HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS

Tropik bir ada tatili hiç kuşkusuz herkesin hayali… Hele ki kışın ardından… Bütün bir kışın yükünü omuzlarımızda hissettiğimiz ve adım adım bahara yaklaşmanın mutluluğunu yaşadığımız şu an var mısınız yazı Hint Okyanusu’nun ortasında tropik bir adada karşılamaya? Öyleyse istikametiniz Hint Okyanusu’nun kalbinde tropik ada yaşamı ile kent yaşamını buluşturan Mauritius olmalı…

ABONE OL
4 Nisan 2016 Pazartesi 00:00 | Son Güncellenme:
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
1/17
Geçmişte sömürgesi olduğu iki ülkenin; Fransa ve İngiltere’nin etkilerini halen kalbinde taşıyan Mauritius gezmesi ve keşfetmesi son derece keyifli bir ada. Sırasıyla iki ayrı ülkenin egemenliği altına giren ada üzerindeki son etki İngilizlere ait olsa da, Fransızların ada üzerindeki etkisi çok daha fazla. Zaman ve para kavramını ortadan kaldırarak kent yaşamına dair tüm sıkıntı, stress ve hırslarınızı unutturan, tropik bir ada ülkesi burası… Sömürgecilik yıllarını geride bırakarak kalkınmaya çalışan başlıbaşına küçük bir cumhuriyet…
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
2/17
Başkent Port Louis hariç Mauritius genel olarak, elden ele geçtiği sömürgecilik yılları nedeniyle, fazla gelişmemiş bir kasabayı andırsa da otelleri ve başkenti son derece lüks. Başkent Port Louis tropik bir ada ülkesinde görmeyi ummadığınız bina ve gökdelenleriyle kendinizi modern bir şehirde hissedeceğiniz farklı bir dünya... Mauritius’a gelirken yalnızca tropik bir ada hayaliyle sınırlamayın kendinizi, çünkü tropik tatil beldelerinden kent yaşamına kadar herşeyi bir arada bulmanız mümkün burada…
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
3/17
Adanın keşfinden günümüze Hint Okyanusu’nun ortasında, Afrika’ya 2000, Madagaskar’a 700, Hindistan’a 3900 kilometre mesafede bulunan ve Mascarene Adaları’nın bir parçası olan Mauritius’un bilinen ilk tarihi Araplarla birlikte başlıyor. Arapların ardından adaya dair ilk resmi kayıtlar 16. yüzyılda adaya “black swen / siyah kuğu” ismini veren Portekizliler tarafından düşülüyor. Adanın tarihi seyri şu şekilde gelişiyor: Arapların 15. yüzyıldaki keşfini 16. yy’da Portekizliler, 17. yy’da Hollandalılar, 18. yy’da Fransızlar ve 19. yy’da ise İngilizler izliyor. Tüm bu sömürgeci ülkelerin asıl hedefi, adayı bir ara durak olarak kullanarak Hindistan’a ulaşmak tabii ki... O yüzden “Hint Okyanusu’nun anahtarı ve yıldızı” adı veriliyor o dönemde Mauritius’a… Adanın ismi Hollandalıların o dönemki prensleri Mouris’ten geliyor. Adaya halen “İle Mouris” denilmesi bu yüzden… Fransızların adaya gelişi 15. Louis dönemine denk düşüyor ve adanın başkenti Port Louis’in adı buradan geliyor.
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
4/17
Napolyon savaşlarına kadar Fransız kolonosi olarak kalan adanın nüfus profili, İngiliz kolonosi olduktan sonra, adaya getirilen Hintliler ile birlikte değişiyor.1820- 1870 yılları arasında adaya ciddi bir Hint göçü oluyor. Adadaki İngiliz hakimiyeti bağımsızlığın kazanıldığı 1968 yılına kadar sürüyor. 1948’de Hindistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte çözülme dönemine giren ve 1968’den bu yana cumhuriyetle yönetilen ülke, din, dil ve ırk ayrımlarına rağmen yıllar içine edindiği tüm kültürleri içselleştirerek koruyan bir İngiliz, Fransız ve Hint bileşkesi gibi... Halka ‘sen nerelisin?’ diye sorduğunuz zaman, kendi kökenini söylemek yerine Mauritiuslu olarak tanımlıyor kendini… Bu da yaşanan sömürgecilik yıllarına rağmen kültürlerinin ne denli yerleşik olduğunun bir göstergesi. Günümüz itibariyle bir ulus ve bu ulusun renklerini oluşturan insanlar olarak görüyorlar kendilerini... Ve armoni içinde yaşamayı da başarıyorlar okyanusun ortasındaki bu cennet ada ülkesinde…
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
5/17
Ada üzerindeki ikili etki; Aslında her iki ülkenin; Fransa ve İngiltere’nin etkileri büyük bugünkü Mauritius Cumhuriyeti üzerinde... Hatta adadaki son sömürgeci ülke İngilizler olsa bile, koloni döneminde iz bırakan Fransızların etkisi çok daha fazla ada üzerinde. Resmi dil İngilizce olsa bile Fransız kolonisi döneminde Fransız ve Afrika kültürlerinin harmanlanmasıyla oluşan “creol” dili ve kültürü halen geçerli. İngiliz etksini en net görebileceğiniz alansa adanın sağdan akan trafiği ve pek tabii ki sağ profilli yolları…
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
6/17
Din ve dil serbestliği

Tıpkı nüfusun geneli gibi dinleri de çeşitli ada halkının… Üç temel dinin etkilerini birden görüyorsunuz ada içinde gezerken; kilise, cami ve tapınakların hepsini bir arada görebiliyorsunuz. Özellikle Hindistan’ın güneyine özgü renkli ve figüratif pek çok Hindu tapınağını görmek mümkün burada. Birçok evin girişinin sağ tarafında bulunan küçük kutucuk şeklindeki ibadethaneler de dikkatinizi çekecek dini temalar arasında.
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
7/17
Mercan korumasındaki sulatı dünyası

Turizm açısından coğrafi olanaklarını kullanarak Hint Okyanusu’nda kendini marka haline getirmeyi başaran bu ada ülkesi de tıpkı Maldivler gibi mercan koruması altında. Genel olarak uzaklarda oluşan beyaz köpüklü görüntüsüyle hoş bir görüntü çizen ada kıyıları okyanustan gelen dalgaları kıran mercan resiflerinin koruması altında. Mercan resiflerinin koruması altındaki Mauritius’ta, envai çeşit balık ve mercan adacıklarıyla bezeli denizin dibi son derece büyüleyici...
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
8/17
Dalmayı seviyorsanız adayı çepeçevre saran mercan kayalıkları ve rengarenk balıklarıyla adanın sualtı dünyasını keşfetmek en az yeryüzünü keşfetmek kadar güzel... Profesyonel dalgıçsanız eğer, Hint Okyanusu’nun derinliklerinde çok daha farklı bir dünya bekliyor sizi… Mauritius halkının seramoniyle denize bıraktığı, Hinduizm dinin koruyucusu ve bekçisi olarak nitelendirilen fil başlı bilge tanrı Ganesha (Ganeşa) heykelleri ve mercan adacıkları dalış turunuz sırasında görecekleriniz arasında.
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
9/17
Ayrıca başınıza geçireceğiniz dev bir kavanozla deniz dibindeki yürüyüş aktivitelerine katılarak rehber eşliğinde mercan kayalıklarını ziyaret edebilir, denizaltının akvaryumvari dünyasına yakından tanık olabilirisiniz. Tüm bu görsel şölen için adaya ayak basmadan önce iyi bir sualtı fotoğraf makinesi edinmenizde fayda var. Adada tanık olacağınız bir başka durumsa med cezir… Adada kaldığımız süre boyunca siz de bizim gibi gökyüzündeki dolunayın da etkisiyle, sabahları neredeyse sulara karışan palmiyelerle deniz arasında akşamüstü yepyeni bir sahilin belirdiğini bile görebilirsiniz. Denizin geri çekilişiyle birlikte kayalara kümelenen deniz minarelerinin hareketlerini izlemek ise tam anlamıyla belgesellik bir deneyim…
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
10/17
Katamaranla ada çevresini keşif…

Denizle içiçe bir gün geçirmek ve adanın saklı kalmış kıyılarını keşfetmek için katamaran turu gerçekten çok keyifli bir deneyim. Adada geçirdiğiniz süre içerisinde size tropik bir adada olduğunuzu hatırlatacak başlıca aktivitelerden biri bu katamaran turu. Adanın mercan resifleriyle çevrili denizini ve palmiyelerle kaplı tropik sahillerini görmek, şnorkelle dalış yaparak kısa süreliğine de olsa deniz altındaki yaşamı keşfetmek gerçekten olağanüstü bir deneyim…
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
11/17
Adanın simgesi; Dodo Kuşu

Şu an yaşamayan bir hayvan adanın simgesi olabilir mi? Olabilir tabii ki… Adanın simgesi tekstil ürünleri, biblolar dahil olmak üzere tüm hediyelik eşyalarınn üzerinde göreceğiniz Dodo Kuşu figürü. Güvercingiller familyasından olan ve Mauritius Dodosu olarak da bilinen “Raphus Cucullatus” isimli, adanın simgesi bu kuş, her ne kadar günümüzde karikatürize edilmiş bir canlı görüntüsü çizse de bir zamanlar var olan ve nesli insanoğlu tarafından tükenen bir kuş türü. Yaklaşık 1 metre boyunda ve 20 kilo ağırlığında olan ve fiziki yapılarından dolayı uçamadıkları için yerdeki meyvelerle beselenmek zorunda olan Dodo’lar uçamadıkları ve koşamadıkları için insanoğlu için kolay bir av olmuşlar ve 17. yy’ın ikinci yarısından itibaren insanoğlunun bilinçsiz tüketiciliğinin kurbanı olmuşlar. Dodo kuşu fiziken artık olmasa bile, objeleştirilen ruhu hala adalılarla birlikte... Öyle ki Mauritius’ta bulacağınız tüm hediyelik objeler “Dodo” figürü üzerine kurgulanmış durumda.
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
12/17
Şeker kamışı ve Rom kültürü

Adanın en dikkat çekici şeylerinden biri adanın genelinde göreceğiniz şeker kamışı plantasyonları. Şeker kamışını adaya ilk getiren Hollandalılar olmuş ama asıl gelişme Fransızlar döneminde yaşanmış. Fransızlarla birlikte adada başlayan sanayileşme hareketi şeker kamışı değermenleri ve fabriklarını da beraberinde getirmiş. Şeker kamışının yetiştiriliş nedeneni şekerden üretilen ‘demir hindi şerbeti’ ya da ‘Tamaril likörü’ de denen Rom kültürüne dayanıyor. Romun yapılış nedeni ise denizciler için adayı daha cazip kılarak popüler bir uğrak yeri yapmak. Denizci olmasanız bile adanın güneybatı ucundaki Rhumerie de Chamarel’i mutlaka gezmelisiniz. A’dan Z’ye rom kültürünü öğrenebileceğiniz, şekerin roma dönüşümünü kademe kademe görebileceğiniz Chamerel, Mauritius’un en popüler turistik duraklarından biri.
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
13/17
Doğal flora

Adanın doğal florasında yer alan abanoz ağacı suya en dayanıklı ağaçlardan bir tanesi… Sıklıkla tropik yağmurlara maruz kalan otellerde yer alan birçok ahşap malzeme abanoz ağacından üretiliyor. Yazının keşfine katkıdan bulunan Mısırlıların ünlü Papirüs ağacı yine adanın doğal florasında göreceğiniz bitkiler arasında. Bambu ise 40 metreye kadar çıkabilen boyuyla adanın doğal florasına ait dünyanın en yüksek otu. Günde 1 metreye kadar uzayabilen boyuyla enterasan bir bitki bambu... Adada 80 çeşit kokonat bulunması ise doğa ananın Mauritiuslulara bir lütfu… Hindistan cevizi, mango, papaya, ananas ve muz ağaçlarının yanı sıra pembe güvercin ve gri papağan türleri adanın doğal florasında bolca karşılaşacaklarınız arasında… Ayrıca kokusuyla parfümlere katkıda bulunan beyaz ve sarı renkli frangipani çiçeği de adanın doğal florasında bolca karşınıza çıkacak hoş kokulu bir çiçek. Ve tabii ki tropik kuşlar… Onlarla da bolca karşılaşacaksınız adada, sizinle birlikte kahvaltı etmeye çalışanlar bile olacak aralarında.
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
14/17
7 ülke 7 toprak 7 ayrı renk

7 ülke 7 toprak 7 ayrı renk görmeniz mümkün kültürlerin, dinlerin ve dillerin bileşkesi Mauritius’ta. Barındırdığı farklı elementlerden dolayı içinde renk geçişleri olan 7 renkli toprağı Tanrı sanki bilerek yaratmış burada… Yer yer sivri yükseltileri olan volkanik bir ada aslında Mauritius. Sönmüş bir volkan olarak nitelendirilen “Trou aux Cerf” / “Geyik Deliği” isimli krateri, 350 metrelik çapı ve 60 metrelik derinliğiyle adanın en görülmeye değer coğrafi yerlerinden biri. Fransız kökenli Mauritiusluların birçoğu volkanik etkilerden temizlenerek tarım alanları oluşturulmuş bu bölgede yaşıyorlar halen. Doğal bir havuz olan Grand Bassin ise aynı zamanda Hinduların taç giyme tapınağı... Bizdeki camilerde olduğu gibi ayakkabılarınızı çıkartarak giriyorsunuz içeri... Ada turunuz sırasında sizi bekleyen farklı deneyimlerden biri hiç şüphesiz Hindu tapınaklarına yapacağınız bu gezinti. Hintli din adamına kırmızı bindilerinizi yaptırıp hayır duasını aldıktan sonra, Chamerel Şelalesi ve Black River Gorges Ulusal Parkı’nı gezmek üzere Grand Bassin’den ayrılabilirsiniz.
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
15/17
Mauritius mutfağı

Mauritius mutfağı da tıpkı halkı gibi çok kültürlülüğün bir sentezi... Port Louis’deki Le Courtyard Restaurant ve Chamarel şelalesini ziyaret ettikten sonra uğrayabileceğiniz, kolonyal mimarinin en güzel örneklerinden birini sunan Varangue sur Morne, keyifle yemek yiyebileceğiniz adreslerden biri. Bir ada ülkesi olarak Mauritius’ta balık ve deniz ürünleri oldukça çok ancak ulusal yemekleri yok. Kış mevsimi sonunda papaya, yaz mevsiminde ise deniz kestanesi türevlerini deneyebilirisiniz. Bunların dışında dürüm benzeri Hint ekmeği capatiler eşliğinde yenen bol baharatlı Hint yemekleri ve salatası yapılan palmiye kalbi sayesinde farklı kültürlerin lezzetlerini bir arada tadabilirsiniz. Ayrıca Creole usulü pişirilen deniz mahsulleri ile Hint usulü mercimek ve Çin usulü sebzeli pilav da ada halkı gibi birbiriyle uyum içinde yer alan lezzetler arasında.
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
16/17
Popüler mevsimler

Alize rüzgarlarının nemi alçak seviyede tuttuğu adada, hava sıcaklığı yılın her dönemi oldukça yüksek. Ancak mayıs ayından kasım ayına kadar olan dönem Mauritius’un en güzel dönemi. Zaman zaman siklonların görülebildiği ocak ve şubat aylarıysa en çok tropik fırtına ve kasırgaların yaşandığı dönem. Adanın kışıysa temmuz ve ağustos ayları. Aslında bizim bildiğimiz anlamda bir kış yaşanmıyor adada. Kışın bile minimum 23 derece. Zaman zaman bulutlanan hava ve sert esen rüzgarlarla hava bir anda değişebiliyor ama asla soğuk olmuyor. Adanın en popüler zamanı ise Christmas’ı da kapsayan aralık ayı. Bu dönemde adada yer bulmak oldukça zor. 29 Kasım ile 3 Aralık tarihleri arasında gerçekleşen, otantik, kültürel etkinlikleri içeren Creole Festivali’nin Aralık ayında yaşanan bu turizm patlamasına de katkısı büyük. Son yıllarda büyük bir turizm patlaması yaşayan Mauritius’ta konaklayabileceğiniz en iyi adreslerden ikisi, tropik ada konsepti ile bilinen Constance otellerine ait Le Prince Maurice ve Belle Mare Plage… Adaya ulaşımsa THY’nin başkent Port Louis’e düzenlediği seferlerle aktarmasız ve son derece kolay!
HİNT OKYANUSU’NUN KALBİNDEKİ CENNET; MAURİTİUS
17/17

EN ÇOK GEZİLEN GALERİLER

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi
Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Falconeri'den Özel Bir Davet: Yeni Limited Edition Koleksiyonu Tanıtıldı
Falconeri'den Özel Bir Davet: Yeni Limited Edition Koleksiyonu Tanıtıldı

Falconeri'den Özel Bir Davet: Yeni Limited Edition Koleksiyonu Tanıtıldı

Kışa Özel Nail Art Trendi
Kışa Özel Nail Art Trendi

Kışa Özel Nail Art Trendi

Lanil Design Koleksiyon Tanıtımı
Lanil Design Koleksiyon Tanıtımı

Lanil Design Koleksiyon Tanıtımı

2024 CFDA Ödülleri Hakkında Her Şey
2024 CFDA Ödülleri Hakkında Her Şey

2024 CFDA Ödülleri Hakkında Her Şey

New York'ta Türk Gecesi
New York'ta Türk Gecesi

New York'ta Türk Gecesi

Contemporary Istanbul'un 19. Edisyonu Sanatseverlerle Buluştu
Contemporary Istanbul'un 19. Edisyonu Sanatseverlerle Buluştu

Contemporary Istanbul'un 19. Edisyonu Sanatseverlerle Buluştu