, pandemi önlemleri kapsamında randevu ile ziyaret edebilir ve eserlerin çağrışımları ile tarihsel bir döneme tanıklık edebilirsiniz.

Ayşe Erkmen Viyana’da

“Beethoven Moves” başlıklı sergi Viyana’daki Kunsthistorisches Museum Wien’de (Viyana Sanat Tarihi Müzesi) sanatseverlerle buluşuyor. Müzik ve sessizlik arasındaki bağlantılar kuran sanat yapıtlarını bir araya getiren sergide, Ayşe Erkmen’nin 2020 Ernst Franz Vogelmann Heykel Ödülü’nü alan eseri de yer alıyor. Viyana Müzikseverler Derneği Arşivi iş birliği ile gerçekleştirilen ve Ludwig van Beethoven’a ithafen düzenlenen “Beethhoven Moves” isimli sergi, müzik ve sessizlik arasında bağlantılar kuran sanat yapıtlarıyla geçmiş ve günümüz arasında bir köprü inşa etmeyi amaçlıyor. Dirimart’ın temsil ettiği Ayşe Erkmen, eserlerinde mekana özgü işleri ile sosyal ve fiziksel çevreden yola çıkarak, var olan yapıyı kendi üslubuyla yorumluyor. Bu yorumu ile mekan üzerinde düşündüren Erkmen izleyiciyi; müze salonu, galeri vitrini, sergi mekânı, park, nehir, meydan gibi farklı ortamların fiziksel, görsel, sosyal ve psikolojik boyutlarıyla derin bir diyaloğa davet ediyor. Sergiye katılan eserinde görsel sanatların ve müziğin farklı yollarla aynı insani duyguları ifade ettiğini vurgulayan Erkmen, aynı zamanda Beethoven’ın bireyselliğini de eserinde yansıtıyor. Dirimart’ın temsil ettiği sanatçılar Ayşe Erkmen ve Jorinde Voight’un yanı sıra sergide aralarında Auguste Rodin, Rebecca Horn, Jan Cossiers, Caspar David Friedrich, Anselm Kiefer, Francisco De Goya, Jorinde Voigt, Tino Sehgal, Guido Van Der Werve, Idris Khan, J. M. W. Turner, John Baldessari’nin de sayılabileceği uluslararası isimlerin eserleri de sanatseverlerle buluşuyor. Sergi, 5 Temmuz 2021 tarihine kadar devam edecek.

Ünlü Tablolara Yeni Yorum

Türk sanatçı Murat Yıldırım, dünyaca ünlü tabloları yeniden yorumlayarak sanatseverlerin beğenisine sundu. Yıldırım’ın yorumladığı eserler arasında Da Vinci’nin Mona Lisa’sından Edvard Munch’ın The Scream’ine kadar birçok önemli tablo yer alıyor. Tabloları, tüylü birer soyutlamaya dönüştüren Yıldırım, kendi tarzıyla eserlere yeni bir üslupla yaklaşıyor. Dijital bir kompozisyon olarak özlerini kaybetmeyen tablolar Yıldırım’ın getirdiği yeni yorumla izleyiciye sunuluyor. Sanat dünyasında ilgiyle karşılanan ünlü tabloların yeniden yorumlanması ile ilgili düşüncelerini sorduğumuz Yıldırım şu ifadeleri kullandı: “Uzun süre reprodüksiyon ile ilgili farklı teknikler geliştirmeye çalıştım. Pandemi döneminde bunu düşünecek geniş zamanım oldu ve modern sanatın dijitalleştiğini öngörerek bu eserleri üç boyutlu teknikler ile dijital sanata dönüştürdüm. Klasik ve modern sanatı taklit etmek yüzyıllardır yaygın, bu anlamda reprodüksiyonu en farklı hale getirmek ve bu eserleri daha da ileri taşımak için tüyleri yaratıcı bir araç olarak kullandım. Tüyleri, resimdeki fırça darbeleri yönünde tarayarak dokunsallığı tetikleyecek ve dinamik bir resim ortaya çıkarmayı amaçladım. Şu anda tüylü çalışmalarım tüm dünyada yayılmış durumda, birçok kült galeriden teklif aldım. Aynı zamanda çok fazla satın alma talebi olduğundan dolayı tüm seriyi fiziksel anlamda el dokuma olarak üretiyorum. Her birinden birer tane olacak ve bunları birkaç ülkede sergileyeceğim.”