Esma Sultan Yalısı, 5-8 Ekim tarihlerinde Reflections İstanbul'un bereket temasıyla hazırladığı "Reflections İstanbul – Zamansız Sofralar" sergisine ev sahipliği yaptı. Çiğdem Simavi'nin danışmanlığında düzenlenen serginin etkinlik komitesi Merve Gürsel, Defne Gürsel, Selin Habbab Özkaynak ve The Marmara Group'dan oluşuyordu. Merve Gürsel, Yeşim Demir, Mert Onaran ve Bartuğ Sayılı'nın konsept ve tasarımını üstlendiği sergide katılımcılar özel sofra sunumlarını ve çiçek enstalasyonlarını beğeniye sundular. Bartuğ Sayılı ve Mert Onaran; ışık ve ses tasarımı, 3D görsel efektler ile Esma Sultan'ın tarihini dokusunu teknolojiyle buluşturdular. Serginin yaratıcı sunumları The Marmara Catering'in imzasını taşıyordu. Danışmanlığını ve etkinlik komitesi başkanlığı üstlendiği sergide hazırladığı sofrayla da yer alan Çiğdem Simavi, etkinliği şu sözlerle anlattı: "Dünyada pandemiyle birlikte değişen birçok anlayışı, bakış açısını, teknolojik gelişmeleri izleyerek ve en önemlisi, kolektif yaratıcılığı katman katman ekleyerek bu deneyim geliştirildi ve mutfak sanatları, çiçek düzenleme sanatı, sofra sanatı, ışık tasarımı, sanatı, görsel efektlerin etrafında bu sergi hazırlandı. Bu sergiye konu olarak, bizi heyecanlandıran, hayal kurmaya iten bereket temasını ekledik. Bereket birçok olguya hitap ettiğinden doğru bir tema olacağını düşündük. Sofra sanattır; sofrayı kurmak değil sofrayı da sohbeti de yönetebilmek ve keyifli hale getirmek sanattır. Sanat ve lezzetin buluşması da insanın ruhuna iyi gelir." Çiğdem Simavi'nin 2000'li yıllar ve öncesinden beri düzenlenlediği antika ve dekoratif eşya fuarlarında bulunan sofra tasarım ile ilgili bölümlerinden ilham aldıklarını dile getiren Merve Gürsel, sözlerine şöyle devam etti: "Sergiyi masa tasarımlarının da dahil olduğu beş ayrı bölüm ile kurguladık. Çiğdem Simavi'nin danışmanlığında, farklı disiplinleri bir araya getirdik ve derinleştirdik. Mutfak Sanatları, Sofra Düzenleme, Çiçek Düzenleme, Işık Tasarımı Sanatı ve Görsel Efektler: Suyun Zekası bölümlerini bir arada sunarak gerçek fakat gerçeküstü bir anlayışla, duyguya odaklı ve kolektif yaratıcılık ile hazırlanmış bir deneyim sunduk. Sofraların herkes için farklı bir hikayesi, anısı var. İnsanoğlu yüzyıllarca sofra etrafında bir araya geldi. Buluşmalar zamanla topluma uzanan çoklu, çeşitli, derinlikli kültürler oluşturdu. Bugün sofra artık bir ihtiyacın çok ötesinde... Kültürden beslenen ve aynı zamanda kültürü besleyen, otantik bir sanat. Bunu bereket teması etrafında sofraların birleştiriciliği ile kurguladık. Her sene farklı temalarla yapmayı planladığımız özel bir deneyim. Sergilerimizin ilkini bereket enerjisiyle başlatıp; The Marmara Group ile kolektif bir çalışma içerisinde bolluk, birlik ve beraberliği ve yaratıcılığın bize kazandırdığı zenginliği vurgulamayı hedefledik." İki farklı konsept sergileyen Selin Habbab Özkaynak, tasarımları şu sözlerle anlattı: "Selin Habbab Özkaynak ve SırMasa olarak yer aldık. Tasarımlarımızda pleksi, cam, üfleme cam, ferforje, taş, demir gibi birçok farklı elementi bir araya getirdik. Su altındaki hazine konseptini farklı bir yorumla dile getirmeye çalıştık. Zamansızlığı ve bereketi altın rengiyle ifade edip farklı malzemelerle bir tezat yarattık. Bu projede Türk sanatçılarımızın markamız için çok özel ürettikleri ürünlere de yer verdik. İkinci tasarımımız ile küresel ısınma temasına yaratıcı bir dille değindik. Suyun olduğu yerlerdeki canlılık ve bereket ile kurak bir alandaki karanlık ve verimsizliği masa tasarımımızda bir araya getirdik."
Merve Gürsel, Yeşim Demir, Mert Onaran ve Bartuğ Sayılı
İki farklı konsept sergileyen Selin Habbab Özkaynak, tasarımları şu sözlerle anlattı: "Selin Habbab Özkaynak ve Sırmasa olarak yer aldık. Tasarımlarımızda birçok farklı elementi bir araya getirdik. Su altındaki hazine konseptini farklı bir yorumla dile getirmeye çalıştık. İkinci tasarımımız ile küresel ısınma temasına yaratıcı bir dille değindik."
Selin Habbab Özkaynak
Serginin danışmanlığını ve etkinlik komitesi başkanlığı üstlenen Çiğdem Simavi, sergide hazırladığı sofrayla da yer aldı. Çiğdem Simavi, "Sofra sanattır. Sanat ve lezzetin buluşması da insanın ruhuna iyi gelir." dedi.
Haremlique Istanbul'un kurucularından Carolıne N. Koç, mavi beyaz sofra takımı kullandığı masasında narlara ve üzümlere de yer vermişti.
Louloudis'in kurucuları Rezzan Benardete ve Hande Korgül Abut; tasarımlarında zamansızlığı eskiyle yeniyi harmanlayarak göstermek istediklerini söylediler.
Osmanlı sanatı uzmanı Serdar Gülgün, organizasyona katılmaktan mutlu olduğunu dile getirdi.
The Marmara'nın sofrasında özel görsel efektlerle bereketi temsil eden su masaya dahil edildi. The Marmara catering sergi için heykelsi çikolatalar da tasarladı.
Ekin Çarmıklı; şeffaf pleksi, parlak ayna, canlı ve renkli cam ürünler, aykırı bitkiler kullanarak modern ve sanatsal bir sofra tasarımı hazırlamıştı.
İrem Yargıcı Ramazanoğlu
Yasemin Aloğlu