ONLINE OKUMAK
İÇİN TIKLAYIN!

FRANSIZ BAŞKONSOLOSU’NDAN ANLAMLI VEDA YEMEĞİ

3 Ağustos 2016 Çarşamba 00:00 | Son Güncellenme: 3 Ağustos 2016 Çarşamba 00:00

FRANSIZ BAŞKONSOLOSU’NDAN ANLAMLI VEDA YEMEĞİ

1/12

ARZU-MEHMET KUNT

Fransız Başkonsolosu Muriel Domenach 3 yıldır Fransız Başkonsolosluğu görevini sürdürüyordu. Görev süresini doldurması nedeniyle geçtiğimiz hafta sade ama şık bir davet organize etti. Fransız Başkonsolosu Domenach, Fransa Sarayı’ndaki son davetinde Türk ve Osmanlı tarihi profesörü eşi Olivier Bouquet ile birlikte geçtiğimiz hafta misafirlerini ağırladı.

2/12

ARZU-MURAT ATABARUT

Cemiyet, iş, sanat ve diplomasi dünyasından davete yaklaşık 60 kadar kişi katıldı. Katılanlar arasında Arzu-Mehmet Kunt, Vural-Meral Gökçaylı, Livio Manzini, Arzu-Murat Atabarut, Sami-Mirka Kohan, Ender Mermerci ve Charles F. Hunter gibi tanınmış simalar vardı. Kokteyl ile başlayan davetin ardından yemek için bahçeye geçildi. Gecede Kardeş Türküler grubu ufak bir sürpriz hazırlayıp mini bir konser sundu. Muriel Domenach’in eşi Olivier Bouquet, türküler eşliğinde ritm tutarak oynamayı ihmal etmedi. Konuklar masalara yerleştikten sonra Muriel Domenach, Olivier Bouquet ve Eric Fajole ile birlikte yemekte konuşma yaptılar.

3/12

VURAL-MERAL GÖKÇAYLI

Fransa Başkonsolosu Muriel Domenach konuşmasında, “Değerli Türk ve Fransız dostlar, eşim Olivier Bouquet ve kendi adıma, sizlere veda etme vakti geldi. Bunu, size 14 Temmuz’da söyleyecektim. Bu üç yıl boyunca bizlere göstermiş olduğunuz destek ve dostluğunuz için teşekkür etmek isterim” diyerek şöyle devam etti: “Bu geceyi, bu yaz, bizim gibi, Türkiye’den ayrılacak olan ve yaratıcılığı ve etkinliği ile ülkemizi onurlandıran Business France Direktörü Eric Fajole ile birlikte tasarladık. Eric, göreve geldiğim ilk günden beri, benim için gerçek bir lokomotif ve bir kutup yıldızı oldu.

4/12

LIVIO MANZINI

Bunun için kendisine teşekkür ederim. Bizler, Eric, Olivier ve şahsım, burada, İstanbul’da Fransız devletinin farklı birimleri ile düşündüğümüzden çok daha çeşitli, çok daha çağdaş ve dinamik, değişen bir Fransa’yı temsil etmeye ve sevdirmeye çaba sarfettik. Türk dostlarımıza doğru giden, Türk toplumunun, kutuplaşmasız bir yaklaşım içinde, bütününe hitap eden bir Fransa, tıpkı ortakları ve müttefikleri gibi inançlarını, insan hakları ve kadın hakları konusundaki beklentilerimizi yerine getiren bir Fransa, yükselen Türk gücü ile, her alanda, iş birliği olanaklarını değerlendiren bir Fransa. Yetkili mercilerimizin talimatları ile vizelerin kolaylaştırılması ve sürelerin uzatılması ile birlikte daha misafirperver bir Fransa olsun istedik.

5/12

İstanbul’daki varlığımızın, gelenek haline gelmiş girişimlerle devamlılık, aynı zamanda da yenilik kazandırmış olmasından mutluyum. İftar, akabinde de, müzikal bir buluşma olan “Ramazan gecesi” etkinliğimiz ile açık bir laiklik göstererek bazı ön yargıları kırdık; Fransa’nın pozitif klişelerinden faydalandık, mesela “Je t’aime seni seviyorum” gecemiz ile Fransa’nın aşk ülkesi olduğu gibi ya da pastacılık günü ile, gastronomi ülkesi olduğu gibi; Fransa ve Türkiye arasındaki göç anlaşması kutlaması vesilesi ile Fransız-Türk vatandaşlarımızı onurlandırdık.

6/12

LEVENT ERDEN

Burada bulunduğum süre içerisinde de ilgilenmeye devam ettiğim ve Türkiye’yi de periskopumda tutacak güvenlik konularında çalışmak üzere Paris’e dönüyorum. Eşim Olivier Bouquet, Osmanlı İmparatorluğu üzerine yaptığı araştırmalar kapsamında her zamanki gibi düzenli olarak gelmeye devam edecek. İstanbul, bizim “memleketimiz” olarak kalacak. Biliyoruz ki, “demokratikleştirebilmek” kelimesi Türk dilinin en uzun kelimelerinden biri. Farklı çevrelerle görüşmüş biri olarak, kutuplaşmaya rağmen, Türk sivil toplumunun güven verdiğini söylemek isterim. Şair Blaise Cendrars’ın da dediği gibi ‘Seviyorsan gitmek gerek’. Dolayısıyla şarkıdaki gibi, ‘Sizi seviyorum ama gidiyorum’. Mutlulukla son kez söylüyorum yaşasın Türkiye, yaşasın Fransa, yaşasın Türk-Fransız dostluğu”. / Nuri YÜKSEL-Zafer TEKTAŞ